‘O insanların gözlerindeki ifadelerden mi korkuyorsunuz?’

‘O insanların gözlerindeki ifadelerden mi korkuyorsunuz?’
HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, 10 Ekim Ankara Katliamı'na ilişkin, TBMM Genel Kurulu'nda konuştu.

POLİTİKA - HDP Mardin Milletvekili Mithat Sancar, Meclis Genel Kurulu’nda konuştu. Sancar konuşmasında, 10 Ekim Ankara Katliamına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

"Bundan tam iki yıl önce Ankara Gar'ında peş peşe 2 canlı bomba kendini patlattı, meydan kana bulandı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük, en vahşi, en barbar katliamı gerçekleşti" diyen Sancar, yaşanan süreçle ilgili hatırlatmalarda da bulundu.

Sancar’ın konuşmasından satır başları şöyle:

"TÜRKİYE DEHŞETE ESİR DÜŞÜRÜLECEKTİ"

7 Haziran seçimleri yapılmış, AKP tek başına iktidar olma çoğunluğunu kaybetmiş ve bu seçimlerin geçersiz kılınması gerektiği yönünde hazırlıklar tamamlanmıştı. 7 Haziran’ı geçersiz kılmak için önemli bir yöntem benimsenmişti. Ortam korku dolacaktı, Türkiye dehşete esir düşürülecekti, böylece toplum rehin alınacaktı ve çoğunluk böylece sağlanacaktı.

"İKTİDAR GÖZ MÜ YUMDU?"

Art arda bombalar patlamaya başladı. Suruç'ta patladı bomba önce ve orada 34 canımızı yitirdik. Ardından, Ankara Garı patlaması geldi. Ankara Garı patlamasına giden yolda ne tür ihmaller olduğunu artık anlatmaya gerek yok. "Sadece ihmal mi?" Asıl sorulması gereken soru bu? Acaba iktidarın bu katliamdan bilgisi var mıydı? Göz mü yumdu? Bunların gerçekleşmesinden fayda mı umuyordu?

"YARGILANAN TEK BİR KAMU GÖREVLİSİ YOK"

Dönemin Başbakanı Sayın Davutoğlu "Ankara saldırısından sonra oylarımızda artış trendi görüldü" dedi. Bunun için mi bu katliamlara zemin hazırlandı, yol verildi? İki canlı bomba yüzlerce, belki 1000 kilometreyi aşkın bir yolu kat edip Ankara'ya giriyorlar. O gün yol kontrollerine ara verilmiş, bunu ben söylemiyorum, müfettiş raporları söylüyor. Peki, bunlarla ilgili herhangi bir soruşturma yapıldı mı? Hayır. Yargılanan tek bir kamu görevlisi yok. O gün basının karşısına geçen 3 bakanın görüntüleri hafızalardadır. "İhmal yok, güvenlik açığı yok" diyorlar. Eğer ihmal yoksa, güvenlik açığı yoksa, bu canlı bombalar bu kadar yolu kat edip alana bu kadar serbest nasıl girebildiler? Bugün anma için alana girmek isteyenleri dört bir yanı kuşatarak engelleyen Emniyet, o gün o canlı bombaları neden engellemedi? Nasıl engellemedi? Ardından, Başbakanın "kokteyl örgüt" iddiası ortaya çıktı. Neyi örtmeye çalışıyordu iktidar?

"BU KATLİAMA KİM SAHİP ÇIKIYOR?"

Ardından, nefret dili başka yerlerde kendini gösterdi. Konya'da millî maç oynanırken, 3 gün sonra, katledilenler yuhalandı. Dün akşam Konur Sokak'taki 10 Ekim kurbanları anıtı yıkıldı. Kim yıkıyor? Kim bu katliama sahip çıkıyor? Kim katliam mağdurlarına saldırmaya böylesine bir cüret bulabiliyor?

"ANMAYI NEDEN ENGELLİYORSUNUZ?"

Dünyanın hiçbir yerinde bu tür kanlı, barbar saldırıların anmasını engelleyen tek bir örnek yok. Neden engelliyorsunuz; anmayı, yası protestoyu? Bu iktidar katilleri korumak mı istiyor? Niye bugün o meydana girmeye izin vermediniz? Neyi saklamaya çalıyorsunuz? Orada bu iddialar tekrar dile getirilecek ve sorumluluğunuz tekrar yüzünüze vurulacak diye korkuyor musunuz?

Evet, bunları yapmaya devam edebilirsiniz ama ne bu kadar barbar, bu kadar kanlı bir katliamı vicdanlardan silebilirsiniz ne de hukuken ve siyaseten sorumluluktan kurtulabilirsiniz. Yakınlarını kaybetmiş; evladını, eşini, babasını kaybetmiş insanlara gaz sıkılıyor. İçlerindeydim, iki senedir 10 Ekim anmasına gidiyorum, her ikisinde de o insanlara acımasızca gaz sıkılıyor. O protestodan mı korkuyorsunuz?

"CESARET EDİN, ORAYA BAKIN, ARAŞTIRIN, ORTAYA ÇIKARIN, AYDINLATIN"

O insanların gözlerine baktığınızda "siz sorumlusunuz, siyaseten, hukuken, ahlaken, vicdanen sorumlusunuz" ifadelerini görmekten mi korkuyorsunuz? Cesaret edin, oraya bakın, araştırın, ortaya çıkarın, aydınlatın.

Her siyasi iktidar, kendi döneminde işlenen cinayetler eğer aydınlatılmıyorsa bundan sorumludur. Bunu ben söylemiyorum sadece, Cumhurbaşkanının Obama'ya cevap verdiği konuşmayı hatırlayın. "Ülkenizde gerçekleşen saldırılardan Başkan olarak, iktidar olarak sorumlusunuz" dedi. Neden bu söz size söylenince dönüp "şu katliamı siz kınamadınız" diyorsunuz. Hayır, biz hepsini kınadık. Biz bu katliamların aydınlatılması için önerge verdik. Bunları reddeden, başka katliamlarla ilgili kafa karışıklığı yaratma hevesinde olanlar sorumluluk ve suçluluk telaşıyla hareket ediyorlar.

Öne Çıkanlar