'Irkçılık hastalıklı bir duygudur'

'Irkçılık hastalıklı bir duygudur'
HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, 'Sırrı gitsin film çeksin' diyen eski vekil Hasip Kaplan'a yanıt verdi.

HABER MERKEZİ - HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Demirtaş'ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin" ve "Sırrı gitsin film çeksin" diyen HDP'nin eski vekillerinden Hasip Kaplan'a yazılı açıklamayla tepki gösterdi.

Açıklamasınada Hasip Kaplan'ın HDP'yi düzen partileriyle karıştırdığını belirten Önder, Kaplan'ın aynı hatayı vekil olduğu zamanlarda da yaptığını söyledi.

Eş Başkan seçerken Kürtlüğüne ya da Türklüğüne bakmayacaklarını söyleyen Sırrı Süreyya Önder'in açıklaması şöyle:

'MİLLETVEKİLİYKEN DE FİLM ÇEKERKEN DE HDP'NİN SIRA NEFERİYİM

"Ben eş genel başkanlığa, aday ya da talip değilim. Kuruluşundan bu yana, yoldaşlarım bu onurlu göreve defalarca beni önerdiler. Ben de her seferinde benden daha yetkin, benden daha layık en az onlarca yoldaşımı önerdim. Bugün de böyle düşünüyorum. Bu partinin bir sıra neferiyim. Milletvekiliyken de film çekerken de bu 'sıra neferi' olma duygum hep devam edecektir.

'IRKÇILIK HASTALIKLI BİR DUYGUDUR'

İlkel milliyetçilik yani ırkçılık hastalıklı bir duygudur. Bazen Hasip örneğinde görüldüğü gibi insanı insanlığından eder. Bu siyasal çizgi Kürt, Türk, Ermeni, Süryani, Çerkez ve cümle Türkiye halklarının evlatlarının onur, cesaret, özgürlük inancı ve eşsiz fedakarlıklarıyla bugüne gelmiştir. Rojava'da, Suruç'da, Şengal'de, Ankara Garı'nda barış ve özgürlük uğruna gözünü kırpmadan hayatını veren Türkler dahil bütün dünya halklarının çocukları için Hasip zihniyeti, ancak tükürülecek değersizliktedir. İçinde zerre utanma duygusu olan birisi onların aziz hatırasından biraz olsa utanır, utanmalıdır.

'BU SOYTARILIK HANGİ MAZARETLE AÇIKLANABİLİR?'

Binlerce kamu çalışanı, barış akademisyenleri, öğrenciler, sanatçılar, basın emekçileri zor zamanlarda Kürt halkıyla omuz omuza durmanın bedelini aşından, işinden, canından, özgürlüğünden mahrum edilmekle öderken ve bir tekinden bile bir 'ah!' işitilmemişken bu soytarılık hangi mazeretle açıklanabilir? Kürtlükle ve Kürt halkını gözetmekle olabilir mi?

'CİZRE, SUR, NUSAYBİN YANARKEN…'

Öyle olsaydı eğer, Cizre, Sur, Nusaybin yanıp kül olurken bir kez olsun ekmeğini yediği, suyunu içtiği, vekilliğini yaptığı bu yerlere gelip bir dayanışma göstermek gerekirdi. İktidara ve zalimlere karşı o günlerde gayet 'tutumlu' ve 'sinik' davranan birisi, sıra yoldaşlık yapanlara gelince böyle salyalar saçıyor. İbretliktir.

'SON NEFESİME KADAR BU HALKA BORÇLU OLDUĞUMU BİLİYORUM'

Kendi adıma Kürt halkından öğrendiklerim ve bu halkın bana kattıkları benim verdiğim emeğin kat be kat üstündedir. Bu itibarla ben bu halkın öğretmeni değil, öğrencisiyim. Ve hep böyle kalacağım. Son nefesime kadar bu halka borçlu olduğumu biliyorum. Bu sorumluluk ve borçluluk duygusu, hayatı ve mücadeleyi milletvekilliğinden ibaret sayanların anlayacağı bir hal değildir. Burada olan Türklerin tek bir sevdası vardır: İnsan kalmak! Kürtlerle yoldaşlık etmek hep ağır bedeller pahasınadır. Burası 'abad' olunacak bir yer değildir, bu kesin. Ama insan kalınacak bir yerdir bu da kesin.

'ZALİMLERE VE APTALLARA İNAT…'

Kongremizi, Eş genel Başkanlarımız Sayın Demirtaş ve Yüksekdağ'ın önerisiyle bir barış ve özgürlük hamlesine dönüştüreceğiz. Eş başkan seçerken Kürtlüğüne ya da Türklüğüne bakmayacağız. Fedakarlık ve kararlılığına bakarak, emek sahibi tüm bileşenlerimizin önerilerini gözeterek, birisi kadın iki yoldaşımıza bu onurlu sorumluluğu teslim edeceğiz. Geriye kalanlarımız bir eş başkan sorumluluğu ve gayretiyle demokrasi, barış ve özgürlük sürecine omuz verecektir. Olumlu yapıcı ve yol açıcı bütün öneriler ve değerlendirmeler başımız gözümüz üzeredir. Bu bize güç katacaktır ama kongreleri hiyerarşiden ibaret zanneden hiç kimsenin bu kongreyi zayıflatmasına ve itibarsızlaştırmasına izin vermeyeceğiz. Başta Baluken olmak üzere bütün partililerimizi özgürleştirmeden de görevimizi tamamlamış saymayacağız. Zalimlere ve aptallara inat bunu gerçekleştireceğimizi bütün dünya görecektir. Yaşasın halkların kardeşliği."

HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder'in yazılı açıklamasının ardından Hasip Kaplan Twitter hesabından yeni paylaşımlarda bulundu.

 

 

HDP'de 2 dönem kuralına takılarak milletvekili olamadığını söyleyen Kaplan, HDP'de ayrıcalıklı milletvekilleri olduğunu iddia etti.  

 

Son mesajında siyaseti bırakarak avukatlığa geri döndüğünü açıklayan Kaplan, Önder'in HDP tüzüğüne göre döneminin dolduğunu söyledi.

Öne Çıkanlar