Kongo’da şiddet: 40 polisin kafası kesildi
Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde Devlet Başkanı Joseph Kabila'nın görevinden ayrılmamasıyla başlayan şiddet olaylarında güvenlik görevlilerine yönelik en ağır saldırı yaşandı. 40 polisin kafası kesildi.
ARTI GERÇEK- Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde milislerle güvenlik güçleri arasında meydana gelen çatışmanın ardından, 40 civarında polisin kafasının kesildiği bildirildi.
Kasai eyalet meclisinin sözcüsü Madila Kalamba yaşananları Reuters'a anlattı.
Kamuina Nsapu militanlarının, Cuma günü, Kananga şehrinden eyalet başkentine gitmekte olan polis konvoyuna saldırdıklarını belirten Kalamba, çok sayıda polisin militanlar tarafından yakalandığını ve 40'a yakınının kafasının kesildiğini aktardı.
Malamba, yerel Tshiluba dilini konuştukları için 6 polisin hayatının bağışlandığını belirtti.
Malamba, militanların genelde pala taşıdıklarını fakat bu saldırıda ateşli silah ve araç kullandıklarını da ilave etti.
Kabila koltuğunu bırakmıyor
Orta Afrika ülkesi Demokratik Kongo Cumhuriyeti, yaşanan şiddet olayları ve siyasal gerilimler nedeniyle giderek kaosa sürükleniyor. Ülkede olaylar yoğun bir şekilde 2016 yılı Eylül ayında başladı. Kasım ayında yenilenmesi gereken seçimler "maddi olanaksızlık" gerekçesiyle ertelendi. Muhalefet, bu gerekçeyi inandırıcı bulmadı ve sokaklara çıktı. Gösterileri bastırmak için hükümetin göreve çağırdığı ordu da polis de göstericilere karşı silah kullandı. Muhalefet güvenlik güçleri tarafından öldürülen insan sayısını "100’lerce kişi" diye tanımlıyor ve makineli tüfekle insanların tarandığına tanıklık ettiklerini söylüyor. Birleşmiş Milletler de muhalefeti doğruluyor. BM raporlarına göre, ülkede, şiddet olaylarında 400'den fazla kişi öldü, ölenlerin çoğu toplu mezarlara gömüldü, bunlardan ancak 10'unun yeri tespit edildi.
Muhalefet partilerine göre seçim erteleme kararı, "2001 yılında göreve gelen ve üç kez başkanlık koltuğuna oturan Joseph Kabila’nın koltuğundan olmamak için oynadığı bir oyun." Joseph Kabila, 2001'de babasının bir suikast sonucu öldürülmesinden sonra ülkenin başına geçmiş ve girdiği ilk seçimleri kazanarak başkan olmuştu.
Kongo anayasasına göre, bir kişi en fazla üç dönem başkanlık yapabiliyor. Eğer kasım ayında seçim yapılsaydı Joseph Kabila, aday olamayacaktı.
Lumumba’dan bugüne şiddet
Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde geçtiğimiz yıl da seçimlerin ertelenmesi gündeme gelmiş, protestolarda en az 50 kişi yaşamını yitirmişti. Olaylar büyüyünce hükümet ve muhalefet 2017 sonuna kadar seçimin düzenlenmesi konusunda bir anlaşmaya varmış ve gerilim de yeniden erteleme gündeme gelinceye kadar dinmişti.
Demokratik Kongo'da seçimler genellikle şaibeli oluyor. 55 yıldan uzun süredir bağımsız olsa da ülkedeki iktidar değişimleri hiçbir zaman sancısız gerçekleşmiyor.
Uzun yıllar Belçika Krallığının sömürgesi olan Kongo, 30 Haziran 1960 tarihinde Kongo Cumhuriyeti adı altında bağımsızlığını ilan etti. Joseph Kasavubu ülkenin ilk devlet başkanı,Pan-Afrikanizm yanlısı ve bağımsızlık mücadelesinin önde gelen isimlerinden olan Patrice Lumumba ise yeni ülkenin ilk başbakanı oldu. Ancak bu yönetim uzun ömürlü olamadı. Lumumba asker tarafından görevinden uzaklaştırılarak tutuklandı ve ardından da öldürüldü. Lumumba'nın öldürülmesinde ABD'nin ve özellikle de eski koloni sahibi Belçika'nın rollerine ilişkin tartışma hiç bitmedi. O günden bu yana da Kongo üzerindeki hakimiyetini kaybetmek istemeyen güçler, ülkedeki etnik çatışmaları hep diri tuttular.
Kamuina Nsapu
Kabila'ya yönelik en ciddi tehdidi oluşturduğu düşünülen ve Kamuina Nsapu ülkenin Kasai bölgesinde etkili bir milis liderdi. 2016 yılında polis tarafından öldürüldü
Örgütün o günden bu yana giderek bağımsız ve etnik temelde hareket ettiği ifade ediliyor. New York Times’ta örgütle ilgili olarak yapılan bir haberde, silahlı milislerinin çoğunun 14 yaşının altında olduğu ve giydikleri özel yaprakların onları koruduğuna inandıkları belirtilmişti.
Yağmur ormanlarının ülkesi
Kongo, çok verimli topraklara, dünyadaki en büyük yağmur ormanlarına, büyük maden ve mineral rezervlerine ve hidroelektrik üretim potansiyeline sahip olmasına rağmen, dünyadaki en fakir ülkelerden birisi. Türkiye'nin üç katı yüz ölçümüne sahip olan ülkenin ulaşım ve iletişim altyapısı dünyanın en kötüleri arasında sayılıyor. Ülke, 1946'dan bu yana, bölge ülkelerinin de dahil edildiği etnik görünümlü çatışmalarla gündeme geliyor. Ancak çatışmaların kışkırtılmasının gerisinde, Kongo’nun bu zengin potansiyelinin yattığı uzmanlar tarafından dile getiriliyor.
