Irkçı cinayetler davasında karar yarın

Irkçı cinayetler davasında karar yarın
Alman istihbarat teşkilatının da adının karıştığı NSU davasında yarın hükmün verilmesi bekleniyor. Ancak cinayetin tüm detayları ve istihbarat teşkilatının rolü açığa çıkartılamadı.

Almanya’da 2000-2007 yılları arasında seri cinayetler halinde 8’i Türkiye’den biri Yunanistan’dan olmak üzere toplam 9 göçmen esnafı, çalıştıkları iş yerlerinde katleden, Alman polis memuru Michaele Kiesewetter’i öldüren, Köln’de iki yere bomba koyan ve 15 banka soygunu gerçekleştiren ırkçı terör örgütü Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü (NSU) üyelerinin yargılandığı davada karar yarın açıklanıyor.

6 Mayıs 2013’de Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde başlayan ve toplam 437 duruşmanın görüldüğü davada, 765 tanık ve 51 bilirkişi dinlendi. Davada kurban yakınlarını 100’den fazla müdahil avukat temsil ediyor.

ALMAN İSTİHBARAT ÖRGÜTÜNÜN ROLÜ AÇIĞA ÇIKARILMADI

Kurban aileleri ve müdahil avukatlar dava boyunca NSU üyeleriyle istihbarat örgütleri arasındaki bağlantının açığa çıkarılması çağrısında bulunurken ve ilgili çok somut bilgi ve belgeler olmasına rağmen, bu konu dava boyunca ciddi şekilde gündeme alınmadı. Özellikle son göçmen cinayeti olan Halit Yozgat’ın 6 Nisan 2006’da Kassel’de internet kafesinde öldürülmesi olayında, istihbarat elemanı Andreas Temme’nin olay yerinde olmasına da açıklık getirilmedi. Mahkemeye tanık olarak çağrılan Temme’nin "tesadüfen" olay yerinde olduğuna kanaat getirildi.

Polis ve istihbarat teşkilatlarının aşırı sağcı çevrelerde çok sayıda muhbir bulundurmalarına rağmen, 2000-2007 yılları arasında işlenen cinayetleri engellemekte başarısız olmaları, NSU üyelerini yakalayamamaları da tartışma konusu olmaya devam ediyor.

Altı yıl önce bugün ortaya çıkan NSU terör hücresi hakkında birçok soru hâlâ yanıtsız. Müdahil avukatlar AİHM’e gitmeyi planlıyor. Göçmen kuruluşları ise etkili bir soruşturma için bağımsız komisyon kurulmasını istiyor.

NSU sanıklarının Münih’te yargılandıkları davada yarın karar verilecek olsa da, terör hücresinin karanlık bağlantıları hakkında birçok soruya halen yanıt bulunabilmiş değil.

NSU davasının müdahil avukatlarından Aziz Sarıyar, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, kurban yakınlarının gerçekleri öğrenmek istediğini, ancak baş sanık Beate Zschäpe ve devletin iç istihbarat kurumunun bunları gizlemeye çalıştığını söyledi.

Sarıyar, "Düğümü tek çözebilecek olanlar Zschäpe ve Anayasa Koruma Teşkilatı. Bu ikisinden biri konuşmadığı sürece biz gerçekleri asla öğrenemeyeceğiz" dedi.
Geçmişte polisin ve istihbarat teşkilatının, aşırı sağcı çevrelerin üzerine gitmek yerine, kurbanların ailelerini şüpheli gibi görmelerini eleştiren Sarıyar, şöyle devam etti: Devlet cinayetleri önleyebilirdi ama doğru yöne bakmamış, bakmış da görmemiş, görmek istememiş. Ben bu cinayetlerin işlenmesi için devletin aktif bir desteği olduğu tezine katılmıyorum. Ama pasif kalmış, bilerek ya da bilmeyerek doğru yöne bakmamış. Ve Alman iç istihbaratı dosya imha ederek, sorumluların konuşmasını engelleyerek hatasını, ihmalini ya da her neyse örtbas etmeye çalıştı,gerçeklerin ortaya çıkmasını engelledi ve bu tavrını da sürdürüyor.

MERKEL CİNAYETLERİ AYDINLATMA SÖZÜ VERDİ

NSU terör örgütünün ortaya çıkmasının ardından hem dönemin Cumhurbaşkanı Joachim Gauck hem de Başbakan Angela Merkel’in NSU kurbanlarının yakınlarına cinayetlerin aydınlatılması sözünü verdiğini hatırlatan Sarıyar, bu sözün ise tutulmadığını savundu.

Sarıyar, "Bence Merkel bu sözü verdiğinde bu olayların gerçek boyutunu bilmiyordu. Şimdi ne diyecek. ‘Bana bu boyutta olduğu yönünde bilgi verilmemişti bu nedenle size zamanında bu sözü verdim ama tutamıyorum’ mu diyecek. Klasik Merkel tavrı bir şey demeyerek zamanla kapatmaya çalışacak, dikkat Münih’teki davaya çevriliyor sürekli, bu dava bittikten sonra konu ne yazık ki gündemden düşecek" şeklinde konuştu.

