TL'deki dalgalanma altı ayın zirvesinde

TL'deki dalgalanma altı ayın zirvesinde
Yeni OVP'de yıl sonunda dolar/TL için 3,60 olarak hedeflenen kurun gerçekleşip gerçekleşmeyeceği merak ediliyor.

ARTI GERÇEK - İki hafta önce Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Maliye Bakanı Naci Ağbal ve Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın katılımıyla gelecek üç yıla ışık tutacak Yeni Orta Vadeli Program (2018-2020) açıklandı. Ekonomi yönetiminin yeni ekonomik hedefleri açıkladığı OVP’de dolar/TL kuruna yönelik hedefler de yer alıyordu.

OVP'DE 2017 SONU DOLAR/TL BEKLENTİSİ 3,60

Açıklanan rakamlara göre, bu yıl sonunda Türk Lirası (TL) karşısında dolar 3,61 seviyesinde olacak. Dolar kuru 2018 yılında 3,75’e, 2019 yılında 3,93’e ve 2020 yılında ise 4,04’e çıkacak. Uzmanlar, hedefler açıklandıktan sonra zaten yıl ortalamasının ağustos eylül aylarında yılbaşında bu yana 3,60 ortalamasına sahip olduğunu dolayısıyla hedefin çok tutarlı olmadığını belirtmişti.

Aslında dolar kurunu mevcut durumda da etkileyen pek çok gelişme aynı anda yaşanıyordu. Kuzey Kore’nin nükleer denemeleri, Fed’in yeni politik açılımlarına yönelik beklentiler, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi referandumu sonrası gelişmeler, içeride ise hem dış ticaret, cari denge ve enflasyondaki bozulma, OVP’nin ardından gündeme gelen zamlar zaten TL üzerinde bir baskı oluşturuyordu.

Bunlara pazar akşamı itibariyle yeni bir baskı unsuru daha eklendi. Türkiye ile ABD arasında pazar akşam saatlerinde yaşanan vize krizi, Türk Lirası'nı olumsuz etkiledi. Cuma günü 3,61 TL seviyesinden günü tamamlayan dolar, dün gece yarısı işlemlerde 3,85 TL seviyesine kadar yükseldi. Dolar bu sabah saatlerinde ise 3,69 - 3,70 TL seviyelerinde dengelendi.

Türk Lirası'nın volatilitesi, Türkiye ile ABD arasındaki siyasi gerginliğin etkisiyle yükseldi. Bir haftalık volatilite altı ayın en sert yükselişini gerçekleştirdi; işlemlerde yüzde 15'e yakın seyrederek 21 Nisan'dan bu yana görülen en yüksek seviyesini gördü. Bir aylık volatilite, artışın 245 baz puan olmasıyla yüzde 12.77'ye tırmanarak 22 Mayıs'tan beri en yükseğini gördü.

ABD Büyükelçiliği'nin pazar akşam saatlerinde Türkiye'ye vizeleri askıya aldıklarını duyurmasının ardından Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği de benzer bir açıklama yaparak, Türkiye'nin ABD vatandaşlarına uyguladığı vize ve e-vize uygulamalarının askıya alındığını duyurdu. 

"TL'DEKİ KAYIPLAR İÇİN HERKES HAZIRLIKLI OLMALI"

Bloomberg için değerlendirmelerde bulunan makro stratejist Mark Cudmore, Türk Lirası'ndaki düşüşe ilişkin şunları yazdı: "Türk Lirası'ndaki kayıplar piyasalara sıçrama yapacak kadar fazla. Dünyanın her yerindeki yatırımcılar hazırlıklı olmalı. Lira, ABD ile Türkiye arasındaki siyasi gerginliğin etkisiyle sert düştü. Türkiye'dekiler dışında çoğu varlık Pazartesi günkü işlemlerde sakin bir seyir izledi. Buna karşın revavete kapılınmaması gerekiyor. TL'deki söz konusu düşüş, başarısızlıkla sonuçlanan 15 Temmuz darbe girişiminden beri görülen en sert gerileme ve lira, döviz sepeti karşısında en zayıf seviyesinde bulunuyor. Bu durum, psikolojik etkinin yanında, Türkiye'nin önemli miktardaki döviz cinsinden yükümlülükleri üzerinde de baskı oluşturuyor. Uluslararası yatırımcılar Türkiye tahvillerinde bu yıl alıcılı idi. Şimdi ise, TL'nin gelişen piyasa paralarında yaklaşık bir ay önce başlayan geniş çaplı düzeltme hareketine öncülük etmesiyle, bu pozisyonlar kırılgan olarak görülmeye başlıyor."

