Ordu'daki sel felaketi yardımlarında ayrımcılık yapılıyor
Ordu’daki mevsimlik işçiler için zaten yeterince zor olan yaşam şartları, sel felaketinden sonra hayatta kalma mücadelesine dönüştü.
Fındık toplamak için Ordu’ya gelen yaklaşık 600 işçi, Evkaf Mahallesi’nde devletin kendileri için yaptırdığı derme çatma bir çadır kampında kalıyorlardı.
Felaketin olduğu gün işçilerin Erikçe Deresi kenarında bulunan kampları, derenin taşmasıyla yerle bir oldu. Sel sularına kapılmamak için yüksek yerlere kaçan işçiler bir süre Necip Fazıl Kısakürek Anadolu Lisesi’nin spor salonunda kaldı.
Kızılay’ın sel sonrasında kurduğu kamplarda yer verilmeyen işçiler, aileleriyle birlikte boş okullarda ve inşaatlarda yaşam mücadelesi veriyor.
‘İNSAN MUAMELESİ GÖRMÜYORUZ’
Ordu’da kendi imkânlarıyla hayata tutunmaya çalışan mevsimlik işçilerden Deniz Ozanoğlu, devletin mevsimlik işçiler için yaptırdığı kampın senelerdir yıkık dökük bir halde olduğunu, orada kalanlara insan muamelesi yapılmadığını dile getirdi:
"Devlet olarak; belediye, kaymakam, vali olarak buraya her sene mevsimlik işçilerin geldiğini biliyorsunuz. Eğer kamp yapılacaksa sağlıklı bir şekilde, işçilerin rahat edeceği, zarar görmeyeceği bir şekilde yapılmalı. Bu ülkede işçiye değer verilmiyor."
'BİZİ KİMSE KURTARMADI. BİRBİRİMİZE YATDIM EDEREK KURTULDUK'
Birgün'den Sevcan Akgül'e konuşan mevsimlik işçiler önemli iddialarda da bulundu. Kaldıkları kampın ırmak kenarında bulunduğunu belirten Deniz Ozanoğlu, "Sel olduğu gün ırmak taştı. Ne çadır kaldı ne eşya. Bazı haberlerde jandarmanın gelip bizi kurtardığı söylenmiş. Ne jandarma geldi ne de herhangi bir yerden yardım geldi. Birbirimize yardım ederek canımızı kurtardık. Edemeseydik sele kapılanlar olabilirdi, can kaybı yaşanabilirdi. Biz buraya çalışmaya geldik. Devletin bizim can güvenliğimizi sağlaması gerekir" diye konuştu.
‘BİZ İKİNCİ SINIF İNSANMIŞIZ’
Ordu’da yaşanan felaketin ardından Kızılay’ın kendileri için yapmış olduğu kampta yer kalmadığı için çok sayıda işçi boş okullarda, inşaatlarda ve camilerde kalıyor. Kampta yer bulamayan işçilerden Eyüp Gezer, "içler acısı bir durumda" olduklarını kaydetti. Gezer, "Bizler işçi sınıfı olarak ikinci sınıf insanlarmışız, bunu bu olaydan sonra daha iyi anladık. Kimseye muhtaç olmamak için kendi emeğimizle ayakta kalmaya çalışıyoruz" dedi.
‘AYRIMCILIK YAPILIYOR’
İşçilerin verdiği bilgilere göre Kaymakamlık, devletin mevsimlik işçiler için yaptığı kamplarda veya Kızılay’ın sel mağdurları için kurduğu kamplarda kalanlara Kızılay tarafından her türlü yardımın yapılacağını, kamp dışında kalanlara ise yardım yapılmayacağını duyurdu. Kamplarda kalamayan işçiler, bu açıklamaya tepkili: "Kızılay dünyanın neresinde olduğu fark etmeksizin herkese yardım ederken, neden kendi işçileri arasında ayrımcılık yapıyor? Neden hepimize tam olarak eşit yardım sağlamıyor? Yardım kampında kalan işçilerin kamp dışında kalanlardan ne farkı var?"
ÇOCUKLAR HASTALANIYOR
Selden kaçarak inşaatta kalan bir arkadaşlarının Kızılay’dan yardım almaya giderken inşaat çukuruna düşerek çenesini kırdığını anlatan işçiler, kamplarda kalamayanların sağlık hizmeti bile alamadığını, çocukların bu nedenle enfeksiyon kaparak hastalandığını söyledi. (HABER MERKEZİ)
