Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti

Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti
Merkez Bankası yıl sonu için yüzde 8.4 olan enflasyon tahminini yüzde 13.4'e revize etti.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. TCMB 2018 yıl sonu için halihazırda yüzde 8.4 olan enflasyon tahmininide yukarı yönlü revizyona gidilerek yüzde 13.4'e çekti.

Raporda, "Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2018 sonunda orta noktası yüzde 13,4 olmak üzere yüzde 12,5 ile yüzde 14,3 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir. Enflasyonun yüzde 70 olasılıkla 2019 sonunda orta noktası yüzde 9,3 olmak üzere yüzde 7,6 ile yüzde 11,0 aralığında gerçekleşeceği öngörülmektedir" ifadelerine yer verildi..

Petrol fiyat tahmini 2018 için 68 dolardan 73 dolara, 2019 için 65 dolardan 73 dolara revize edildi.

Gıda enflasyonunu bu yıl için yüzde 7'den yüzde 13'e revize edildi. Ayrıca, ithal fiyatları tahminini bu yıl için yüzde 4,8'den yüzde 6,3'e revize edildi. 

Enflasyon raporuna ilişkin sunum yapan TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın açıklamalarından satır başları şöyle:

-Küresel ve yurt içi makro ekonomik gelişmeler ve enflasyon tahminlerini ve bu tahminlerin varsayımlarını paylaşacağım sizlerle.

-Enflasyon raporlarında konjektürel gelişmeleri ve ekonomik gündem çalışmamalarına yer veriyoruz. Bu raporda gelişmiş ülkelerdeki aşamalar tartışılıyor.

-Tütün ürünlerinde yapılan vergi değişikliği ve enflasyon yansımaları takip ediliyor.

-Türkiye'de para ve maliye politikası yer alıyor. Küresel büyüme yılın ilk yarısında istikrar kazandı. ABD ekonomisinde büyüme istikrar kazandı.

TÜKETİCİ ENFLASYONU HIZLI BİR ARTIŞ GÖSTERDİ

-Bu ülkeler için yıl sonu tahminleri aşağı doğru güncellendi. Yükselen petrol fiyatları dış ticarette korumacılık ülkelerin büyümesini farklılaştırıyor. Yükselen emtia fiyatlarına karşı ılımlı büyüme performansına bağlı olarak Fed normalleşme sürecini hızlandırma ihtimali yükseldi. ABD tahvil getirileri arttı.

-Gelişmekte olan ülkelere karşı risk algısı arttı. 2018 yılının ikinci çeyreğinde gelişmekte olan ülkelerin risk primleri etkili oldu.

-Yurt içi belirsizlikler cari açık ve enflasyondaki yükseliş risk primlerimiz olumsuz ayrışmamıza neden oldu. Bankaların işletmelere uyguladığı kredi sıkılaşması arttı. İşletmelerin kredi talebi azaldı. Tüketici enflasyonu hızlı bir artış gösterdi. Yüzde 15.4. Gıda temel mal ve enerji kalemlerindeki artış dikkat çekti.

-Net ihracatın büyümeye desteği sürmekte. Nisan ayı PPK'daki 75 baz puan sıkılaştırmadan sonra iki faiz artırımı ile toplamda 425 puanlık ilave sıkılaştırma yaptık.

-23 Mayıs'ta sağlıksız fiyat oluşumları genel fiyatlama davranışları dikkate alınarak GLP 300 baz puan artırıldı. Para politikasının öngörülebilirliğini artırmak amacıyla para politikasının operasyonel çerçevesinin sadeleşme süreci tamamlandı.

-Politika faizini yüzde 16.50'ten 16.75'e yükselttik. Temmuz'da iç talep yavaşlaması ve para politikasını izlemek için politika faizini değiştirmedik. Sıkı para politikasının uzun bir müddet korunmasına karar verdik.

TÜRK LİRASINDAKİ DEĞER KAYBI DA ETKİLİ OLDU

-Mayıs ve haziran ayındaki sıkılaşma kur takası faizlerinin yükselmesine neden oldu. Ayrıca getiri eğrisi negatif eğri alarak emsal ülkelere bakarak daha sıkı oldu.

-Tüketici enflasyonu ikinci çeyrekte 5.2 puan artarak 15.4 ile nisan öngörüsünün önemli ölçüde üzerinde oldu. Alkol tütün dışı enflasyonda da gözlendi.

-Türk Lirası'ndaki değer kaybı da etkili oldu. Gıda grubunun tahminlerin ötesindeki yükseliş döviz kuru ve arz koşullarından kaynaklandı. Hizmet grubu artışı TL'deki zayıf seyir geçmiş enflasyon endekslemesi turizmdeki canlı görünüm ve reel birim iş gücü maliyetleri etkili oldu.

-Akaryakıttaki eşel mobil uygulaması olumsuz bir görünümü sınırladı.

-Enflasyon ve beklentilerinin ulaştığı seviyeler talep ve maliyet artırma eğilimini güçlendiriyor.

-Değerli konuklar iktisadi faaliyet nisan ayında öngörülenden daha güçlü seyretti. İlk çeyrekte dönemlik büyüme kaynağı yurt içi talep oldu.

-Kamu tüketiminin büyümeye desteği daha sınırlı kaldı. Yatırımların yıllık büyümeye katkısı inşaat kaynaklı oldu. Makine teçhizat yatırımlarında gerileme oldu.

-İktisadi faaliyetin yavaşlayarak dengelenmeye başladığını gösteriyor. Finansal koşullardaki sıkılaşma yurt içi talebi hem tüketici hem yatırım anlamında sınırlayacağını görüyoruz. İktisadi faaliyeti destekleyici duruşu yurt içi yavaşlamayı sınırladı. İç talepteki büyüme kaybı azalma neticesinde büyümeye olumlu katkısı sürüyor.

-2018 yılının ikinci yarısında ekonomik faaliyetlerin dengeleneceğini öngörüyoruz. Enflasyon tahminlerinde küresel büyüme ve enerjiyi ithalat ve gıda fiyatları önemli rol oynuyor.

-Küresel risk algılarında ek bir bozulma olmayacağını varsaydık. Ham petrol fiyatlarındaki yükselişe bağlı olarak ham petrol fiyatları varsayımı ortalama nisan enflasyon raporundaki 68 dolardan 73'e 2019 için de 73.

-Yıl sonu gıda enflasyonu yüzde 7'den yüzde 13'e çıktı.

-Yıl sonuna kadar eşel mobilin süreceğini öngördük.

-Enflasyonun 2018 yıl sonunda yüzde 13.4, 2019 yıl sonunda 9.3, 2020 yüzde 6.7'ye geldikten sonra yüzde 5 orta vadede. 

SORU-CEVAP BÖLÜMÜ

Çıktı açığı ve enflasyona etkileri açısından baktığımızda 3.çeyrekte negatife geçiyor ve 4 çeyrek negatifte kalıyor.

İç talepteki yavaşlama sinyallerinin belirginleştiğini görüyoruz.

İç talep etkilerini özellikle son çeyrekte görmeye başlayacağız.

Enflasyonda ulaşılan yüksek seviye ve artan küresel riskler dikkate alındığında, mevcut durumda enflasyonla mücadelede ödünleşimlerin azaltılması ve ekonomimizin dayanıklılığının desteklenmesi bakımından maliye politikasının ve makroihtiyati politikaların dengelenme sürecine vereceği katkı kritik önem taşımakta.

Bu noktada, para ve maliye politikası arasındaki eşgüdümün güçlendirilmesi açısından çeşitli etkileşim kanallarının ve iyileştirme alanlarının ortaya konulduğu kutu çalışmamızı okumanızı tavsiye ediyorum.

Para politikasının öngörülebilirliğini kademeli artırma stratejimizin bir parçası olarak, raporda özellikle risk analizi çerçevesini zenginleştirmeye gayret ettik.

Önümüzdeki dönemde temel olarak fiyatlama davranışlarını, küresel risk iştahındaki gelişmeleri, maliye politikasının dengelenme sürecine katkısını ve para politikasının gecikmeli etkilerini yakından takip ediyor olacağız.

Öngördüğümüz temel senaryodan bir sapma olması durumunda enflasyon görünümündeki değişime bağlı olarak para politikası duruşu gözden geçirilebilecektir.

Beklentiler elbette para politikası kararlarının bir bileşenidir, ancak tek bileşeni değil.

OVP çalışmalarına her zaman olduğu gibi mb'nin katkısı talep edildiğinde, politika yapıcılarla elbette paylaşacağız.

Son kararımızda orta vadeli duruşumuzda söylemi daha net hale getirdik, uzun süre para politikasında sıkı duruşun devam edeceğini söyledik, ilave sıkılaştırma gerekiyorsa kurul tereddüt etmeden gerçekleştirecektir. (EKONOMİ SERVİSİ)

Öne Çıkanlar