'Yıkılacak diye uyardık dinleyen olmadı'

'Yıkılacak diye uyardık dinleyen olmadı'
Elazığ’da yaşanan deprem birçok sorun ve ihmali ortaya çıkardı. Evler deprem yönetmeliğine uygun değil. Denetimler yetersiz. Depremzedeler, hasarlı evlere dönmek zorunda kalıyor.

Remzi BUDANCIR


ARTI GERÇEK Elazığ'ın Sivrice ilçesinde 24 Ocak'ta saat 20.55 sularında Doğu Anadolu fay hattının geçtiği bölgede 6.8 büyüklüğünde meydana gelen deprem Urfa, Diyarbakır, Dersim, Bingöl ve Malatya başta olmak üzere birçok kentte hissedildi.

Deprem Elazığ yanı sıra Malatya’da da yıkıcı oldu. Depremde şu ana kadar 39 kişi hayatını kaybetti, bin 607 kişi yaralandı. 76 bina yıkılırken, 645 yapıda ağır, 541 yapıda ise orta hasar oluştu.

DEPREMZEDELER HASARLI EVLERE DÖNMEK ZORUNDA KALIYOR

Depremin vurduğu Elazığ’da yıkım kent merkezinde Kemalpaşa ve Sürsürü mahallelerinde yaşandı. Kent merkezinde bazı bölgelerde evlerin etrafı "kaza alanı" bantları ile çevrili. Kentteki binaların çoğunda hasar var. Hasar tespiti yapıldığı açıklansa da özellikle yıkım yaşanan mahallere henüz ekipler gelmiş değil. Artçı sarsıntıların yaşandığı kentte insanlar evlerine gitmekten korkuyor. Depremzedeler ya evlerinin önünde ateş yakarak, ya da araçlarında kalarak ya da banklarda uyuyarak geceyi geçiriyor. Soğuk havaya dayanamayanlar ise hasar tespitini beklemeden evine gitmek zorunda kaldığını söylüyor.

'BAŞININ ÇARESİNE BAK' DENDİ'

Depremin yıkıma neden olduğu Sürsürü Mahallesi’nde enkaz kaldırma çalışması sürüyor. Binaların çoğu hasarlı. Çatlakların oluştuğu evlerdeki hasarın oranını öğrenmek isteyen depremzedeler, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü başta olmak üzere ilgili kurumlara ne müracaatlarda bulunuyor. Çevre İl Müdürlüğü’ne müracaat eden depremzedelerden biri Ömer Yıldırımoğlu.

Kaldıkları binada hasarlar olduğunu belirten Yıldırımoğlu, "Binada çatlaklar oluşmuş durumda. Çoluklu çocuklu aileler perişan oldu. Milletin gidecek yeri yok. Kimseye ne battaniye verilmiş ne de çadır. Millet ya araçlarında kalıyor. Aracı olmayanlarda ya dışarıda ya da mecburen hasarlı evlerine dönüyor. Çevre İl Müdürlüğü’ne giderek bina adına müracaatta bulundum. Milletin perişan olduğunu, ailelere yardım edilmesini istedim. Bana ‘Sıranızı bekleyin’ dediler. Yoğunluğu biliyorum. Ama en azından acil yardımların yapılması konusunda adım atılmasını istedim. Bana ‘Başınızın çaresine bakın’ deyip beni geri çevirdiler. Allah aşkına nerde bu yardım? Hani herkese yardım ulaşıyordu" diyerek tepkisini dile getirdi.

Elazığ’da en güncel sorun binaların fiziki yapısı. Eski yapıların kentsel dönüşüm kapsamında yenilenmediği, insanların bu binada kalmaya devam ettiği gerçeği depremle ortaya çıktı.

Sürsürü Mahallesi’ndeki Dilek apartmanı bu binalardan sadece biri…

Kentin deprem bölgesi olması sebebiyle kaldıkları eski binaların yıkılma riski ile karşı karşıya olduğunu bildiklerini anlatan yurttaşlar, seslerini duyurmaya çalışsa da soruna çözüm bulunmamış.

'DEPREMDEN 4 AY ÖNCE BELEDİYEYE GİTTİM YIKILABİLİR DEDİM'

Yıkılan Dilek apartmanı sakini Esengül adındaki depremzede, binalarının 38 yıllık olduğunu, binanın yıkılacağını herkesin bildiğini söyleyerek süreci anlatıyor.

