'Milletvekili olmak sadece salı, çarşamba, perşembe Ankara’da olmak demek değil'

'Milletvekili olmak sadece salı, çarşamba, perşembe Ankara’da olmak demek değil'
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin trup toplantısıtndaki konuşmasında milletvekillerine yarılarda bulundu.

"Milletvekillerimizden beklentimi tekrar ederek söylüyorum, kesinlikle her milletvekilimiz kendi seçim bölgesini ihmal etmemeli. Her hafta bölgesine gidecek bölgesinin tüm ilçelerine, mahalle veya köylerine kadar oradaki vatandaşlarımızın hal hatırlarını soracak. Muhtarlarla görüşmelerini yapacak" diyen Erdoğan şunları söyledi:

"Meclis çalışmalarımız sizlerin üstün gayretiyle son derece verimli bir şekilde devam ediyor. Milletimizin beklentilerine cevap verecek yasama faaliyetlerini uzlaşı temelli bir yaklaşımla yürütüyoruz. Diğer partilerden gelen her türlü müspet katkıyı benimsiyoruz. İlk iş olarak kahraman Mehmetçiklerimizin yurtdışında bulunmalarını bir yıl daha uzatan tezkere büyük bir ittifakla kabul edildi.

Ardından reform paketinin ilki için çalışmalara başladık. Ayrıca ithalatçılarımızın ve ihracatçılarımızın mali yüklerini azaltacak düzenlemelere ilişkin görüşmeler tamamlandı. Çok sayıda uluslararası sözleşme genel kurulda görüşüldü. ABD Temsilciler Meclisi'nin aldığı sözde Ermeni soykırım yasasına karşı metin HDP hariç kabul edildi. Balıkçılık kaynaklarımızı koruyan, kaçak avcılığın önüne geçen önemli bir düzenleme yasalaştı. BDDK'daki ödeme alanına ilişkin yetkilerin Merkez Bankası'na devredilmesinin önü açıldı. Türkiye Ödeme ve Para Kuruluşları Birliği kurulmuş oldu. Dijital hizmet vergisiyle kanun teklifinin görüşmeleri devam ediyor. Teklif, dijital hizmet sunan çok uluslu şirketlerin vergilendirilmelerini sağlıyor. Vergide adalet, basitlik, etkinlik ve verimlilik ilkeleleri çerçevesinde mükelleflerin uyumunu gözeten sistemler içeriyor. 

BÜTÇE GÖRÜŞMELERİ

Bütçe görüşmeleri her gün saat 11.00'de başlayacak ve program bitimine kadar sürecek. Her bakanımız ekibiyle tam mesai Meclis'te bulunacak. Meclis çalışmaları bizim için hayati öneme sahiptir. Güçler ayrılığının keskinleştirilmesi, milletvekillerimiz üzerindeki yükü artırmıştır. Kanun tekliflerini yasalaştırma sorumluluğu milletvekillerimize aittir. Genel Merkez'de ve Cumhurbaşkanlığı'nda çalışma yapan birimlerimiz olsa da asıl iş milletvekillerimize düşüyor. Kanun tekliflerinin en mükemmel şekilde hazırlanması ve yasalaştırılması sürecinde milletvekillerimizden çok daha fazla gayret bekliyoruz. Yasama tarafından ne kadar etkin olursak, yürütmede de o kadar etkin oluruz. Ayrıca milletvekili bölgelerinde de gerekli çalışmaları yapmayı sürdürmeliyiz. 

MİLLETVEKİLLERİNE UYARI

Milletvekillerimizden beklentimi tekrar ederek söylüyorum, kesinlikle her milletvekilimiz kendi seçim bölgesini ihmal etmemeli. Her hafta bölgesine gidecek bölgesinin tüm ilçelerine, mahalle veya köylerine kadar oradaki vatandaşlarımızın hal hatırlarını soracak. Muhtarlarla görüşmelerini yapacak. Bize ulaştırılmasını gerekenleri bize ulaştıracak, bakan yardımcılarımıza ulaştırılması gerekenleri bakan yardımcılarına ulaştırarak bu çalışmaları daha zinde olarak yürüteceğiz. AK Parti milletvekili olmak demek salı, çarşamba, perşembe Ankara'ya gelmek değil, buraya gelip daha sonra kendi il ve ilçeleriyle koordine etmektir.

'ABD İLE ARAMIZDAKİ SORUNLAR SUNİ OLARAK BÜYÜTÜLMÜŞTÜR'

Genel başkan ve cumhurbaşkanı olarak daima yanınızda olmaya devam edeceğim. Bilindiği gibi geçtiğimiz hafta ABD’ye bir çalışma ziyareti gerçekleştirmiştik. Başkan Trump ile oldukça verimli toplantılar yaptık. Amacımız bu zor dönemi he iki ülke için de en makul bir şekilde sürdürerek geride bırakmaktır.

