Hamzaoğlu: Aynı ülkede ama farklı gemilerde yaşıyoruz

Hamzaoğlu: Aynı ülkede ama farklı gemilerde yaşıyoruz
HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, ‘Evet, aynı ülkede ama farklı gemilerde yaşıyoruz. Onların dertleri başka, emekçilerin dertleri başka’ dedi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sanayicilere yönelik dile getirdiği, 'Bu milleti ayakta tutmak sadece bizim görevimiz değil, sanayicinin, tüccarın da görevidir. B planını C planını uygulamak zorunda kalırım bunu böyle bilesiniz' sözlerini 'hamaset' olarak niteleyen HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu, yaşanan krizin öfke, kahramanlık ve milliyetçilik ile çözülemeyeceğini belirtti.

'B VE C PLANLARINI SEÇİM SÜRECİNDE DE GÖRDÜK'

Erdoğan'ın Türk Lirası'nın döviz karşısında değer kaybetmeye başladığı süreçte yaptığı açıklamaları değerlendiren Hakların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüsü Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, bu açıklamaların benzerlerini seçim sürecinde de gördüklerini söyledi. B ve C planları gündeme geldiğinde toplumsal muhalefetin yükselişi ve onun da sandığa yansımasını önleme yönünde bir tehdit içerdiğini, bu söylemin aynı zamanda hamaset ifadesi olduğunu dile getiren Hamzaoğlu, "Bugün de daha fazlası üzerinden bir değerlendirme yapmamak gerekir. Yaşanmakta olan sorunlar bu şekilde hamasetle, öfkeyle çözülebilecek ya da kahramanlık ve milliyetçilik söylemleriyle çözülebilecek sorunlar değil. Sorun çok nesnel maddi sorunlar. Zaten erken seçimin de gerekçesi temelde ekonomik nedenler değil miydi? Dolayısıyla seçim sonrasındaki iktidarın karşılaşacağı ya da muhalefetin önüne çıkacak sorunlardı bunlar. Mesele yaşanmakta olan bu ekonomik çıkmazın nereden kaynaklandığının görülmesidir. Ciddi bir şekilde onun ele alınmasıdır ki gördüğümüz kadarıyla bir finansal anlamda sorunlarımız var. 16 yıllık AKP hükümetini ve iktidarı destekleyen uluslararası sermaye Türkiye'den yavaş yavaş çekilerek çıkıyor" şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE ÇADIR DEVLETİ POZİSYONUNDA'

Hamzaoğlu, "Türkiye bir çadır devleti pozisyonunda. Dış politikası yapboz tahtasına dönüşmüş. ABD ile gerilimlerin içeriğinde bize açıklanmayan muhtemeldir ki öncelikle Suriye alanıyla ilgili durumlar var. Suriye'deki savaşın sürmesini isteyen ve istemeyen taraflar olarak o boyutu itibariyle de iki gerilim bugünleri ortaya çıkaran nesnel temelleri oluşturuyor. Tabi esas olan bu sorunların kaynağını görmek hem de ne yapılacağını ortaya koymak" dedi. 

'SOL-SOSYALİST MUHALEFET TUTUM ALMALI'

"Bence esas bugünlerde 'iktidar ne yapıyor'dan öte bizim ne yapacağımızın ve nasıl yapacağımızın yanıtını kamuoyuyla paylaşmamız önemli" diyen Hamzoğlu, sol-sosyalist muhalefetin tutum almasına ihtiyaç olduğunu söyledi. Hamzaoğlu, "Bu bakımdan süreci doğrudan doğruya muhalefetin bu dönem için halklar, işçiler, emekçiler, toplumun yaşamak için çalışmak zorunda olanları adına nasıl çözüleceğinin kamuoyuyla paylaşılması gerekiyor" dedi.

'ONLAR KENDİLERİNİ BİZ GELECEĞİMİZİ KURTARMAYA ÇALIŞIYORUZ'

Son süreçte hükümet kanadının sıklıkla dillendirdiği 'Aynı gemideyiz' söylemine ilişkin de konuşan Hamzaoğlu, bu söylemi ilk kez 1990'lı yılların sonuna doğru duyduğunu belirtti. Hamzaoğlu, "O zaman toplam kalite uygulamaları, kalite çemberleri adında işçi sınıfını doğrudan doğruya konsolide etmek ve sorun gündeme geldiğinde çözümü için birlikte davranmanın söylemiydi. Patronla işçinin ya da çalışanlarla sermaye sahiplerinin sorunları aşmak adına birlikte hareket etme zorunluluğunu ortaya koyan ve özü itibariyle ideolojik, siyasal bir argümandı. İşçiler 'aynı gemideyiz' söylemleri ile patron içi dayanışmasını dile getirerek, Sabancı'yı omuzlarına alıp gezdirmişlerdi. 'Biz öyle iyi bir patronla çalışıyoruz ki onunla bizim aramızda fark yok' diye açıklama yapmışlardı. Gazetede fotoğrafları hiç gözümün önünden gitmez. Şimdi de aynı durum var. Sorun olunca 'aynı gemideyiz' söylemleri akla geliyor. Sorun olmadığı dönemlerde hiç de aynı gemide olduğumuz söylenmiyor, anlaşılmıyor. Çünkü gerçekten aynı gemide falan değiliz. Evet, aynı ülkede yaşıyoruz ama bu ülkede farklı farklı gemilerde yaşıyoruz. Türkiye'yi bir gemi olarak tanımlamayı doğru bulmuyorum. Onların dertleri başka. Bu toprakların evlatları olan, üretenlerin, çalışanların, emekçilerin dertleri başka. Onlar kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Biz geleceğimizle ilgili tutumlar alıyoruz ve de almalıyız." (Mezopotamya Ajansı)

Öne Çıkanlar