IŞİD davasında sanıklardan işkence iddiası

IŞİD davasında sanıklardan işkence iddiası
Antep’te sokakta yapılan kına gecesine IŞİD tarafından yapılan canlı bomba saldırına ilişkin dava duruşması yapıldı.

Bahar KILIÇGEDİK

ARTI GERÇEK - Antep’te  20 Ağustos 2016 tarihinde 56 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısına ilişkin davanın duruşması bugün Kayseri 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Sanıklar Mehmet Şahin Erğan ile Abdurrahman el-Najjar duruşmada hazır bulunurken diğer sanıklar Ses ve Görüntü Sistemi ile duruşmaya katıldı.

'ÖLENLER KÜRT ÇOCUĞU OLDUĞU İÇİN Mİ IŞİD KANIKSATILIYOR?' haberi için tıklayınız

Duruşmada hazır bulunan sanıklar Erğan ve el- Najjar suçlamaları kabul etmedi. Daha önceki emniyet ifadelerinde suçlamaları kabul eden sanık Erğan, duruşmada verdiği ifadesinde emniyet ifadelerinin işkence ile alındığını, örgütle bir bağlantısının olmadığını bunun bir kumpas olduğunu söyledi.

DOSYADAKİ DELİLLER İFADELERİNİ ÇÜRÜTÜYOR

Yargılamaya ilişkin Artı Gerçek’e bilgi veren müşteki avukatı Eylem Sarıoğlu şunları söyledi: "Özellikle sanık Mehmet Şahin Erğan’ın ifadeleri bizler açısından önemliydi, çünkü dosyayı çözen şeylerden biri de onun ifadesiydi. Daha öncesinde tüm suçlamaları kabul eden bir pozisyondaydı. Şimdi ise o ifadelerin çarpıtıldığını ve o ifadeleri kabul etmediğini söylüyor. Diğer sanık  el- Najjar da işkence gördüğünü, diğer sanıkları tanımadığını sadece polisin kendisine zorla ifadeyi imzalattığına dair ifadeleri var. Fakat daha önceki ifadeleri ve dosyadaki HTS kayıtları, görüntülerin, bir kısım kendi ifadelerinin, diğer sanıkların ifadeleri şuan ki ifadeleri çökerten bir pozisyonda. Suçlamayı reddeden kişi, aynı gün içerisinde birçok yerde dolaşarak HTS kayıtları veriyor. Emniyet önü, çevik kuvvet önü dernekler olsun. Bunları düşündüğümüzde parmak izleri bakımından da  durum böyle. Redde yönelik savunmaların gerçeği yansıtmadığını düşünüyoruz. Dosyada ifadesi olan ve bulunamayan başka bir sanık ifadeleri de dikkate alındığında ya da kendi ifadeleri içerisindeki bütünlük dikkate alındığında biz bu savunmanın gerçeği yansıtmadığını düşünüyoruz."

MAHKEMENİN TUTUMUNU ELEŞTİRDİ

Diğer sanıkların ifadelerinin ses ve görüntülü sistemle alınması hususuna da karşı çıktıklarını, ifade aşamasında duruşmada hazır edilmesi yönünde taleplerinin mahkeme tarafından kabul edildiğini söyleyen avukat Sarıoğlu, mahkemenin yargılama aşamasındaki tutumunu da eleştirdi. Sarıoğlu, "Mahkeme heyeti tarafından, alelade bir cinayet davası gibi yargılama yürütüldüğüne dair eleştirimizi yaptık. Müşteki vekilleri olarak, sanıkların ifadesinin ardından çapraz sorgu yaptığımız esnada mahkeme başkanının, müşteki vekillerine ‘yorum mu yapıyorsunuz, sorgu mu yapıyorsunuz’ şeklinde soru sormalarının engellendiği bir durum söz konusuydu. Biz müşteki vekilleri olarak sorularımızı tekrar da sorabiliriz, yorum da yapabiliriz dediğimizde ise savcı, ‘sanığın yalan söyleme hakkı da var’ diyor. Bu tutumlar mahkeme heyetinin de savcının da bu yargılamayı nasıl yürütmek istediklerini bizce ortaya koyuyor. Tabii duruşmada yaşadığımız bunca şey kayıt altına alınmıyor. Mahkeme başkanı kendi istediklerini tutanağa geçiriyor. Biz bunlara itiraz edip davanın görüntülü kayda alınmasını talep ettik. Önümüzde bilgisayar olmadığını, tutanaklara ne yazılıp, yazılmadığını takip edemediğimizi ve teknik eksikliklerin giderilmesini talep ettiğimizde bu talebimiz reddedildi" diye konuştu.

DURUŞMA 6 EKİM'E ERTELENDİ

Verilen öğle arasının sonrası duruşma devam etti. Sanıkların ifade işlemenin tamamlanmasının ardından, avukatların savunma ve talepleri dinlendi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 6 Ekim'e erteledi.

Öne Çıkanlar