AVUKATLAR AİHM'NE GİTMEK İSTİYOR

Müdahil avukatlardan Yavuz Selim Narin, NSU’nun ortaya çıkarılmasından bu yana geçen 6 yıllık dönemde önemli bazı gerçeklerin gün yüzüne çıkarıldığını, ancak hala karanlıkta kalan yönler bulunduğunu söyledi.

Cinayetlerin önlenmesinde, NSU üyelerinin yakalanmasında başarısız olan, büyük hata ve ihmali bulunanlar hakkında soruşturmalar açılmasını, sorumluların cezalandırılmasını talep eden Narin, "Bu altı yılda kurban ailelerin avukatları olarak bizler, gazeteciler ve meclis araştırma komisyonları ile birlikte devlet görevlilerinin arzu ettiğinden çok daha fazlasını gün ışığına çıkartmayı başardık.

İstihbarat görevlileri, muhbirlerinin olaylara karıştığı apaçık ortada ve bu konuda devletin sorumluluk üstlenmesini bekliyoruz. Bunun için mücadelemizi sürdürüyoruz, sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.

Münih’te sadece Zschäpe ile ona destek olan 4 kişinin yargılandığını, oysa NSU’nun çok daha geniş bir ağ tarafından desteklendiğini savunan Narin, davanın tamamlanmasının ardından gerçeklerin ortaya çıkması için her türlü yasal yolu kullanacaklarını, gerekirse AİHM’e gideceklerini söyledi.

BAĞIMSIZ KOMİSYON KURULSUN

Bağımsız komisyon çağrısı NSU davasını ve parlamentolarda kurulan araştırma komisyonlarını yakından takip eden Berlin Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) ise, gerçeklerin ortaya çıkarılabilmesi için bağımsız bir komisyon kurulması çağrısında bulundu.

DW Türkçe’ye konuşan TBB Yönetim Kurulu Sözcüsü Ayşe Demir, "Amacımız sivil toplum kuruluşu temsilcileri, siyasetçiler, avukatların katılımıyla bağımsız bir komisyon oluşturulması. Bu komisyonun yapısal kurumsal ırkçılığı da mercek altına almalı. Sonra da belirlenecek bir dizi tavsiye açıklanmalı" dedi. Demir siyasilerle bu komisyonun oluşturulması yönünde bir dizi görüşme gerçekleştirdiklerini, olumlu tepki aldıklarını açıkladı.

NSU’nun ortaya çıkarılmasının ardından, istihbarat kuruluşlarında bazı dosyaların imha edildiğini, göçmenler arasında devlet kurumlarına karşı bir güvensizlik oluştuğunu söyleyen Demir, bu güvenin yeniden kazanılmasının, ancak NSU cinayetlerinin eksiksiz bir şekilde aydınlatılabilmesi ile sağlanabileceğini vurguladı.

Demir, "Alman olmadıkları için insanlar katledildi. Biz bunun ortaya çıkmasının ardından toplumsal bir tepki, bir çığlık bekledik ama halen yok. Buna gerçekten anlam veremiyoruz" şeklinde konuştu.

YARIN BİRÇOK YERDE PROTESTO VAR

Cinayetlerde istihbarat örgütlerinin rolünün açığa çıkarılmadığına işaret eden antifaşist örgüt ve inisiyatifler yarın gün boyunca Almanya’nın bir çok kentinde protesto gösterileri düzenleyecekler.

Sabah saat 08.00’den itibaren Münih’teki Eyalet Yüksek Mahkemesinin önünde başlayacak eyleme Almanya’nın diğer kentlerinden gece otobüslerle yola çıkanlar da katılacak. Konuşmaların olacağı eylemden sonra akşam saatlerinde ise yine Münih’te büyük bir yürüyüş gerçekleştirilecek. Bu yürüyüşe de binlerce kişinin katılması bekleniyor.

NSU KURBANLARI KİMLER?

9 Eylül 2000: Enver Şimşek (Nürnberg)

13 Haziran 2001: Abdürahim Özüdoğru (Nürnberg)

27 Haziran 2001: Süleyman Taşköprü (Hamburg)

29 Ağustos 2001: Habil Kılıç (Münih)

25 Şubat 2004: Mehmet Turgut (Rostock)

9 Haziran 2005: İsmail Yaşar (Nürnberg)

15 Haziran 2005: Theodoros Boulgarides (Münih)

4 Nisan 2006: Mehmet Kubaşık (Dortmund)

6 Nisan 2006: Halit Yozgat (Kassel)

27 Nisan 2007: Michaele Kieserwetter (Heilbornn) (DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Öne Çıkanlar