IŞİD’in Türkiye'deki varlığı ciddiye alınmıyor

IŞİD’in Türkiye'deki varlığı ciddiye alınmıyor
Daha çok Suriyeli göçmenler arasına sığınarak yaşayan IŞİD'çiler eylem hazırlıklarını sürdürüyor. Ancak bu örgütün varlığının ciddiye alınmadığına ilişkin ciddi kaygılar var.

Hamza GÜL


IŞİD mi, DEAŞ mi? Önce örgütün adının farklı anılmasıyla başlayalım.

Suriye’deki savaşın ardından ortaya çıkan IŞİD için 2014 yılında Fransa’yı ziyaret eden Cumhurbaşkanı IŞİD’e artık IŞİD demeyeceğini DEAŞ diyeceğini açıkladı. Gerekçesini ise "İslami terör örgütü olarak göstermek isteyenler var. Anlamı barış olan din asla teröre müsaade etmez. Dikkat edin IŞİD’i de kullanmıyorum. Çünkü bunlar terör örgütüdür." sözleriyle açıkladı.

İSİM FARKLI OLSA DA SONUÇ AYNI

Farklı isimle adlandırılma aslında bize yabancı değil! Çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir zamanlar "Kardeşim Esad" derken savaşın ardından "Esed" demeye başladı. Cumhurbaşkanı’nın söylediği her kelime Türkiye’deki medya tarafından aynen kullandığı için o ne derse aynı kabul görüyor ve kamuoyuna bu şekilde ifade ediliyordu.

İsim farklılıkları Türkiye’de kabul görse de işlenen cinayetler, katliamların sonucu değişmedi, değişmiyor. Sonuçta Türkiye’nin farklı kentlerinde bu örgütün gerçekleştirdiği eylemlerde insanlar yaşamını yitirmeye devam ediyor.

SURİYELİ GÖÇMENLERİN ARASINDA GİZLENİYORLAR

En uzun sınırımızın bulunduğu Suriye’de süren kanlı savaş sonrasında iktidarın izlediği yanlış dış politikalar  tüm komşularımız ile ters düşmemize, kavgalı olmamıza neden oldu. Daha da ötesi Türkiye’nin neredeyse her ilinde küçük Suriyeler yaratıldı. Son günlerde Suriyelilerle yaşanan kavgalar, linç girişimleri ajansların sık geçtiği haberler arasında yerini almaya başladı. Bu haberlere son olarak Sakarya’da yaşanan vahşet yansıdı. Suriyeli hamile kadın 11 aylık bebeğiyle birlikte tecavüze uğradı, ardından vahşice öldürüldü.

Türkiye’ye ülkelerindeki savaştan kaçarak sığınan resmi rakamlarla 3 milyonun üzerindeki Suriyeli sığınmacının arasına giren ve tanınmaları gayet zor olan, insanlar var. Bu tanınmayan insanların başında ise hiç kuşkusuz IŞİD üyeleri geliyor. Bunların kaldıkları hücre evlerinin, daha çok Suriyeli masum insanların yoğun bulundukları yerleşim yerlerinde olduğu biliniyor. IŞİD'çilerin yaşadığı yerleşim yerlerinin, kentlerin başında da Urfa, Antep, Kilis, Hatay, Adana ve Mersin geliyor.

Farklı kaynaklar bu kentlerde Suriyeli sığınmacıların yoğun yaşadıkları mahallelerde bulunduğu tahmin edilen IŞİD hücre evlerinin, eylem hazırlıklarını aralıksız sürdürdüğünü belirtiyor. Gün içinde masum bir Suriyeli gibi sokaklarda gezerken kendilerini her şekilde gizleyebilen bu insanlar, finans konusunda da bir sıkıntı yaşamıyorlar. Bilgiler, bu insanların eylem için daha çok yaşları küçük kız ve erkekleri kullanmak için hazırlık yürüttükleri yönünde.

YAKALANANLAR NASIL BİR RİSK İÇİNDE OLDUĞUMUZUN GÖSTERGESİ

Hatırlayalım; Adana'da IŞİD’in firari şüphelisi S.Y. hakkında, evinde gözaltına alınan 14 yaşındaki Endonezyalı kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla soruşturma açıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, IŞİD’e yönelik iki hafta önce gerçekleştirilen ve 6'sı canlı bomba 2'si çocuk toplam 12 kişinin gözaltına alındığı ve bir kısmının sonradan tutuklandığı operasyon sonrasında, yaklanamayan firari S.Y'nin bulunmasına dönük çalışmalar devam ediyor. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 12 zanlıdan 8'i tutuklandı. 3'ü ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Endonezya uyruklu R.F.R. ise adli tıp birimindeki sağlık kontrolünün ardından sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi yetkililerine teslim edildi. Ancak risk bitmiş değil. İşin başındaki kişi ortada yok.

Ankara Katliamı’nı gerçekleştiren iki canlı bombaya talimat verdiği ortaya çıkan "Emir Ebu Ali" kod adlı IŞİD’ci Y.D’nin de ibir zamanlar sık girip çıktığı, Antep’te faaliyet gösteren ve Özgür Suriye Ordusu’na (ÖSO) ait olduğu iddia edilen 4 katlı bina, 24 saat güvenlik güçlerince korunuyor. Antep’in Şehitkamil ilçesi Fevziçakmak Bulvarı üzerinde bulunan binaya, giriş çıkışlar ancak sıkı aranma ve izinle gerçekleştiriliyor. Trafiğe açık olmasına karşın hiçbir aracın caddede durmasına ve yavaşlamasına da izin verilmiyor. Caddede bombalı bir saldırıyı önlemek için elektronik cihazlarla haberleşmeyi önleyici sinyal kesiciler de görev yapıyor.

YETKİLİLER CİDDİYE ALMIYOR

HDP Milletvekili Mahmut Toğrul, Antep’in Suriye bağlantılı silahlı İslamcı örgütlerin üssü haline geldiğini ifade ediyor. Toğrul, "Biz Antep’teki yapılanmayı Valiliğe kadar giderek anlattık. Suriyeli mültecilerle birlikte buralara çok sayıda silahlı örgüt militanının geldiğini söyledik, ancak Valilik bizi art niyetli bularak herhangi bir girişimde bulunmadı. Antep, bu örgütlerin lojistik destek hattına dönüştü" diyor.

UYUYAN HÜCRELER VAR

2014’te Hatay’ın Reyhanlı ve 2015’te Urfa’nın Suruç İlçesi’ndeki katliamları yapan IŞİD’in başta Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki kentler olmak üzere Türkiye’nin bir çok ilinde hücre evlerinin bulunduğunu ve bunlara karşı ciddi bir tedbir alınmadığını söylemek abartı olmasa gerek. Bunların yanı sıra IŞİD’in eylem hazırlığında olan uyuyan hücre evlerinin de bulunduğu, bu örgütü bilenler açısından bir sır değil.

Öne Çıkanlar