Yunanistan erken seçime gidiyor: Çipras yeniden iktidara gelebilecek mi?

Yunanistan erken seçime gidiyor: Çipras yeniden iktidara gelebilecek mi?
Genel seçimlere sayılı günlerin kaldığı Yunanistan’daki son durumu SYRIZA'dan aday olan bağımsız milletvekili Spyros Danellis'e sorduk.

Melike ÇAPAN


ARTI GERÇEK - Yunanistan önümüzdeki günlerde seçimlere gidiyor. Avrupa Parlamentosu ve yerel seçimlerde ağır darbe alan Aleksis Çipras erken seçim kararı aldı. İlk iktidara geldiği 4 yıl önceye göre puanını yüzde 10 düşüren SYRIZA, Avrupa Parlamentosu ve yerel seçimlerde de ana muhalefetin gerisinde kaldı.

Peki, 7 Temmuz’da ulusal seçimlerin gerçekleşeceği Yunanistan’da ana muhalefet partisi puanını yükseltirken, Çipras’ın partisi SYRIZA aradaki farkı kapatabilecek mi? Bu sorunun cevabı ve Yunanistan’daki son duruma ilişkin olarak Makedonya isim anlaşması sürecinde partisi POTAMİ’den ihraç edilen ve önümüzdeki seçimlerde SYRIZA’dan aday olan bağımsız milletvekili  Spyros Danellis ile konuştuk.

Danellis, SYRIZA’nın kemer sıkma politikalarının bedelini Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ödediğini söyledi. SYRIZA’nın oy oranındaki düşüşün sadece Prespa Anlaşması olmadığını söyleyen Danellis, ‘7 Temmuz’da Yunan halkının kısmi çekincelerini, eleştirilerini ve kırgınlıklarını bir kenara bırakarak SYRIZA’ya oy vermeye ikna etmeliyiz’ dedi.

Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ana muhalefet partisi Nea Dimokratia (Yeni Demokrasi) ile aranızda yüzde 10 kadar bir fark açıldı. Erken seçim kararı getiren bu farkın nedeni sizce nedir?

Yunanistan’da 10 yıllık ekonomik kriz süresinde geçmiş 30 yılın politik sisteminin kelimenin tam anlamıyla dağılmış olduğunu gördük. Bir zamanların güçlü nüfuslu PASOK’u şiddetli bir daralma yaşadı ve bugün geçmişteki çizgisinden uzaklaştı. Nea Dimokratia, oy oranının ciddi derecede azaldığını gördü. Yeni kurulan partiler de POTAMİ gibi yok oldular. Tüm bunlar ekonomik kurtarma programının çalkantı yarattığının aynı zamanda onun idare eden partilerin seçimlerde bunun bedelini ödediklerini kanıtlıyor. Ne yazık ki SYRIZA’da uygulamak zorunda kaldığı kemer sıkma politikalarının bedelini Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ödedi.

Keza SYRIZA iktidarı döneminde ülkede olan ne kadar önemli şey varsa bu 4 yıl içinde ki epeyce oldu, medya tarafından görülmemiş bir taarruzla iktidarın, "fakirliği pay etme iktidarı" veya "rüşvet, tayin ve yardımlar iktidarı" olduğu yönündeki propagandayla unutturuldu. Elbette iktidarın başarılarının desteklenmesi ve öne çıkarılması yönünde pek başarılı olunamadı. Makedonya probleminin çözümü bunun büyük örneğidir.

Son dönemde yapılan anketlere göre Nea Dimokratia aldığı oy oranıyla tek başına iktidara gelebiliyor. SYRIZA iktidarı kaybetmesindeki asıl neden Makedonya isim anlaşması mı?

Prespa Anlaşması (Makedonya İsim Anlaşması) sürecinde dezenformasyon ve negatif bir propaganda tezgâhı kurulduğu gerçektir. Hemen hemen muhalefetin tamamı tarafından kurulmuş bir tezgâh. Vatandaşların milli hassasiyetlerini harekete geçirmek için kurulmuş. Siyasette vatanseverlik üzerinden prim sağlamaya çalışan aktörler dar görüşlü ve sadece oy kaygısıyla ulusal çıkarları göz ardı ederek öncelikli olarak SYRIZA’nın seçimlerde kaybetmesini hedeflediler. Avrupa Parlamentosu seçimlerindeki olumsuz sonuçlar ne yazık ki muhalefetin bu stratejisini doğrulamaktır. Bununla birlikte yenilginin tek kaynağı olarak Prespa Anlaşması’nın olmayacağını düşünmekteyim. SYRIZA’nın oy oranındaki düşüş sadece Kuzey Yunanistan’da değil, Yunanistan’ın genelinde gözlenmiştir.