"Depremden 4 ay önce belediyeye gittim. Hem de 4 kez. Belediyede yetkililerle konuştum. Her defasında beni dinlediler, yazılı başvuruma bile gerek duymadılar. Binanın eski olduğunu, her an yıkılabileceğini söyleyerek çözüm istedim. Elime kroki tutuşturarak, ‘Müteahhitle anlaşın. Anlaşamazsanız bize gelin, 60 gün içinde evinizi boşaltırız’ dediler. Bina sakinleri olarak görüştüğümü müteahhitler, binanın kentsel dönüşüme girmediğini, 10 katlı bina yapılmasına izin verilse bile herhangi bir kazançlarının olmayacağını söylediler. Bu sebeple anlaşma sağlanamadı. Görülüğü gibi en son evimiz yıkıldı. Hasarlı olduğunu söylediğimiz dilekçelerimiz vardı. Yazılı olarak belediyeye başvuranlarda vardı. O dilekçeler enkaz altında kaldı. Böyle mi olması gerekiyordu. İnsanların ölmesi mi gerekiyordu."

'MÜTEAHHİTLER HASARIN BELGELENMESİNİ İSTEMİYOR'

Depremde sadece eski binalar değil, yeni binalarda zarar gördü. Depremzedelerin bir başka iddiası binaları inşa eden müteahhitlerin iktidara yakın olmalarından dolayı müteahhitlere fazla kat izni verildiği gibi, yapılan binalar da denetlenmeden ruhsat veriliyor.

En büyük hasar bu yapılarda meydana gelmiş durumda. İsmini vermek istemeyen bir depremzede, "Benim evim 5 yıllık yeni bina. Depremde zarar gördü. Kolonlar çatladı. Duvarlarda hasar oluştu. Bende fotoğraf çektim. Depremin ardından evimi yapan müteahhit geldi. Fotoğraf çektiğimiz görünce engelledi. Fotoğraf çekmememi istedi. Birçok kişiye bunu yaptığını biliyorum" diye anlattı. 7-8 aylık binalarda da durum aynı.

Artçı sarsıntıların devam ettiği Elazığ’da halk tedirgin. Hasar tespit çalışmasının yapılmadığını anlatan depremzedeler, çözüm bulunmaması durumunda hasarlı evlerine geri dönmek zorunda kalacaklarını belirtiyor.

DENETİM YAPILMADI, HASARLI YAPI CAN ALDI

Cuma akşamı meydana gelen depremde Sivirice’ye bağlı Çevrimtaş köyünde bulunan eski taş evler tamamen yıkıldı. Evler ahırla ile birlikte yerle bir oldu. Yaşar Güçlü ve Ramazan Ertaş enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.

Köy muhtarı Ramazan Alparslan anlatıyor köyün deprem tarihini…

"2010 yılında yaşanan depremde evlerimiz hasar gördü. Köyde inceleme yapıldı ama nasıl bir inceleme olduğunu da anlatmak gerek. Bazı evlerle ilgili ağır hasarlı raporu verildi. Yetkililer tarafından ağır hasarlı raporu verilen evlerin normal koşullarda yıkılması gerekiyordu, ama yıkılmadı. Yeterli denetim yapılmadı ve bu depremde bu evler yıkıldı. Bu yüzden can kayıpları da yaşadık. 2010 depreminde Ankara’dan inceleme yapmak için heyet geliyor. O gün de ben Elazığ merkezdeyim. Heyet, benim evim hasarlı olmasına rağmen rapor tutulmuyor. Daha sonra Kaymakamlığa giderek durumu anlattım. Ne ettiysem derdimi anlatamadım. Neymiş, ben köyde değilmişim. Ya arkadaşım siz bana geleceğinizi haber vermiyorsunuz ki… İhmal çok."

Depremin ardından yardımların kendilerine zamanında ulaşmadığını anlatan Çevrimtaş köyü sakini Turgut Özdemir, enkaz altında kalanların kendi imkanları ile kurtardıklarını söylüyor. Deprem sonrası haber vermelerine rağmen ancak 3 saat sonra ekiplerin köye geldiğini belirten Özdemir, "Elâzığ buraya bir saat mesafede, bize 3 saat sonra geldiler. İhmal var" dedi.

Muhtar’ın evinin alt tarafında bulunan mahalle yerle bir olmuş durumda. Sağlam ev yok. Ahırlarda bulunan büyük ve küçükbaş hayvanlar köylüler ve askerler tarafından çıkarılıyor.

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar