'Kayyımlar, belediyeleri karakola çevirdi'

Remzi BUDANCİR

DİYARBAKIR- Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Diyarbakır’da basın toplantısı düzenleyerek hazırladığı kayyım raporunu açıkladı. Basın toplantısına DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan, HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, DTK Eş Başkanı Leyla Güven ve yerine kayyım atanan eş başkanlar başta olmak üzere, çok sayıda DBP ve HDP’li yönetici katıldı.
Basın açıklamasının yapıldığı salonda, tutuklu olan DBP’li belediye eş başkanlarının fotoğrafları asıldı. DBP’li belediyelerin geçmişten günümüze yaptığı çalışmaların anlatıldığı sinevizyon gösterisinin ardından konuşan DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan, tüm bu yaşananların Kürt sorunundan kaynaklı olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de, "Kürtler var olabilir, ama asla kendilerini yönetemez. Kendinizi yönetirseniz, ölümlerden ölüm beğenin" yaklaşımının hakim olduğunu ifade eden Aslan, "Kürt sorunu hala güvenlik sorunu olarak algılanıyor. Red, imha ve asimilasyon politikaları uygulanıyor. Kürtler bu ülkenin asli unsurlarıdır. Kürtler özgür olmadıkça, Türkiye’ye demokrasi gelmez. Cumhuriyet tarihi boyunca devam eden bu sorun, devletin geçmişi ile yüzleşmesi ile mümkün olabilir. Çözüm diyalog ve demokratikleşme ile mümkün olabilir" dedi. 
 
68  BELEDİYE EŞ BAŞKANI TUTUKLU
 
Raporu, DBP Yerel Yönetimler Kadın Kurulu Üyesi Hediye Karaaslan açıkladı. Kayyım atamalarının eş başkanların, belediye meclis üyelerinin ve il genel meclis üyelerinin gözaltına alınıp tutuklanması ile Ağustos 2015 tarihinde başladığını ifade eden Karaaslan, çeşitli tarihlerde tutuklanan  93 belediye eş başkanından, 68’nin halen cezaevinde olduğunu belirtti. 4’ü hükümlü olmak üzere cezaevinde bulunan belediye kadın eş başkanların sayısının 27 olduğunu ifade eden Karaaslan, 11 eş başkanın ceza aldığını, son 1 yılda 500’ü aşkın DBP’li meclis üyesinin gözaltına alındığını, 81 meclis üyesinin halen cezaevinde olduğunu vurguladı. 
 
'BELEDİYELER FETHEDİLMESİ GEREKEN TOPRAKLAR OLARAK ALGILANDI'
 
15 Temmuz darbe girişiminin bahane edilerek, 19  Temmuz 2016’da OHAL ilan edilip, ülkenin KHK’lerle yönetilmeye başlandığını belirten Karaaslan, şöyle devam etti:

"11 Eylül 2016 tarihinde İçişleri Bakanlığı, KHK’den aldığı yetki ile 24’ü Demokratik Bölgeler Partisi’ne ait olmak üzere 28 belediyeye kayyım atadı. Kısa bir süre içerisinde kayyım atanan DBP’li belediye sayısı 94’e yükseldi. 11 Eylül 2016 tarihi itibarıyla belediyelere atanan kayyumlar, belediye binalarına gelmeden önce devletin 'kolluk kuvvetleri' tarafından binalarda arama yapıldı. Meclis üyeleri, çalışanlar binalardan zorla uzaklaştırıldı. Binaların önüne yüksek beton bloklar getirilip yerleştirildi. Panzer, TOMA gibi araçlar ile binalar karakola dönüştürüldükten sonra atanan kayyımlar özel harekat polisleri ile binalara geldi. Belediyeler, 'fethedilmesi' gereken topraklar olarak algılanıp, 'fetih sembolü' olarak belediye binalarına bayraklar asıldı. Hukuksuz uygulamalara itiraz edip demokratik tepkisini gösteren çalışanlar ve belediye meclis üyeleri darp edilip gözaltına alındı. Her bir belediye birer karakola çevrilerek, halktan arındırıldı."  
 