"ÖNCEKİ DENGEYE DÖNÜŞ ZOR GÖRÜNÜYOR"

Gelişmeleri değerlendiren Hürriyet gazetesi yazarı Uğr Gürses, şöyle yazdı: "Eğer döviz dengeniz "bıçak sırtı" bir dengede ise bu dengede taşınan potansiyel "olay riski", herhangi bir olayla bunu hemen döviz kuruna yansıtmaya adaydır. İşte ABD’nin Türkiye’deki misyonlarında vize süreçlerini durdurması, Türkiye’nin de buna bire bir karşılık vermesiyle TL’nin sert değer kaybı buna iyi örnek.

Gece gelen bu haber, önce günün ilk piyasa seansının başladığı Yeni Zelanda’dan başlayarak Asya piyasalarına TL’nin dolar karşısında 3.80’e vurmasına yol açtı. Sığ ve likiditesi olmayan, belki işlem de geçmeyen bu kur seviyesi Türkiye’de piyasa açılışına gelindiğinde 3.70’li seviyeye indi.

Bu gelişme olmadan bile cuma günü kapanışı itibariyle gelişmiş ülkelerde, özellikle de Türkiye’deki piyasalarda finansal açıdan "yazın bittiğine" dair çok emare ortaya çıkmıştı. ABD’deki son ekonomik veriler buna işaret ediyordu.

Bunun üzerine ABD gibi bir ülkeyle politik-diplomatik krizle; sonbaharı bile görmeden "kışa" adım attık. ABD ile politik ve diplomatik atmosfer karşılıklı çabalarla yumuşatılsa da, eski dengeye bile yeniden dönmek çok zor olacak." Özellikle yabancı yatırımcıların gözünde "olay riskinin" yeniden tekrarlanması ya da yeni adımlarla aşama kaydetmesi olasılığı artık yüksektir. Bu da potansiyel dalgalanmanın yükselmesi demektir. Potansiyel dalgalanmanın bandının genişlemesi yatırımcıyı rahatsız eder. "Kur ne olacak?" sorusunun yanıtı da burada; dalgalanacak, iniş-çıkışlarla. Önceki dengeye dönüş ise zor görünüyor."

"YENİ SENARYO ÜRETMEK ÇOK ZOR"

Gedik Portföy, Portföy Yönetim Müdürü Eral Karayazıcı, "Senaryo üretilmesi güç bir perde içinde olduğumuz kesin. ABD ile Türkiye arasında yaşanan vize restleşmesi ne dünyanın sonu nede sıradan bir vaka. Kuşkusuz önem taşıyor. Türk Lirasının da yeni haftaya bu haber akışına bağlı olarak yüzde 2,5 kadar değer kaybı ile başlamasını normal kabul etmek gerekir" şeklinde belirtti.

Karayazıcı, değerlendirmelerine şöyle devam etti: Bu yükseliş kalıcı mı devam gelir mi sorularının yanıtını kaynağından sorgulamak daha doğru. ABD tarafından başlatılan ve diplomatik teamüllere aykırı olan bu restleşme yerini bir dengelenmeye mi bırakır yoksa karşılıklı yeni hamleler mi gelir tahmin üretmek güç. Bu nedenle de döviz cephesinde yukarı yönlü hareketin arkası gelmez veya sürer demek zor. Diplomatik cenahta bu tür restleşmeler devamında birkaç hamle daha barındırsa bile bir süre sonra bir orta yol bulunması, çözüm üretilmesi adetten. Bu olayda benzer bir akışa mı sahne olur , muhtemelen evet ama hangi etapları yaşayacağız denge noktası öncesi hangi desibelde ne tür adımlar ile karşılaşırız inanın senaryolandırmak hiç kolay değil."

