Her 35 akademisyenden biri ihraç edildi

Her 35 akademisyenden biri ihraç edildi
HDP, akademisyenlerin ihraç edilmesini Meclis gündemine taşıdı. Keyfi tasarruf, ihbar ve fişlemelerin araştırılması için komisyon kurulmasını istedi. Sibel...

HDP, akademisyenlerin ihraç edilmesini Meclis gündemine taşıdı. Keyfi tasarruf, ihbar ve fişlemelerin araştırılması için komisyon kurulmasını istedi.

Sibel HÜRTAŞ / ANKARA

HDP Grup Başkanvekili Ahmet Yıldırım, TBMM’ye OHAL KHK’ları ile kamu çalışanlarına yönelik ihraçların yol açtığı hukuksuzlukların ve yarattığı tahribatın tüm boyutlarıyla araştırılması için Meclis Araştırması açılmasını istedi.

Yıldırım, Meclis Başkanlığı’na sunduğu önergede, gerekçelerini şöyle sıraladı:

FİŞLEMELER VE İHBARLAR:

15 Temmuz’dan bugüne darbe girişimi gerekçesi ile ilan edilen OHAL sürecince çıkartılan KHK’ler ile kamu görevinden ihraç edilen toplam kişi sayısı 100 bini buldu. Bu ihraçların tamamı hiçbir adli ve idari yargı süreci işletilmeden yürütmenin tasaruffu olarak gerçekleştirildi. İhraç listelerinin istihbarat fişlemelerine, idarelerin keyfi tasarruflarına ve ihbarlara göre tamamen hukuka aykırı bir şekilde oluşturulduğu geldiğimiz noktada iyice açığa çıkmış durumdadır. Bu ihraçlardaki diğer bir hukuksuzluk da yargı yolunun kapatılmış olmasıdır.

BİAT EDEN MEMUR İSTİYORLAR

Kamu çalışanlarına yönelik hukuksuzluğun nedenlerinden biri toplumda kamu rejimine yönelik olumsuz bir algı yaratmaktır. Böylelikle bu alanı müdahaleye açık hale getirmek istemektedir. Kaldı ki ilk OHAL KHK’lerinden biri ile öğretmen alımlarının mülakata dayalı sözleşmeli olarak yapılması yasalaştırıldı. Kamu personeli alımlarında mülakat diğer bir ifade ile sözlü sınav hızla yaygınlaştırılıyor. İktidar kendisine yüzde yüz biat eden memurlardan oluşan yeni bir kamu rejimi inşa etme çabasındadır.

YENİ BİR ÜNİVERSİTE ANLAYIŞI

Özellikle akademik alanda yaşanan ihraçların temel nedenlerinden biri ise akademiyanın lağvedilmesi, yerine iktidar rejimine tamamen biat eden, eleştirel, bilimsel ve özgür düşünce anlayışından uzak yeni bir üniversite anlayışı inşa etmektir. OHAL KHK’leri ile sorgusuz ve sualsiz bir şekilde görevinden ihraç edilen akademisyen sayısı dün yayınlanan KHK ile birlikte 4 bin 811’e çıkmıştır. Türkiye’de her 35 akademisyenden biri ihraç edilmiş durumda.

BARIŞ AKADEMİSYENLERİ

Özellikle iktidarın bu alandaki niyetini açığa çıkaran uygulama ise darbe girişimi ile hiçbir ilişkisi olmayan, aksine tüm yaşamları bu tür müdahalelere karşı mücadele etmek ile geçmiş olan Barış İçin Akademisyenler girişimi üyelerinin OHAL KHK’leri ile ihraç edilmeleridir. Bu ülkenin en önemli siyasal ve toplumsal sorunu olan Kürt Sorunu’nun güvenlikçi politikalar ile çözülmesine tepki olarak "Bu Suça Ortak Olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan, demokratik ve barışçıl çözüm önerileri sunan akademisyenlerini görevlerinden ihraç edilmesi hükümetin keyfiliğini tüm boyutları ile göstermektedir.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ MOBBİNG UYGULUYOR

Daha önce sadece barış talebinde bulundukları için 125 akademisyen ihraç edilmişti. 7 Şubat 2017 tarihinde yayınlanan yeni KHK ile bu sayıya 115 akademisyen daha eklendi. İktidarın bu konudaki keyfiliğini açıkça ortaya koyan örneklerden biri olarak Ankara Üniversitesi örneği karşımızda durmaktadır. İktidar ve rektör bir önceki KHK ile Ankara Üniversite’sinden ihraç edilen akademisyenlere öğrenci ve öğretim elemanlarının sahip çıkışını kabullenememiştir. Yeni yayınlanan KHK ile 70’den fazla akademisyenin ihraç edilmesi cezalandırıcı anlayışın tezahürü niteliğindedir. Ayrıca Ankara Üniversitesi örneği bir rektörün OHAL sürecini nasıl kendisi açısından bir fırsatçılığa dönüştürdüğünü de göstermektedir. Üniversite rektörü ülkenin en köklü üniversitesinde kendisine muhalif gördüğü tüm öğretim görevlileri üzerinde baskı ve mobbing uygulamaktadır. OHAL sürecini fırsat olarak kullanan rektör, OHAL KHK’leri ile yüze yakın akademisyenin tamamen hukuksuz bir şekilde ihraç edilmesine sebebiyet vermiştir.

KOMİSYON KURULSUN

Yaşanan bu hukuksuzluk bir kez daha göstermiştir ki savaşa karşı barışın sesi olan, hukuk tanımaz rektörlere boyun eğmeyen, bilim özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü için mücadele eden, cübbesine iktidar iliği açmayan akademisyenler düşüncelerinden dolayı sistematik biçimde baskıya maruz kalmakta, ihraç edilmektedir. Bu konu ile ilgili bir komisyon kurulması ve haksızlıkların giderilmesi artık elzem hale gelmiştir.

Öne Çıkanlar