KAYYIMLARIN 14’Ü VALİ VE VALİ YARDIMCISI, 80’İ KAYMAKAM
 
Kayyım atanmış olan 94 DBP’li belediyenin, 2014 yerel seçimlerinde yüzde 93’e varan oy oranları aldığını hatırlatan Karaaslan, "Bu 94 belediyeye atananların 14’ü vali ve vali yardımcısı iken, geri kalan 80 kişi kaymakamdır. Muş ve Siirt örneklerinde görüldüğü gibi bazı yerlerde, aynı kişi birden fazla belediyeye kayyım olarak atanmıştır. Kayyımların gelişinden günümüze kadar olan süreçte 20’yi aşkın kayyım farklı iddialarla görevlerinden alınmışlardır" ifadelerini kullandı.
  
ÇOK DİLLİ TABELALAR KALDIRILDI, 21 KÜLTÜR MERKEZİ KAPATILDI
 
Kayyımların atandığı hiçbir belediyede meclis toplantısının gerçekleştirilmediğini ifade eden Karaaslan, belediye bütçelerinin kayyımım keyfine göre hazırlandığını anlatarak, kayyımların yaptığı icraatların yer aldığı raporun detaylarını paylaştı:

"Kayyımlar, Kültür – Sanat, Sosyal Politikalar, Kent – Ekoloji – Sağlık, Kadın Politikaları çalışmalarına müdahale ettiler. Belediyelerde bulunan Kürtçe, Süryanice, Ermenice ve Arapça dillerindeki tabelalar kaldırılıp, yerine tek dilli tabelalar asıldı. Başta Amed ve Dersim olmak üzere Kürtçe yer isimleri belediye tabelalarından ve web-sitelerinden kaldırıldı. 14 ilde 21 kültür-sanat merkezinin faaliyetlerine müdahale edildi. Bu merkezlerde eğitim alan 3 binin üzerinde öğrencinin imkânları elinden alındı. İl ve ilçelerde her yıl gerçekleştirilen 21 festival iptal edildi. Müzik, tiyatro ve sinema alanında aktif çalışan kültür merkezlerinin ve birimlerin tamamı  ya işlevsiz hale getirildi ya da kapatıldı. Belediyelere bağlı kütüphanelerde on binlerce kitap imha edildi. Kürdistan halklarına ait  toplumsal sembol ve değerlerin imha edilmesi çerçevesinde heykel ve anıtlar kaldırıldı. 
 
KÜLTÜR KURUMLARI, ASİMİLASYON MERKEZLERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
 
Anadilde hizmet veren kreşlerin bazıları kapatılırken, bazıları da ya Kuran kursuna ya da sadece Türkçe eğitimin yapıldığı alanlara dönüştürüldü. Kürt dili ve kültürü ile ilgili olan kurumlar asimilasyon merkezlerine dönüştürüldü. Buralarda dini eğitim adı altında AKP yandaşlığı çocuklara aşılanırken, Kürt çocukları Batı’daki kentlere ziyaret adı altında götürülerek Türk milliyetçiliği empoze edilmeye başlandı. Yoksul vatandaşlara sağlanan "gıda kartları" iptal edildi. Belediyelere bağlı öğrenci yurtları kayyumlar tarafından misafirhaneye dönüştürüldü.  
 
43 KADIN MERKEZİNİN FAALİYETİ DURDURULDU
 
Belediyelerimize bağlı 43 kadın merkezimizin faaliyetleri durduruldu. Van ve Akdeniz Belediyelerine bağlı kadın sığınma evleri kapatıldı. Kadın merkezlerine başvuruda bulunmuş olan kadınların dosyalarına el konuldu ve gizlilik hakkı ihlal edilerek kadınların hayatı riske atıldı.
 
