'Hukuk umudumuz 24 saat sürmedi'

'Hukuk umudumuz 24 saat sürmedi'
İstanbul Barosu, KHK ile kapatılan ÇHD ve HHB üyesi avukatların yargılandığı dava hakkında 'Bunun adı rezalettir' başlıklı bir açıklama metni yayımladı.

Geçtiğimiz hafta boyunca süren ve Cuma günü yapılan karar duruşmasında tahliye edilen Çağdaş Hukukçular Derneği ve Halkın Hukuk Bürosu üyesi avukatların, savcılığın itirazı üzerine Cumartesi günü yeniden gözaltına alınması hakkında, açıklama yapan İstanbul Barosu, Mahkemece verilen tahliye kararlarına Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan itiraza yine aynı mahkeme tarafından kabul edildiğine dikkat çekilerek, gelinen son durumun, 'siyaset kurumunun devreye girmesi, mahkemenin baskı altına alınarak tahliye kararının geri aldırılması' olarak tanımlandı.

'BUNUN ADI REZALETTİR'

İstanbul Barosu'nun 'Bunun adı rezalettir' başlıklı yazılı açıklamasında yaşananlar hakkında, 'Hukuk umudumuz 24 saat sürmedi' denildi:

"Bir hukuk kurumu olarak, isnat edilen suçlamalardan bağımsız olarak, ülkemizde uzunca bir süreden bu yana yaşamakta olduğumuz "hukuk darlığını" açan ve evrensel hukukun genel kabule ulaştırdığı değerlerin, üstelik avukatların yargılandığı bir davada gerekçe olarak kullanılmış olmasından büyük bir sevinç duymuş, umuda kapılmıştık. Hukuk umudumuz 24 saat sürmedi.

Mahkemece verilen tahliye kararlarına C.Savcılığı tarafından yapılan itiraz, aynı Mahkemece kabul edilerek yakalama kararları verildi.

Gelinen bu son durumun başka hiçbir izahı yoktur: Siyaset kurumu devreye girmiş, Mahkeme baskı altına alınmış ve karar "geri aldırılmıştır". Çünkü arada geçen 24 saat içinde; AHİM içtihatları değişmemiştir. Tutuklamanın tedbir niteliğinde bir değişiklik olmamıştır. Tutukluların avukatlıkları devam etmektedir.

Mahkemeyi bu kadar kısa süre içinde, birbiri ile bu denli çelişen iki karara imza attıran neden, yargının içindeki siyasetin tam da kendisidir.

Bu durum kelimenin tam anlamıyla rezalettir. Bu rezaletin sorumluları utanç duymalıdır. Bu tablo, yargıda 'tuzun koktuğu' anlamına gelir. Bir ülkenin yargısı için daha büyük bir utanç vesilesi olamaz."

İSTANBUL BAROSU'NUN 'BUNUN ADI REZALETTİR' BAŞLIKLI AÇIKLAMASI

'GÖRÜNEN DÖNEMEÇ UÇURUMDAN ÖNCEKİ SON ÇIKIŞTIR'

ÇHD'li avukatların tahliye kararından kısa bir süre sonra yakalama kararlarıyla yaniden gözaltına alınmalarının hukuk devleti iddiasıyla bağdaşmadığı vurgusunun yapıldığı açıklamada, bütün yargı bileşenlerine ve özellikle de yargıçlara şu çağrı yapıldı:

elinen bu son noktadan itibaren, ülkemizin yargı tarihine bırakacağımız tek miras, bu baskıya karşı direnmektir. Siyasetin baskısı karşısında kuvvetler ayrılığının birliğe dönüşmemesi için son bir umut kalmıştır. Bu umut bütün yargıçların vicdanıdır. Atılan bir imzanın ifade ettiği saygınlığın, ikinci bir imza ile kaybedilmesi tehlikesi, sadece yargıca özgü kişisel bir yitim değil, büsbütün hukukun yok olması anlamını taşıyacaktır. Oysa siyaset kurumunun yargı üzerindeki baskısına direnç gösterilebilirse, hukuk tarihinde yeni bir sayfa açılmakla kalmayacak, geleceğin onurla şekillendirilmesi hakkı da elde edilmiş olacaktır. Görünen dönemeç, uçurumdan önceki son çıkıştır."

(HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar