İngiliz parlamenter: YPG sivilleri korumak için Afrin'den çekildi

İngiliz parlamenter: YPG sivilleri korumak için Afrin'den çekildi
İşçi Partisi milletvekili Moyle, Rojava izlenimlerini yazdı. Türkiye'ye silah satan İngiltere'yi eleştiren Moyle, 'hükümetin Suriye'de nerede duracağını' bilmediğini belirtti.

DÜNYA- Kuzey Suriye’de yer alan Kamişlo ve Kobani’ye resmi temaslarda bulunmak üzere giden heyetin içinde yer alan Britanya İşçi Partisi Milletvekili Lloyd Russell-Moyle, ziyaretin ardından yayınladığı bir yazıyla tanık olduğu görüntüleri ve izlenimlerini paylaştı.

Russell-Moyle, "Kobani’yi ziyaret ettim ve Birleşik Krallık tarafından silahlandırılan Türkiye’nin İslam Devleti’ne karşı müttefikimizi nasıl yok etmeye çabaladığını gördüm" başlığını taşıyan yazısında İngiltere'den Türkiye’ye yapılan silah satışına dikkat çekerek, "Türkiye’nin şiddeti kızıştırmasından kaçınması için çağrı yapmak yerine İngiltere gerçekten sahip olduğu silah satışını durdumak kozunu kullanabilir" eleştirisinde bulundu. Gazete Karınca'nın çevirdiği makalenin dikkat çeken kısımları şöyle:

"Suriye’nin kuzeyinde sıradan bir kasaba olan Dabık, İslam Devleti’nin (IŞİD) fantezisine göre insanlık kaderi için Hıristiyanlar ile Müslümanlar arasındaki kehanette bulunulan savaşın gerçekleşeceği yerdi. Ancak Rus ve Batı hava gücünün altındaki IŞİD, Suriye’de bilhassa Kürt savaşçılar tarafından, Irak’ta ise devletin özel güçleri ve Şii paramiliterler tarafından bozguna uğratıldı. İlan ettikleri halifeliğin yanı sıra eskatolojik hesaplaşmaya ve dünyanın sonuna dair umutları sona erdi.

Dabık şimdiyse başka bir olası sorunun yol ayrımında bulunuyor. Kasaba, batıda Afrin’i elinde bulunduran Türkiye ile doğuda İslam Devleti’ne karşı işin zor tarafını gerçekleştiren sosyalist Kürt birliklerinin arasında yer alıyor.

'TÜRKİYE'NİN SURİYE'DEKİ HEDEFİ'

Türkiye, geçtiğimiz ay bombardımanla Suriye savaşının elinin değmediği, Arap ve Kürtlerin bulunduğu yerleşim yeri Afrin’e ilerledi, orada yaşamakta olan Kürt sivilleri kovmak için maaşa bağladığı İslamcı grupları görevlendirdi. Kenti ele geçiren birçok İslamcı, Kürtlerin Müslüman olmadığına inanıyor ve tövbe edip, din değiştirmediği sürece başını kesmek ile tehdit ediyor. Tehlike sinyallerini gören YPG, binlerce Kürt mülteciyle Dabık’ı geçerek Kobani'ye çekildi.

Türkiye şimdiyse YPG'nin Mınbiç'ten de çıkması gerektiğini, aksi takdirde savaşı doğuya taşıyacağını söylüyor. Türkiye’nin savaştaki hedefi, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerden uzak, Ankara ile birlikte çalışacak Araplar’ın yerleştiği bir nüfuz alanı oluşturmak.

'RUSYA'DAN YPG'YE: ABD'DEN UZAKLAŞ, ESAD'A BAĞLILIK SÖZÜ VER, SENİ DESTEKLEYEYİM'

Geçen haftayı geçirdiğim Kobani’de konuştuğum Kürt askeri liderler ve siyasetçiler bana, Rusya’nın, Britanya ve ABD ile işbirliğini terk etmeleri, Esad’a bağlılık sözü vermeleri durumunda Türklere karşı YPG’yi korumayı teklif ettiğini söyledi. Bu teklifi reddettiler, günler sonra ise Türkiye Afrin’de onlara saldırdı.