KADIN MERKEZLERİ EVLENDRİME DAİRELERİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ
 
Hizmetleri durdurulan kadın merkezi binaları, AKP Kadın ve Gençlik kollarının kullanımına açıldı. Kadın merkezlerinin içeriği değiştirilerek, evlendirme dairesi ya da kuran kurslarına dönüştürüldü. Kadın çalışanlara dönük görev yerini değiştirme, kadın birimlerinin yönetimine erkek memur atama, işten çıkarma ve ihraç etme politikası uygulandı. Kadın politikaları ile ilgili birimler feshedilerek başka birimlere bağlandı. Kadın birim, merkez, daire başkanlıkları ve sığınakları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı il müdürlüklerine bağlanarak ya ŞÖNİM’lere teslim edildi ya da KADEM’lere tahsis edildi. (KADEM, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan’a yakın bir kuruluş)
Belediyelere kayyım atamaları olmadan önce kamu emekçilerinin bir kısmının görevine KHK ile son verilmiş, kayyım atamalarından sonra da KHK ile işten atılmaların yanına güvencesiz çalışan emekçilerin işine son vermeler eklenmiştir. İhraç ve işten çıkarmalar sonucu belediyelerden çıkarılan emekçi sayısı 3 bin 33.
 
KAYYIM ATANAN BELEDİYELERE EMEKLİ POLİS VE ASKERLER YERLEŞTİRİLİYOR
 
İşten çıkarmaların yanında belediye çalışanlarının yapısının değiştirilmesi için polis ve emekli askerlerin belediyelerde görevlendirmeleri yapılmaktadır. Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde İtfaiye ve Zabıta Daire Başkanlıkları’na polisler, Ulaştırma Daire Başkanlığı’na emekli polisler görevlendirilirken, Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Birimi’ne bir erkek atanmıştır. Belediyelerin özellikle yönetim kademelerine AKP’li belediyelerden ya da AKP döneminde çeşitli düzeylerde çalışan bürokratların ataması yapılmaktadır. 
 
DBP’Lİ BELEDİYELERİN PROJELERİNİ KENDİ PROJELERİYMİŞ GİBİ SUNUYOR

Halkla bağı olmayan, yereli bilmeyen ve belediyecilikten uzak kayyımlar halka herhangi yeni bir proje sunamamış, bunun için de belediyelere ait yarım kalan projeleri kendilerine ait yeni projelermiş gibi yansıtmışlardır. Kayapınar’da "Kadın Kent Meydanı" belediyemizce projelendirilmiş, alan belirlemesi yapılmış ve ihale aşamasına getirilmiştir. Ancak bu proje, Kayapınar kayyımı tarafından "Kent Meydanı"na dönüştürülmüş ve yeni bir proje olarak sunulmuştur. Diyarbakır’da 15 km’lik Hafif Raylı Sistem DBP’li belediyenin. 
 
KAYYIMLAR BELEDİYELERE AİT TAŞINMAZLARI SATIYOR
 
Bazı yerlerde ise kayyımlar projeleri durdurma veya satma yoluna gitmişlerdir: Van’da hayvancılığın geliştirilmesi için çok önemli bir proje olan ve 4000 dekar sulu arazi ve 1000 başlık hazır süt sığırı tesisini barındıran VOTAŞ alanı satılmıştır. Van – Edremit karayolu  kenarında Van Gölü sahilinde Belediye’ye ait oto galericileri sitesi arazisi değerinin çok altında bir fiyatla satılmıştır. Van Büyükşehir yönetimi tarafından yüzde 90’ı tamamlanan çok katlı otopark içindeki iş yerleri ile birlikte kayyım yönetimi tarafından satılığa çıkarılmıştır. Siirt Belediyesi’nce yapılması planlanan 25 bin metrekare alan üzerine kurulu Kültür Kompleksinin inşası, sokak hayvanları barınağı, Botan Vadisi’ne Botanik Park yapımı ve vadiye bakan seyir terası, madde bağımlıları rehabilitasyon merkezi ile dengbej evi gibi birçok projenin uygulaması durdurulmuştur. Van’da 584 dekar alanda uygulanan kültürel-sosyal ve yeşil alanları içeren Eski Fidanlık Projesi bitmek üzere iken durdurulmuştur. Silopi belediyesine ait Küçük Sanayi Sitesi Projesi kayyımca askıya alınmıştır.