Bu anlaşma (Makedonya İsim Anlaşması) sizin de partinizden ihraç edilmenize neden oldu. Şu anda SYRIZA ile yeniden seçim çalışmasına başladınız. Süreç nasıl gidiyor. Halkın tepkisi nasıl?

İlk andan itibaren Prespa Anlaşması’nı hiçbir şüphe duymadan benimsedim. Çünkü ulusal vazifem bunu gerektiriyordu. Aynı zamanda vicdanım ve politik geçmişim bunu dayatıyordu. Ne zaman ki kaderin bir cilvesi anlaşmanın meclise gelmesi için 151’inci kişi olarak desteğimi açıkladım, partim de beni ihraç etti. Benim için baştan itibaren Makedonya sorununu sadece bir ulusal sorun değil aynı zamanda bir duruş meselesidir. Başka bir deyimle bazı ortaklıkları gerekli kılmaktaydı ve bu açıdan seçimlere SYRIZA-İlerici İttifak ile seçimlere katılmam politik geçmişimi bilenler tarafından sürpriz olarak karşılanmadı.

Hazırlıklarla ilgili olarak size söylemek isterim ki seçimler demokrasinin bayramıdır. Ancak tüm bayramlarda olduğu gibi sevincin ötesinde yorgunluk ve çok koşturma vardır. Bilhassa Avrupa Parlamentosu seçimlerine uzak durmuş ya da katılmamışların 7 Temmuz’da sandıklara gitmesi gerekiyor. Bu insanların kısmi çekincelerini, eleştirilerini ve kişisel kırgınlıklarını bir kenara bırakarak SYRIZA-İleri İttifak’a oy vermeye ikna etmeliyiz.

‘BİZLERİ İFLASA SÜRÜKLEYEN MANTIĞA GERİ DÖNMEMELİYİZ’

Genel seçimler için çok kısa bir süre var. Bu süreçte ana muhalefet ile aranızdaki farkı kapatabilecek misiniz?

Savaşta ya da bir mücadeledeyken sonucu düşünmezsiniz. Seçimlere kalan süre zarfında önemli olan ülkenin yarını için ciddi ve somut bir tartışma yapılabilmesidir. Bir tartışma ki vatandaşlara seçimlerdeki tehlikeyi görmeye imkân sunacak bizleri iflasa sürükleyen geçmişin mantığına geri dönmemeliyiz. Memorandum sonrasında gerçekleşen ilk seçimde vatandaşlar tarafından net olarak anlaşılmalı ki hayatımız ve geleceğimiz için karar veriyoruz. Ülkemiz için nasıl bir gelecek istediğimize karar veriyoruz.

Başta Mati yangını ve Makedonya isim anlaşması halkın öfkesini arttırdı. Bu kısa sürede güven tazelemek için neler yapacaksınız?

Haklısınız. Avrupa Parlamentosu seçim sonuçları diğer pek çok şeyin yanı sıra halkın biriken kızgınlığını da gösterdi. Buna rağmen 7 Temmuz’da vatandaşlar gelecekleri için sandığa giderken kızgınlık (ki geçmişe yöneliktir) iyi bir kılavuz değil. Cezalandırıcı oy duygusal oydur ve partilerin vaatlerini, programlarını mantıklı bir şekilde değerlendirmeye imkân vermez. Kızgınlıkla hareket etmek hemen ertesi gün bile pişman olunacak seçim sonuçlarını doğurur. Nea Dimokratia’nın bu kızgınlığı beslemek için nedenlerinin var olduğu görülüyor. Sadece sayıca az seçkinlere imkân sunan neo-liberal ekonomik programı nedeniyle değil, aynı zamanda ülkeyi iflasa sürükleyen 2004-2009 iktidar dönemini de unutturmaya çalışması gibi. Seçimlere kalan bu kısıtlı süre içinde tartışmaların önümüzdeki günlerle ilgili partilerin programları ve projeleri merkezli olması gerekiyor. Kişisel olarak inanıyorum ki bu düzlemde SYRIZA, seçmenlerin tekrar güvenini kazanabilir.

Memorandum bitti denildi ancak Avrupa Birliği Komisyonu raporuna göre, bütçede 5 milyar Euro açık çıktı. Seçim öncesi çıkan bu rapor hakkında ne düşünüyorsunuz? Böyle bir açık Yunan halkında yeni bir güven kaybına neden olmayacak mı?

Bu öngörüleri şüpheyle karşılıyoruz ki zaten bunlar sadece bir değerlendirme. Hatırlatırım ki birkaç gün önce IMF yaptığı yanlış değerlendirmeleri ve feci sonuçlara yol açan diretilen önlem paketlerinin yanlışlığını kabul etti. Hükümetin aldığı pozitif önlemler, bütçenin imkân verdiği ölçüde toplumun en zayıf kesimlerinin uğradığı ölçüsüz haksızlıkların telafisine yönelik ilk adımlardır.

Öne Çıkanlar