Güray Öz'den Cumhuriyet'te kalanlarla ilgili mesaj

Güray Öz'den Cumhuriyet'te kalanlarla ilgili mesaj
'Umarım gazetede kalan ve yönetimle farklı görüşleri, örneğin sosyalizmi savunan arkadaşlarımız düşüncelerini özgürce savunabilirler.'

Cumhuriyet davasında cezaevinde 9 ay tutuklu kalan eski okur temsilcisi Güray Öz, gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı’nda yönetim değişikliği sonucu başlayan görevden almalar ve istifalar üzerine yapılan tartışmalara ilişkin açıklama yaptı. Cumhuriyet'te liberal-ulusalcılar çatışması yaşanmadığına dikkat çeken Öz, yeni yönetimle çalışmalarını sürüdürecek olanlara da mesaj gönderdi.

Öz, "Yazarların belirli bir kalıp içinde yazmaya zorlanmaları düşüncenin gelişmesi önünde büyük bir engeldir. Umarım gazetede kalan ve yönetimle farklı görüşleri, örneğin sosyalizmi savunan arkadaşlarımız düşüncelerini özgürce savunabilirler." dedi.

Cumhuriyet'ten ayılmadan önce "Sondan Bir Önceki Yazı" başlığı ile bir yazı kaleme alan Güray Öz, sosyal medya hesabı Twitter'dan açıklama yaptı. Öz, Cumhuriyet Vakfı'nın 'Atatürk Cumhuriyeti geri döndü' açıklaması sonra yaşanan istifalar üzerine yapılan tartışmalara katıldı. Yazısını geri çektiği için ilgili tutumu hakkında açıklama yapan Öz, "Gazeteden ayrılanların konu ile ilgili kişisel görüşlerini aktarırken ayrılanlar adına konuşmadıklarını vurgulamaları algı yaratma peşindeki "iyi niyetlilerin" çarpıtmalarını önleyecektir." ifadelerini kullandı.

Güray Öz'ün açıklaması şöyle: 

Cumhuriyet gazetesindeki görevlerimden ayrıldıktan sonra veda yazım yayımlanmadığı, yazımı geri çektiğim için konu ile ilgili tutumumu belirtme gereğini duydum. Cumhuriyet gazetesinden çok sayıda yönetici, yazar, muhabir, editörün ayrılmasının farklı nedenleri var. Ama ayrılanların ortak noktası yönetime gelen yeni ekibin etkin kesiminin, Cumhuriyet davasındaki tutumudur.

Yeni yöneticilerin bir kısmı mahkemede yargılanan gazetecileri gerçekleri yansıtmayan ifadelerle suçlamayı tercih ettiler. Yargılananlar ve arkadaşları bu nedenle birlikte çalışma olanağının kalmadığını düşündüler. Ben kişisel olarak farklı ve saygın bir tutum sergileyen yargılananlarla dayanışmasını hiç eksiltmeden sürdüren değerli yazar Ali Sirmen’i bu ekiple özdeşleştirmiyorum.

Gazeteden ayrılanların bir diğer ortak noktası, gazeteciliğin genel ilkelerine haberde nesnel, yorumda özgür olma ilkesine sadık gazeteciler olmalarıdır. Bu ortak tutum dışında her birinin politik görüşlerinin ideolojik yaklaşımlarının farklı olması doğaldır, zaten de öyledir. Örneğin ben kendimi sosyalistler arasında sayıyorum.

Gazeteden ayrılanların konu ile ilgili kişisel görüşlerini aktarırken ayrılanlar adına konuşmadıklarını vurgulamaları algı yaratma peşindeki "iyi niyetlilerin" çarpıtmalarını önleyecektir. Bu istifaların "liberallerle - ulusalcılar" arasında bir çatışma olarak yorumlanması gerçeklerle bağdaşmaz. Türkiye’de liberaller-sosyalistler-ulusalcılar arasında bir ideolojik çatışma var; ama Cumhuriyet kimi çabalara rağmen liberallerin yönettiği bir gazete olmadı. Liberalleri çözen, etkisizleştiren tutarlı eleştiriler sosyalistlerden geldi.

Liberallerin kimi görüşleri yayın ilkeleriyle çeliştiğinde, gazetenin muhalif kimliğini zedelediğinde, zehir yayılma eğilimi gösterdiğinde eleştirdiğim, yönetimi yanlış anlaşılabilecek kasıtlı tutumlara karşı dikkatli olmaya çağırdığım bilinir. Yazarların belirli bir kalıp içinde yazmaya zorlanmaları düşüncenin gelişmesi önünde büyük bir engeldir. Umarım gazetede kalan ve yönetimle farklı görüşleri, örneğin sosyalizmi savunan arkadaşlarımız düşüncelerini özgürce savunabilirler. 

Cumhuriyet önemli bir gazetedir. Giderek yoğunlaşan baskı ve zorluklara, Cumhuriyet davasında iyi bir sınav vermemiş olanların artan etkinliğine karşın umarım yaşamayı ve gazete kimliğini korumayı başaracaktır.

 

Öne Çıkanlar