'Hamaney diktatörlüğü için yolun sonu görünüyor'

'Hamaney diktatörlüğü için yolun sonu görünüyor'
İran İnsan Hakları Örgütü kurucusu Amiry-Moghaddam ‘Her diktatör bir gün yolun sonuna gelir’ derken, İranlı analist Memarian asıl sorunun sistemsel olduğunu savunuyor.

Tunca ÖĞRETEN


İran hükümetinin geçen salı günü kemer sıkma politikasını açıklaması yakıt fiyatlarında yüzde 50 artışa neden oldu. Hükümet ayrıca 34 milyon vatandaşa yapılan maddi desteğin de iptal edilmesine karar verdi. 

Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’ye yakın ekonomistler, hükümetin yeni planının sosyal bir patlamaya neden olabileceği yönünde uyarılarda bulundu. Ancak uyarılara kulak asmayan Ruhani, kemer sıkma politikasının uygulanması yönünde karar aldı. Cumhurbaşkanı buna ek olarak, çoğu Devrim Muhafızları’na aktarılan ordu bütçesini de artırdığını açıkladı. Ruhani’nin açıklamaları sonrası Meşhed kentinde sokağa çıkan halk, "Halk yalvarıyor, din adamları Allah gibi davranıyor", "Hayatım Gazze için değil, Lübnan için değil, İran içindir" sloganları attı. 

Güvenlik güçlerinin sokağa çıkan halkı şiddetle bastırmaya çalışmasıysa gösterilerin, başkent Tahran’ın yanısıra Kirmanşah ve Şiraz’a da sıçramasına neden oldu. 

Hükümet İran’daki protestoların, ülkenin dışarıdaki düşmanlarına yardımcı olduğunu ifade ederken, "bilindik düşman" ABD’nin Başkanı Donald Trump’dan da bir açıklama geldi: "Rejimin yolsuzluklarından ve ülkenin varlığını yurt dışında terörizme harcamasından bıkmış olan İran vatandaşlarının barışçıl protestolarıyla ilgili bilgiler geliyor. İran yönetimi, kendini ifade hakkı da dahil kendi halkının haklarına saygı göstermelidir. Dünya bu süreci izliyor."

‘PROTESTOLARIN NEREYE EVRİLECEĞİNİ KESTİRMEK ZOR'

Son günlerde İran’da yaşananları, protestoların nereye evrileceğini ABD’de yaşayan İranlı analist ve gazeteci Omid Memarian’a sorduk.

Artı Gerçek’e konuşan Memarian, İran’da halkı sokağa döken şeyin ekonomik gidişat olduğuna dikkati çekti: "Bu protestoların İran dışından organize edildiğini, başka bir ülkenin parmağı olduğunu söylemek doğru olmaz. İran, uzun zamandır sosyal ve ekonomik eşitsizlik ve ülke geneline yayılmış yolsuzluk gibi derin problemlerle karşı karşıya kalmış bir ülke. Bu da sokak protestolarının, orta sınıf ya da zenginlerle doğrudan ilişkisi olmadığını işaret ediyor. Özetlemek gerekirse, İran’da yaşananlar tamamen ‘ekmek’ meselesi ve şu an için nereye evrileceğini söylemek pek de mümkün değil."  

Arap Baharı olarak adlandırılan ancak "güz" mevsiminden farklı bir etki bırakmayan süreçte protestoculara şiddetle karşılık veren liderlerin sonunu hatırlattığımız İranlı analist şu yanıtı verdi: "Protestoların ülke geneline yayılıp yayılmayacağını hükümetin tavrı belirleyecek. Zira bu tür sokak protestolarının doğuracağı sonuçları öngörmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Taleplerini dile getiren, politikaları eleştiren, sokağa çıkan insanları şiddet kullanarak susturabilirsiniz. Ancak günün sonunda taleplerini karşılamazsanız, uzun vadede sonuçları sizin için iyi olmaz. Direnç farklı yerden, farklı zamanda üstelik daha da kuvvetli bir şekilde geri gelir. Bu da her şeyin kontrolden çıkmasına neden olur."