Birçok kişinin, IŞİD’in YPG’den almak için başarısız girişimde bulunduğu 2014 yılında neredeyse yok edilen kent olarak hatırlayacağı Kobani’de saldırıdan kurtulan ve diğer yaşanabileceklerden yorgun düşmüş kişilerle tanıştım, yetimleri tanıdım. İslam Devleti, aileleri başlarına ne geldiğini sonsuza kadar hatırlayabilsinler diye parmaklarını kesmişti. Kobani’yi yeniden inşa eden Kürt topluluğu, İslam Devleti (IŞİD) ile Türkiye tarafından desteklenen İslamcılar arasında çok az fark görüyor.

'YPG DEMOKRASİYİ SAHADA İNŞA EDİYOR'

Dört bir yandan otoriter rejimlerle karşı karşıya olmalarına rağmen YPG tarafından korunan Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu, doğrudan demokrasinin oldukça etkin bir biçimini sahada inşa ediyor.

Suriye İç Savaşı’nın başlangıcının ardından kurulan YPG, yerel meclislerin desteğini alarak  tabandan yukarıya yönetim yapısı aracılığıyla bölgeyi dönüştürdü ve burası çok etnikli seküler askeri birlikler tarafından korundu. Kadınlar, yerel meclislerin tamamında sandalye sayısının yarısına sahip ve her bir belediyenin eş başkanı. Hiçbir etnik grubun egemen olmasına izin verilmiyor. Meclisler yetişkinler için okuryazarlık eğitimi veren okullar kurdu. Bölge, bugünkü Suriye’de yol gösterici birkaç ışıktan biri, çünkü popülasyonun rızasıyla yönetiliyor.

'İNGİLTERE SURİYE SAVAŞINDA YERİNİ BİLMİYOR'

Suriye İç Savaşı, en hafif tabirle, oyun sonu olarak gözüken yeni bir safhaya girdi ve Birleşik Krallık (Britanya) hangi tarafta olduğunu bilmiyor. Hükümetimiz SAS’ı (Özel Hava Servisi) Kobani Kantonu’a yakın bir kent olan Minbiç’teki ABD kuvvetlerinin yanına kattı, ancak Trump ABD’yi Suriye topraklarında tutup tutmamada kelimenin tam anlamıyla tereddüt ediyor.

Sahadaki tek müttefikimiz olan YPG, Türkiye ve onun İslamcı vekilleri tarafından bombardıman altında kalırken Birleşik Krallık bu sürece kayıtsız kaldı ki bölgeyi bombalayanlar, geçtiğimiz haftalarda yaşamını yitiren SAS keskin nişancısı Britanyalı Çavuş Matt Tonroe ile Kürt ve Arap toplulukları arasındaki ayrılığın sonlanması için köprü kurma arayışında olan Suriye Demokratik Konseyi üyesi Omar Alloush’un ölümlerinden de sorumluydu.

'İNGİLTERE SİLAH SATIŞINI KOZ OLARAK KULLANABİLİR'

Britanya, Rusya destekli Türkiye’ye karşı durmakta tereddüt eden Amerikalılar’dan öte Kuzey Suriye’de barışı müzakere edebilecek bir nüfuza sahip.

Uluslararası Ticaret Departmanı, Birleşik Krallık’ın silah satışı için Türkiye’yi öncelikli piyasa olarak tanımladı. 2016 yılından itibaren Birleşik Krallık, Türkiye’ye 213 milyon sterlin değerinde silah satışı yaptı. Bunların arasında uçak, helikopter, drone, el bombası, hafif silahlar ve mühimmat vardı.

"Türkiye’nin şiddeti kızıştırmaktan kaçınması" çağrıları veya "Türkiye’nin sınır güvenliği endişelerini paylaşmak" gibi basmakalıp açıklamalar yayınlamak yerine Britanya gerçekten sahip olduğu kozu kullanabilir.

Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nda bulunan müttefiklerimizin demokratik kontrolü altındaki bölge Suriye’nin kuzeyinde barışı sağlamak için Batı’nın silah satışını engelleyecek argümanları gündeme getirmesi, aynı zamanda Batı'nın pazarlık elini güçlendirecektir." (HABER MERKEZİ)

Öne Çıkanlar