Kurkut’un öldüren polisin tutuklanmamasına tepki

Kurkut’un öldüren polisin tutuklanmamasına tepki
Diyarbakır'da öldürülen üniversite öğrencisinin annesi Secan Kurkut:  Bu nasıl adalet?

HABER MERKEZİ - Diyarbakır Newrozu'nda polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut’un katil zanlısı Y.Ş’nin tutuklu yargılanması talebinin reddedilmesine annesi Secan Kurkut, " Bu nasıl adalet?" diyerek tepki gösterdi.

Newroz kutlamasına katılmak için Malatya’dan geldiği Diyarbakır’da Newroz alanı girişinde, arkadan ateş edilerek öldürülen üniversite öğrencisi Kemal Kurkut’un müebbet hapisle yargılanan katil zanlısı polis memuru Y.Ş. hakkında mahkemenin "tutuklanmasına gerek yok" kararı Kurkut ailesinin tepkisine neden oldu.

Mezopotamya Ajansı’na konuşan Kurkut'un annesi Secan Kurkut, oğlunun el atmadığı odasında karara gözyaşları ile tepki gösterirken, ailenin avukatı Reyhan Yalçındağ Baydemir, polis memurunun tutuklanması taleplerinden vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

YAYIN YASAĞI KLASİĞİ

Kurkut’un öldürülmesinin üzerinden yaklaşık 9 ayın geçtiğine dikkat çeken Yalçındağ, bu süre zarfından ailesi ve avukatları olarak dosyanın eksiksiz yürütülmesi, soruşturma aşamasında bütün delillerin dosyaya girmesi ve delillerin karartılmaması, tanıkların tamamına ulaşılması gibi talepleri olduğunu söyledi. Olay yaşanır yaşanmaz faili asker ya da polis olan dosyalarda olduğu gibi bu dosyaya da basın yayın yasağı getirildiğini hatırlatan Yalçındağ, kısıtlama kararı verildiğinden kaynaklı uzun bir süre dosyanın içeriğinden haberdar olamadıklarını, aynı zamanda uzun bir süre kamuoyunun da gelişmeler konusunda bilgilenemediğini kaydetti.

'TUTUKLAMA İÇİN YETERLİ NEDEN VAR'

Yasa gereği iddianamenin kabulünden sonra gizlilik kararı ve basın yayın yasağının kalktığına dikkat çeken Yalçındağ, şöyle dedi: "Aile avukatı olarak dosyanın tamamının fotokopisini inceleme şansımız oldu. Yargılamanın yapılacağı 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin tensip kararında 60 polis memurunun sicil numarası var. Bu polislerin tamamının dinlenilmesine karar verilmiş. Sadece polisler değil, olay yerinde bulunan sivil vatandaşlar ve herkesin bildiği görüntüleri çeken muhabirin de tanık olarak dinlenmesi gibi bir dizi tanık hazırlığımız var. Aynı zamanda soruşturma boyunca sanık hiç tutuklanmadığı için müdahil taraf olarak delillere etki edebileceği, delillerin zarar görebileceği endişelerimiz mevcuttu. Bu endişelerimiz ceza mahkemeleri yasasında karar altına alınmış. 100’üncü madde tutuklanma gerekçelerini net bir biçimde ortaya koymuştur.

Delillerin karartılması, gizlenmesi, delile etki edilmesi, onun dışında sanığın kaçma şüphesi gibi gerekçeler tutuklanması için yeterli gerekçelerdir. Dolayısıyla tanıkların tamamı sanıkla aynı meslekten olduğu için gerek arkadaşlık, gerek meslektaşlık ilişkisi veya varsa altlık üstlük ilişkisi olabilir diye, birinci talebimiz olarak sanığın tutuklu yargılanmasını bu temelde istedik. İkincisinin zaten delillerin tamamının toplanmamış olmasıdır. Üçüncü bir şey ise, sanık iddianame hazırlanana kadar müebbetle yargılanacağını bilmiyordu. Her ne kadar hakkında adli kontrol kararı varsa da bize göre müebbetle yargılandığını öğrendikten sonra kaçma gibi bir eğilim içerisine girebilir dedik. Bütün bu gerekçeler ile başvuru yaptık."

Avukat, Yalçındağ, Türkiye’de çoğu dosyada tutuklu yargılamanın esas alındığını, tutuksuz yargılamanın istisna olduğuna dikkat çekti.

Reyhan Yalçındağ, "İnsan hakları dernekleri ve örgütlerinin sürekli aylık ve yıllık raporları var. Rakamlar ortada, tablonun vahameti ortadadır. Sokaklardaki ölüm oranı ortadadır. Kemal Kurkut’un öldürülmesinde olduğu gibi sokaktaki başka öldürülme olaylarına kadar bu tür dosyalarda zamana yayarak, biraz ilgisiz bırakarak unutturmaya terk edilmesi endişemizdir" dedi.

‘BU NASIL ADALETTİR?'

Oğlu Kurkut’u öldüren katil zanlısı polisin tutuklu yargılanması talebinin reddedilmesine tepki gösteren anne Secan Kurkut ise, oğlunun el atmadığı odasında gözyaşları arasında şunları söyledi: "Oğlumu öldürenlerden şikayetçiyim, sonsuza kadar şikayetçiyim. Ben oğlumu öldürenlerin cezalarını çekmeleri için elimden geleni yapacağım, asla vazgeçmeyeceğim. Bu nasıl adalettir. Zaten ne oluyorsa gençlere oluyor. Asla kabul etmiyorum, suçsuz günahsız olan oğlumu öldürdüler. Böyle bir adalet anlayışı olmaz. Canlı bomba dediler, ancak oğlum vurulduğunda üzerinde elbise bile yoktu. Elinde hiçbir şey yoktu, ne diye vurdular anlamış değiliz. Bir suçu varsa alıp cezaevine götürselerdi ne diye vurdular oğlumu."

Eşini erken kaybettiği için oğluna hem annelik hem de babalık yaptığını söyleyen anne Kurkut, "Oğlumu bu günlere getirebilmek için yemedim yedirdim, içmedim içirdim. Ancak zalimler benden aldılar. 5 yaşındayken babasını kaybettim. Zor koşullarda gündelik bir yevmiyeye giderek çocuğumu büyüttüm. Kemal sessiz sakin biriydi. Bir karıncayı bile incitmezdi. İnşallah Allah oğluma yapılanı, o zalimlere bırakmaz" dedi. (MA)

Öne Çıkanlar