'Hukuk değil guguk devleti'

'Hukuk değil guguk devleti'
HDP: Demirtaş’ı '6-8 Ekim olaylarında meydana gelen ölümlerden sorumlu tutarak yargılamak' hukuken olanaklı değildir.

HABER MERKEZİ - HDP Merkez Yürütme Kurulu, Selahattin Demirtaş'ın hukuksuz bir biçimde Mahkeme Başkanı’nın kişisel tasarrufuyla dosya birleştirme önerisiyle, keyfi usulsüz ve intikamcı uygulamaların sürdüğünü vurgulayan bir açıklama yaptı.

HDP MYK'nın konuyla ilgili 'Hukuk değil guguk devleti' başlıklı yazılı açıklaması şu şekilde:

Anayasa ve uluslararası demokratik sözleşmelere aykırı olarak ve hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutulan Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’a yönelik keyfi, usulsüz ve intikamcı uygulamalar sürdürülmektedir. Son olarak bugüne kadar görülmemiş 2 uygulama yargının tamamen taraflı, bağımlı ve Erdoğan rejimi tarafından yönlendirilen bir hale geldiğinin açık göstergeleridir.

Sayın Demirtaş hakkında açılan ve Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tevzi gören dosyada heyetçe toplanılarak "tensip" yapılmadan ve henüz hiç bir ara karar tesis edilmeden Mahkeme Başkanı’nın bizzat kişisel tasarrufu ile dosya birleştirme önerisinde bulunulmuştur. Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin bu öneriyi reddetmesi üzerine Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi, bu kez heyetçe 9 Haziran 2017 tarihinde ikinci kez birleştirme talebinde bulunmuştur. Bu başvuru da ret olununca, bu kez 19. Ağır Ceza re’sen birleştirme kararı almıştır. Şimdi dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilecek, orası hangi mahkemede devam edileceğine karar verecek, yeni bir karar numarası ve duruşma günü saptanacaktır.

Ne Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan bu davada, ne de Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/500 esas sayılı dosyasında Demirtaş’a yönelik "6-8 Ekim olayları sırasında işlenen suçlar yönünden" herhangi bir isnatta bulunulmamış, herhangi bir dava açılmamıştır.

Dokunulmazlıkların rafa kaldırılması ile ilgili düzenlemenin özü, 20 Mayıs 2016 tarihinden evvel, hakkında fezleke düzenlenen milletvekillerinin yargılanabileceği şeklindedir. Demirtaş ile ilgili, bu yargılamaya konu olabilecek herhangi bir fezleke düzenlenmemiştir. Demirtaş’ı "6-8 Ekim olaylarında meydana gelen ölümlerden sorumlu tutarak yargılamak" hukuken olanaklı değildir.

Gerek birleştirme istem yazısı içeriği ve gerekse birleştirme yönlü karar tamamen keyfidir, kişisel hedef gösterme amaçlıdır. Saray medyasının yönlendirmesidir ve bir algı operasyonunun devamıdır. Hiçbir hukuki, ahlaki ve vicdani yönü yoktur. Gayri hukuki ve siyasal manipülasyonlarla oluşturulan bu karar kabul edilemez. Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin tarafsızlığından ve bağımsızlığından söz edilemez.

Diğer örnek ise bugün Eş Genel Başkanımız Selahattin Demirtaş’ın saat 14.00’te Şırnak 1. Asliye’de  yapılacak olan duruşmaya bizzat katılım talebinin reddi sonrasında, zorla SEGBİS yoluyla duruşmaya katılması yönündeki karardır. Hukukta yeri olmayan bu karar da kabul edilemez.

Her iki mahkeme heyeti de hem hukuken hem de vicdanen tarafsız ve bağımsız kabul edilemez. Siyasal baskı ve yönlendirmelerle hareket etmektedir. Erdoğan rejiminin intikam heveslerini tatmin etmek için çaba harcamaktadırlar. Bu tutumların hesabı hukuken hem iç hem de uluslararası hukuk zemininde mutlaka sorulacaktır.

Öne Çıkanlar