‘ORTA SINIF VE ÖĞRENCİLER DESTEKLERSE TÜM ÜLKEYE YAYILIR'

"Peki, İran’daki bu rüzgar Ruhani’nin sonunu getirir mi" diye sorduğumuz Memarian, sokağa çıkanların Ruhani’ye ya da başka bir isme alternatif arayışında olmadıklarını söyledi: "Halk, buna bir isim meselesi olarak değil de, değişmesi gereken sistemsel bir problem olarak bakıyor. Seslerinin, taleplerinin duyulmasını, karşılık bulmasını istiyorlar."

Memarian, değiştirilmek istenen şeyin İslami rejim olup olmadığı konusundaysa şöyle konuştu: "Sokağa çıkanların İslami rejimi yıkmak istediklerini söylemek için henüz çok erken. Protestoların ana sebebi ekonomik nedenler olsa da, orta sınıf ve öğrencilerin de destek vermesi durumunda taleplerdeki çeşitliliğin artmasının ve tüm ülkeye yayılmasının mümkün olduğunu düşünüyorum." 

‘ARAP BAHARINA BENZİYOR'

Artı Gerçek’in sorularını yanıtlayan diğer bir isim de İran İnsan Hakları Örgütü’nün kurucusu ve sözcüsü Prof. M. Amiry-Moghaddam’dı...

Moghaddam’a göre İran halkının temel sorunu ekonomik koşullar, yüksek fiyatlar ve işsizlik olsa da protestoların arka planında tüm kurumlara karşı duyulan rahatsızlık yatıyor. Bu tavrın, sloganlarda da görüldüğüne dikkati çeken insan hakları savunucusu, "Halk, ‘Diktatöre ölüm’ ‘İslam Cumhuriyeti’ni istemiyoruz’ ya da ‘Kahrolsun Hamaney’ diye bağırıyor. Bu da işlerin rejim açısından ciddi boyuta ulaştığını gösteriyor" dedi.

 

 

İran’da güvenlik güçlerinin protestoculara şiddetle karşılık vermesini de değerlendiren Moghaddam, bu yöntemle tüm ülkenin yönetilemeyeceğini savundu: "Şiddet ve terör, kısa vadede protestoları durdurmaya yarayabilir. Ancak her diktatör bir gün yolun sonuna gelir ve bence Ayetullah Ali Hamaney de diktatörlüğünün sonuna gelmiş durumda."

İran’daki protestoların Arap Baharı ile benzerlik taşıyıp taşımadığını sorduğumuz Moghaddam şu yanıtı verdi: "Kesinlikle benziyor. Tunus’ta da protestolar böyle başlamıştı. Korku duvarı yıkıldığında rejim, milyonlarca insanın karşısında duramaz."

‘KÜRTLER DE SOKAKTA'

Moghaddam, İran’daki Kürtlerle ilgili de çarpıcı sözler söyledi: "Kürt bölgelerinden de, diğer etnik grupların yaşadığı yerlerde de protestoların olduğuna dair haberler geliyor. İş rejimi protesto etmeye geldiğinde, farklı etnik kökenlerden insanların birlikte hareket ettiğini görüyoruz."

Sorularımızı yanıtlayan Moghaddam da, ABD’de yaşayan İranlı analist Memarian gibi protestoların arkasında başka ülkelerin olmadığı kanısında: "İranlı yetkililer aksini iddia ediyor çünkü protestocuları başka ülkelerin değirmenine su taşımakla suçlamanın kendilerini kurtaracağını düşünüyor. Ancak bu yöntem artık bir işe yaramaz."

Diğer ülkelerin İran’daki halk ayaklanması karşısında nasıl tepki vereceğini sorduğumuz Moghaddam, "Bunu şu an kestirmek zor. Umarım dünya, taleplerinin yerine getirilmesini ve insan haklarına kaşı işlenen suçları reddeden İran halkıyla dayanışma içerisinde olur. Özellikle altını çizmek gerekir ki İran halkı, herhangi bir askeri müdahalenin olmasını da istemiyor."

 

Öne Çıkanlar