Yangında ölen Suriyeli işçilerin ailelerine kan parası teklifi

Yangında ölen Suriyeli işçilerin ailelerine kan parası teklifi
Ankara Siteler’de bir mobilya atölyesinde yaşamını yitiren 5 Suriyeli işçinin ailelerine dava açmamaları için 30 bin TL kan parası teklif edildiği ortaya çıktı.

ARTI GERÇEK- Ankara İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, "Mülteci/Göçmen İşçilerin Sağlığı ve Güvenliği Çalışması Ön Gözlem Raporu"nu açıkladı. 

Rapor, Ocak ayında Siteler’deki bir mobilya atölyesinde 5 Suriyeli işçinin yaşamını yitirmesinin ardından Siteler’deki işyerleri ile mülteci/göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı mahalleler Önder, Ulubey ve Solfasol’de yapılan görüşme ve gözlemlere dayanıyor. 

DAVA AÇMAMALARI KARŞILIĞINDA 30 BİN TL

Ölen işçilerin aileleriyle de görüşen İSİG aktivistleri, raporda ailelere kan parası teklif edildiği bilgisini aktardı. Yangının çıktığı mobilya atölyesinin patronunun ailelere 30 bin TL teklif ettiği, ailelerinse 150 bin TL isteyince anlaşma sağlanamadığı ve dava açmaya karar verdiği belirtildi. Rapora göre, ölen işçilerin aileleri, maddi geçimlerini sağlayan çocuklarını yitirdikleri için haftalık en çok 300 TL ile geçindiklerini belirtiyor.

Türkiye genelinde güvencesiz çalışmanın, ucuz işgücünün ve iş cinayetlerinin merkezindeki kesimlerden birisinin de mülteci/göçmen işçiler olduğu belirtilen raporda, özetle şu tespitler yer aldı:

-Ankara’da mülteci/göçmen işçiler çoğunlukla Siteler ve Ostim Organize Sanayi bölgesinde bulunuyor.

-Suriyeli işçiler yaygın olarak mobilya ve makine imalathanelerinde vasıfsız işlerde, Afganistanlı ve Iraklı işçiler inşaatlarda çalışıyor. Çocuk işçiler ise atık kağıt toplayıcılığı yapıyor. 

ÇOCUK İŞÇİLER GÜNLÜK 20 TL KAZANIYOR

-Genel olarak haftalık usulü ve sigortasız çalışıyorlar. Aldıkları ücretler Türkiyeli işçilerden daha düşük. Haftalık 200 TL’den başlayan ücretler, küçük bir azınlık için 600 TL’ye kadar çıkıyor. Çocuk işçiler günlük 20 TL kazanıyor. 

-Genellikle daha tehlikeli işleri yapıyorlar ve güvencesiz koşullarda çalışıyorlar. En büyük problemleri, bu güvencesizlikleri sebebiyle ücretlerini alamamak. Çalışma izinleri olmadığı için yaşadıklarını şikayet etseler bile sonuç alamıyorlar.

PATRONLAR KRİZİ ‘FIRSATA’ ÇEVİRDİ

-Ekonomik kriz, patronlar için mülteci/göçmen emeğini daha fazla sömürmek, yerli işgücünün ücret talebini mülteci/göçmen emeğini kullanarak ya da ileri sürerek baskılamak için uygun bir işlev görüyor. Artan işsizlikle birlikte yedek mülteci/göçmen emeği patronlar tarafından tehdit olarak kullanılıyor.

DENETİMLER GÖSTERMELİK, CEZANIN FATURASI İŞÇİYE KESİLİYOR

-Hemen her işletmede en az 1 mülteci/göçmen işçinin çalıştığı Siteler’de hiçbir binada yangın merdiveni yok. Havalandırma ve güvenlik ekipmanlarına da sahip değil. İşçiler, Çalışma Bakanlığı’nın ara ara denetime geldiğini ancak denetimde genel olarak işyerinin içindeki unsurlara (ecza dolabı vs.) baktığını söylüyor. Bu gösteriyor ki, denetimlerde izinsiz ya da kayıt dışı çalıştırma görmezden geliniyor.

-Denetimlerde işverene verilen cezalar işçiye işsiz kalma, ücretin ödenmemesi gibi uygulamalarla yansıtılıyor. Bu nedenle pek çok işçi, denetimlerin yapılmasını istemiyor.

ÇOCUKLAR OKULA DEĞİL İŞE GİDİYOR

-İlkokul çağındaki çocuklar eğitimlerine devam ederken, yaşı daha büyük olanlar evi geçindirmek için çalışmak zorunda kalıyor.

-Mülteci/göçmen kadınlar istihdamda yer almıyor. Toplumsal yaşamda çok az bulundukları için çoğunlukla hiç Türkçe bilmiyor.

-Ailelerin çoğunluğu gecekondu veya gecekondudan bozma apartmanlarda yaşıyor. Kira önemli bir maliyet kalemi. Ulubey ve Önder mahallelerinde kiralar giderek yükseliyor.

-Mülteci/göçmen işçiler, Siteler’de ciddi ayrımcılığa, şiddete, nefret söylemine maruz kalmadıklarını söyleseler de mülteci/göçmen işgücü yoğunluğunun daha az olduğu bölgelerde bu durumlara maruz kalma oranı artıyor. Mülteci/göçmen işçilerin haklarına sahip çıkabilecekleri herhangi bir dayanışma kanalı da yok.

-Suriyeliler Kızılay’dan aylık 120 TL maddi yardım alıyor. Tüm Suriyelilerin bu yardımdan yararlanıp yararlanamadığı belirsiz. Bunun haricinde doğrudan ailelere dağıtılan maddi bir yardımdan söz edilemez. Suriyelilerin vatandaşlığa alım süreçleri oldukça yavaş işliyor. Ankara’da vatandaşlık alan Suriyeli sayısının 1000’den az olduğu tahmin ediliyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar