'Mermi değil otomatik silah da atsalar bizi korkutamazlar'

'Mermi değil otomatik silah da atsalar bizi korkutamazlar'
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan yolda yapılan MYK toplantısının ardından yürüyüşün İstanbul ayağıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı.

POLİTİKA- CHP, yürüyüş boyunca ikinci MYK toplantısını yaptı. Toplantının ardından açıklama yapan CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, 9 Temmuz Pazar günü saat 16.00'da Maltepe miting meydanında buluşulacağını duyurdu. "Tabii ki bu yürüyüş, 9 Temmuz günü İstanbul'daki mitingde bitmeyecek. Bir yeni yürüyüşten bahsetmiyorum ama bu mücadele adaleti kazanıncaya kadar devam edecek" diyen Tezcan, "Bütün Türkiye'deki adalet isteği olanlarla buluşacağımız büyük buluşmayı gerçekleştireceğiz. Artık olaya halk el koymuştur. Adalet arayışı, bir çığlık olarak dalga dalga büyümeye devam ediyor. Türkiye'nin artık bir adalet sözcüsü vardır. Bu sözcü Kemal Kılıçdaroğlu'dur" dedi.

İSTANBUL'DA MİLYONLARLA BULUŞACAĞIZ

Tezcan'ın açıklamaları şöyle: Bugün 14'üncü günündeyiz adalet yürüyüşünün. Bugün bütün Türkiye burayı izliyor. Türkiye'nin gözü adalet yürüyüşünde. Mahkemede, devlette, seçimde, geçimde, eğitimde, bütün toplumsal eşitsizlikleri ortadan kaldırmak üzere, adalet sağlanması için yürüyoruz. "Ben adalet için yürüyorum" diyerek yola çıktı Genel Başkanımız. Önce arkasında binler, sonra on binler toplanmaya başladı. İnanıyoruz ki İstanbul'da milyonlarla buluşacak. 9 Temmuz pazar günü saat 16.00'da Maltepe'de miting meydanında olacağız. Bütün Türkiye'deki adalet isteği olanlarla buluşacağımız büyük buluşmayı gerçekleştireceğiz. Artık olaya halk el koymuştur. Adalet arayışı, bir çığlık olarak dalga dalga büyümeye devam ediyor. Türkiye'nin artık bir adalet sözcüsü vardır. Bu sözcü Kemal Kılıçdaroğlu'dur.

"ARTIK KORKUYA TESLİM OLAN BİR TOPLUM YOK"

Bu yürüyüş, bir siyasi parti yürüyüşü değildir. Bu yürüyüş, sağcıların, solcuların, muhafazakarların, devrimcilerin herhangi bir şekilde ambargo koyarak kendi tekellerine alabilecekleri bir yürüyüş değildir. Onun için milyonların buluştuğu bir yürüyüştür. Adalet sözcüsü Kılıçdaroğlu, temiz adımlarla yürümektedir. Toplumun korkuya teslim olduğu bir dönemde adalet sözcüsü Kılıçdaroğlu'nun yürüyüşü, cesareti tetiklemiştir. Artık korkuya teslim olan bir toplum yok. Dün korkanlar, bugün Kılıçdaroğlu'nun arkasında yürüyor. Bastonlarıyla gelen teyzeler, nineler, amcalar, engelli vatandaşlarımız... Kim varsa herkes cesaretin verdiği o büyük güçle yürüyor. Umut yürüyüşüdür bu yürüyüş. Her şeyin bittiği sanıldığı bir dönemde, yeni bir çıkış olacak mı, olmayacak mı endişesinin hakim olduğu dönemde adalet sözcüsü Kılıçdaroğlu yollara düştü.  O büyük yürüyüşün sonunda umutlu bir gelecek olacağını herkes biliyor. Her geçen gün fiilen katılarak verilen destekler çığ gibi büyüyor.

"PROVOKASYONA TESLİM OLMAYACAĞIZ"

Provokasyona teslim olmayacağız. Provokasyonlar bizi korkutmayacak. Provokasyonlar bu yürüyüşü zayıflatmayacak. Tam tersine her provokasyon, izleyenleri daha fazla bileyip, bilinci çelikleştiren ve yürüyüşün gücünü artıran bir müdahale niteliğine dönüşüyor. Her türlü provokasyon aciz kalacaktır. Bu noktada hem provokasyon ihbarları giriyor, hem provokasyon girişimleri var. Bu çerçevede yeni önlemler aldık. Milletvekillerimiz kortej güvenliğinde görev alacaklar. Şu anda katılan milletvekillerimizden 25 kişilik bir ekip oluşturduk. Görevli kıyafetleri ve iletişim cihazlarıyla görev alacaklar. Ayrıca adalet yürüyüşü temel kurallarını belirledik. Bunları bastırdık, 12 ayrı kuralda nelere dikkat edileceğini sabah dağıttık. Bütün yürüyüşçülerimiz gerekli önlemleri alarak yürüyüşlerine devam edecekler.

Provokasyonlar var, destekler var. Ama protestolar var. Biz demokratik sınırla içerisinde protesto etmenin de bir hak olduğu bilincindeyiz. Sevindirici olan şudur, destekleyenlerin sayısı, protesto edenlerin kat kat üstündedir ancak protesto eden vatandaşlarımıza da husumetle bakmıyoruz. Anlayışla karşılıyoruz, onlar bizim düşmanlarımız değil. Bugün siyasetin kamplaşma tuzağı içerisinde bunu görmüyor olabilirler. Ama yarın onlar da adalet ihtiyacını yakıcı bir şekilde hissettiklerinde, evet adalet sözcüsü Kılıçdaroğlu bizim için de yürümüş diyecekler. Onlara bir tavsiyemiz var. Oturup bir düşünsünler. Ana muhalefet partisi Genel Başkanı, CHP Genel Başkanı, 420 kilometrelik yolu yürümeye karar vermiş, bütün konforundan vazgeçmiş, parlamento sınırları içinden çıkmış, tek bir sözle yürüyor "adalet" diye.

MÜTTEFİKLER DEĞİŞİYOR ANA AKTÖR DEĞİŞMİYOR

Yeni cemaat ittifaklarıyla adaleti yıkmaya yine devam ediyorsunuz. Müttefikler değişiyor, ama ana aktör hiç değişmiyor. O da AK Parti hükümeti. AK Parti hükümeti, bütün bu girişimlerin baş aktörüdür. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı, adaleti yok etmenin baş aktörü. Toplumu dezenformasyonlar içerisinde aldatmaya çalışıyor. Değerli arkadaşlar, iktidara bir tavsiyemiz var; adalet yürüyüşünden korkmayın. Partinizin adında adalet var, adaletten korkuyorsunuz. Ama, Türkiye'nin bir adalet sözcüsü var. Adalet sözcüsü Kılıçdaroğlu, bir kutlu yürüşe başladı. Bu kutlu yürüyüş, sizler için de hayırlı olacaktır. Hesabınızı verirken, hukuk içerisinde hareket edildiği bir Türkiye yaratılacak.

Bugüne kadar 241 kilometre yol yürüdük. Yolun yarısını geçtik. Ve yaklaşık 179 kilometre daha yolumuz var. Tabii ki bu yürüyüş, 9 Temmuz günü İstanbul'daki mitingde bitmeyecek. Bir yeni yürüyüşten bahsetmiyorum ama bu mücadele adaleti kazanıncaya kadar devam edecek. Adalete ulaşıncaya kadar mücadelemiz devam edecek. Ben son olarak yine bu yürüyüşe destek veren, gönülleri bizimle olan ve bu yürüyüşte terleyen herkese teşekkür ediyorum. Kutlu yürüyüşümüz başarılı bir sonuçla Türkiye'nin aydınlık geleceğini kurmaya yarayacak.

CHP Sözcüsü Tezcan, açıklamalarının ardından gazetecilerin soruları şöyle cevapladı:

- Kamp alanına gübre döküldü. Siyasi konumu hakkında bilginiz var mı? 

Onlar kartvizitlerini bırakmışlar oraya, gördüğümüz o. Düzceli kardeşlerimiz bu çirkin eylemden ayırıyoruz. O aslında bize bir hakaret olmasının ötesinde Düzce halkına yapılmış bir saygısızlıktır. Bizi arayıp bu konudaki rahatsızlıklarını ifade ettiler. Siyasi aidiyetleri vardır, yoktur spekülasyon yapmak istemem ama bu yürüyüşten rahatsız olduğunu ulu orta ifade edenler, bu eylemlere pozisyon hazırlayanlardır. O nedenle burada iktidara çok iş düşüyor. Provokatif ifadelerden kaçınmak iktidarın sorumluluğundadır. Hangi koku olursa olsun, adalete inancı kırmaya yetmeyecek.

Yola mermi atılması hakkında neler söyleyeceksiniz?

Son dönemlerde mafya babaları beyanatta bulunma yarışına girdiler. Mermi atma olayı ilk değildir. Biliyorsunuz ki Karadeniz'de bir suikast girişimindeydiler. Sadece şunu söylüyorum. Mermi değil, otomatik tüfek de atsalar bizi korkutmaya güçleri yetmeyecek. Bu tehditlere, şantajlara pabuç bırakmayacağız. Biz bu yola tehditleri düşünerek çıkmadık. O nedenle bu saldırılara itibar etmiyoruz.

 

 

Öne Çıkanlar