'Mahallenin dedikocusu gibi dedikodu yapıyorsun'

'Mahallenin dedikocusu gibi dedikodu yapıyorsun'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçadaroğlu, partisinin grup toplantısında Erdoğan'a tepki gösterdi.

HABER MERKEZİ - CHP lideri, Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında kendisine ilişkin sarf ettiği sözlere tepki gösterdi.

Kılıçdaroğlu, "Mahallenin dedikocusu gibi dedikodu yapıyorsun. Dünyadan korkmam diyor, Bay Kemal'den korkuyor. Git doktorlarını, uzmanlarını yanına al, televizyonda tartışalım" dedi.

Kemal Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Daha önceki saatlerde konuşan Genel Başkan, bizim İstanbul İl Başkanımızla ilgili bir sürü laflar etmiş. İstanbul il başkanımız onun cevabını verecek. Benimle ilgili bir şeyler söylemiş Sevgili Erdoğan, gözünü sevdiğim Erdoğan benden niye korkuyorsun? Ben korkulacak adam değilim. İki elim var, sen daha uzun boylusun. Üstelik sen kendini dünya lideri olarak tanımlıyorsun. Gel karşıma kardeşim, bana söyleyeceğini adam gibi karşıma çık, yüzüme söyle. Türkiye'nin gereksiz polemiklere ihtiyacı yok. Horoz dövüşü yapmıyoruz. Söyleyecek lafın varsa, bütün televizyon kanalları senin emrinde, bütün gazeteciler senin emrinde, çık karşıma kardeşim.

Mahallenin dedikocusu gibi dedikodu yapıyorsun. Dünyadan korkmam diyor, Bay Kemal'den korkuyor. Git doktorlarını, uzmanlarını yanına al, televizyonda tartışalım. Vallahi tek başıma çıkacağım. Biraz cesur ol ya. Sana yarım saat versinler, bana 10 dakika yeter. Kim haklı, kim haksız milletin önünde hesaplaşalım. Dedikoduyla memleket mi yönetilir ya. Bu millet 'İyi ki varsın CHP demeli' diyecektir.

'ÖNCE PETROLÜN TARİHİNİ SONRA BÖLGENİN TARİHİ OKUYUN'

Türkiye, dünyanın en güzel coğrafyasında yer alıyor. Doğalgaz boru hatları buradan geçer, ulaşım buradan yapılır, en köklü ve en kadim kültür bizim topraklarımızdadır. Komşular, Orta Doğu'da kan var. Dinmiyor sorun. Biz bu gelişmelerden rahatsızız. İstiyoruz ki hiçbir komşumuzun burnu kanamasın. Orada yaşayan vatandaşlar huzur içinde yaşasınlar. Herkes huzur içinde olsun. Bu coğrafyayı biz bir barış denizine dönüştürelim. O nedenle biz bu bölgeye önem veriyoruz. Petrolün tarihini bilenler bu bölgenin önemini daha iyi kavrarlar. Petrol üzerine oynanan oyunları bilen kişi, Türkiye Cumhuriyeti'ni iyi yönetir. Bugün Türkiye'nin geldiği nokta, üzülerek ifade ediyorum ki bu noktadır: Önce petrolün tarihini, sonra bölgenin tarihini bir oturun okuyun. Bölge bir devletin tek başına yapılandırdığı bir bölge olmaktan çıkmış durumda. Irak'a saldırıdan sonra ne büyük acılar çektiğimizi biz biliyoruz. Tüm acıların tanığı olduk. Suriye'de benzer olaylar yaşanıyor. Binlerce çocuk öldü, milyonlar doğdukları topraklardan göç etti.

'ABD'Yİ UYARMAK NAMUS BORCUMUZDUR'

Bir ucunda ABD var, bir ucunda Rusya var, bir ucunda İran, bir ucunda Türkiye var bölgenin. Bu dört temel aktörün acıyı ve gözyaşını sonlandırması lazım. Daha önce yapılan görüşmelerin tamamının başarıyla sonuçlanmasını istedik. Orta Doğu'da barışı ve huzuru egemen kılın dedik. Bugün geldiğimiz noktanın kaybedenlerinden biri Türkiye'dir. Defalarca söyledik, ya silah göndermeyin terör örgütlerine diye. Şimdi aynısını ABD yapıyor. Buradan uyarmak namus borcumuzdur; eğer insan kanı içmekten hoşlanıyorsanız buyurun silah gönderin. Ama biz insanlığı düşünüyoruz diyorsanız silah göndermeyin. Ne PKK'ya, ne onun uzantılarına. Ne IŞİD'e ne onun uzantılarına... Orta Doğu'ya göndereceğiniz her silah dökülen kanın artmasına yol açacaktır. Biz bunlarla komşuyuz, kader ortaklığımız var. Kültür ortaklığımız var.

Terörün bizde yol açtığı acıları hepimiz biliyoruz. Bölgeyi terörden arındırmak için her çabayı göstermek bizim görevimizdir. Bu iki ülke uzak diye Orta Doğu'da terörün beslenmesine izin verirlerse sonu acı olur. Hükümete de şu çağrıyı yapmak bizim görevimiz; barış istiyoruz. Diplomatik kanalların sonuna kadar zorlanması lazım. El Bab'daki şehit sayımız 70'i aştı. Esad için orada çarpışıyoruz ve 70 askerimiz şehit oldu. Düne kadar neler söylüyordunuz, bugün neler yapıyorsunuz. Eğer siz üç hamle ötesini görmezseniz dış politikayı iyi yönetemezsiniz.

Öne Çıkanlar