Aramızdaki sorun olanların pek çoğu küçük pürüzlerden ibarettir. Bu sorunlar suni olarak büyütülmüştür. İki ülke arasındaki sorunların gerçek sebebini en iyi gören de sayın Trump’tır. Biz de aynı anlayışla yüzümüzü geleceğe çevirerek iş birliği yapabileceğimiz alanlara odaklanıyoruz.

Son ziyaretimiz bu bakımdan oldukça faydalı geçmiştir. Aramızdaki bir çok meseleye kökten çözüm getiremedik ama bu meselelerin ilişkilerimizi esir almasına da izin vermediğimizi tüm dünyaya gösterdik.

100 milyar dolarlık ticaret hedefimize ulaşma konusundaki kararlılığımız karşılıklı olarak gösterdik.

S -400 konusunda çözüm yolları aranması konusunda Trump ile mutabık kaldık. Trump’a ülkemizin s-400 sisteminden vazgeçmesinin söz konusu olmayacağını aşırı ısrarın Türkiye’nin egemenlik haklarına tecavüz anlamına geleceğini söyledim. F-35 meselesindeki mevcut uzlaşmaz tavır sürerse Türkiye’nin başka arayışlara girme zorunda kalacağını da ayrıca söyledik.

Azil sürecinin Başkan Trump’ı temkinli davranmaya yönelttiği açıktır. Suriye meselesi ABD ziyaretimizin en önemli başlıklarından biriydi.

ABD tarafından düzenlenen operasyonla öldürülen Bağdadi’nin eşi kardeşi ülkemiz tarafından yakalandı. Fırat Kalkanı harekatında 3 binin üzerinde DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirdik. Halen elimizde bine yakın DEAŞ’lı bulunuyor. Bunlardan çok ciddi istihbarat elde ettik.

Hem ABD’nin hem Rusya’nın vardığımız mutabakatlar çerçevesinde bölgeyi teröristlerden tamamen arındırmadığı açıktır."

"NE MAZLUM KOBANİ'Sİ YA ÖYLE BİRİSİ YOK"

Erdoğan, "Ne Mazlum Kobani’si ya böyle biri yok. Bu biliyorsunuz Ferhat Abd" vurgusu yaparak "Ferhat Abdi’yi Trump ve senatörlere görüntülü olarak anlattık. Bu onları ciddi manada etkiledi" dedi.

Erdoğan sözlerine şöyle devam etti:

"Sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturarak ülkemizi güneyden kuşatma gayretidir. Biz bu kuşatmayı bozduk. 150 civarında Suriye Milli Ordusu’ndan şehitlerimiz oldu. Ama ana muhalefetin başındaki zat Suriye Milli Ordusu’nu terör örgütü olarak tanımlıyor. Ama bu CHP terör örgütlerine terör örgütü diyemiyor, niye ortaklar ya beraber yürüyorlar ya demez. Daha çok beraber yürüyecekler. Ama benim milletim bunlara gereken cevabı 2023’te de 2024’te de verecek.

Ülkemizi hedef alanların önceliklerinin en başına milletimizle aramızdaki bağı koparmalarının sebebi budur. Biz milletimizin hakkını sonuna kadar savunuruz. Üzücü olan içimizdeki bazı kesimlerin de Türkiye düşmanları ile aynı kafada olmasıdır. Tayyip Erdoğan gitsin AK Parti yıkılsın da Türkiye ne olursa olsun. Bu anlayıştaki söylemler adeta birilerinin var oluş gayesi haline dönmüştür.

Sakarya’daki tank palet fabrikası… Bu konuyu defalarca izah ettik. Bilgileri belgeleri kamuoyu ile paylaştık. Bu adamın nasıl bir yalancı olduğunu bugün bir kez daha anlatıyorum. Fabrikanın mülkiyetinin devlette olduğunu sadece işletme hakkının belli bir süre ile Katar ve Türk işbirliğinden oluşan BMC’ye devredildiği yapılacak yatırımlarla fabrikanın daha etkin ve verimli şekilde çalışacağı tekrar tekrar anlatıldı. Bu süreçte de 50 milyon dolarlık yeni bir yatırımla da buranın çok daha işlevsel bir hale geleceği de bu anlaşmanın kayıtları arasında vardır. Tabi fabrikanın Katar ordusuna satıldığı yalanlarını tekrarlamakta ısrar ediyor. Yalanın sonu yok ki… Ama yalancının mumu da malum yatsıya kadar yanıyor.

Onun için dün MYK’da arkadaşlarımıza şu talimatı verdim. Bu konuyu sayın genel başkana ilk okul bile değil ana okulu öğrencisine anlatır gibi tane tane yeniden izah edecekler. Ta ki anlayana kadar bu izahı sürdüreceğiz. Hatta görüntülü olarak görüntüsüz anlamayabilir.

AK Parti döneminde istihdam 9 milyon artmasına rağmen işsizlik oranımız yüzde 14 seviyesinde.

Türkiye’de bin liranın altında emekli maaşı olan yoktur Bay Kemal. Kendi SSK döneminde takılıp kalmış olabilir."

İlgili Haberler
Öne Çıkanlar