"DAHA FAZLA TL NEGATİF OLMA İHTİMALİ VAR"

TEB Yatırım'dan Stratejist Işık Ökte, "Burada sormamız gereken soru, BIST'in takasının üçte birine yakını tutan ABD fonlarının nasıl bir politika izleyeceğidir. Yabancılar pozisyon kapayıp, dolar ve euroya dönerken hanehalkının dolarda kritik direnç bandı olarak gördüğüm 3,75-3,78’de satıcı olmasını beklerim" ifadelerini kullandı. 

Özyeğin Üniversitesi Öğretim Görevlisi Gizem Öztok Altınsaç ise, dalgalanmanın devam edebileceğini söyledi. Altınsaç, "Gelişen ülkelerde baskının arttığı bir döneme denk geldiğimiz için zaten son bir iki haftada olumsuz ayrışıyorduk. Baskı daha da yükselebilir. Sepet bazında 4.03'lerden geçiyor işlemler, bu hafta zor bir hafta olacaktır" dedi. 

Global tarafın da destekleyici olmadığını belirten Altınsaç, "Dolar/TL özelinde bakılınca 3,70 bandına oturmaya çalışıyor gibi ama geri çekilme olsa dahi bir yukarı hareket daha söz konusu olabilir" diye konuştu. Hafta boyunca ABD'den gelecek verilere de dikkat çeken Altınsaç, "Daha fazla TL negatif olma ihtimali var" dedi. 

GELİŞEN ÜLKELERDE SATIŞI TETİKLER Mİ? 

Sydney'deki AMP Capital Investors yöneticilerinden Nader Naeimi, TL'deki satış dalgasının diğer gelişen ülke para birimlerine yayılmasını beklemediklerini belirterek, "Siyasi olarak Türkiye vakası kendine has bir gelişme, bu nedenle yayılma ihtimali olası değil. Ancak, ABD faiz artışı beklentilerinin fiyatlanduığı bir ortamda gelişen ülke kurlarında kısa vadeli algıyı etkileyebilir" değerlendirmesini yaptı.

"DOLAR/TL'DE 3,35 HEDEFİMİZ GERÇEKÇİ DEĞİL"

Rabobank Gelişen Piyasalar Kur Stratejisti Piotr Matys de, son ABD - Türkiye geriliminin etkilerini değerlendirdi. Bir gecede TL'nin ciddi anlamda değer kaybettiğini hatırlatan Matys, önümüzdeki birkaç günde her iki cepheden gelecek yorumların hayati önem taşıyacağını söyledi. Piyasaların belirsizliği sevmediğini ve belirsizliklerin arttığını ifade eden Matys, dolarda eylül ayı itibariyle algının düzelmeye başladığını ve doların sadece TL'ye karşı değil, diğer gelişen ülke paralarına karşı da değerlendiğini hatırlattı. 

Daha önce kurda yıl sonu itibariyle 3.35 seviyesini hedeflediklerini belirten uzman, "Ama Dolar/TL'de yıl sonu hedefimiz artık gerçekçi görünmüyor ve bunun güncellenmesi gerekiyor" diye konuştu. Matys, Merkez Bankası'ndan faiz artışı olmasa da Merkez Bankası'nın sıkı para politikasını sürdüreceğini belirtti. Matys, "Carry trade hala cazip. Türk ekonomisinin durumu iyi. Evet sorunlar var ama önce yetkililerin yorumlarını izleyelim... Şu an Türkiye'den çıklmak için doğru zaman değil" değerlendirmesini yaptı.

İlgili haberler:

https://www.artigercek.com/dolar-tl-vize-krizi-sonrasi-3-85-i-asti

https://www.artigercek.com/merkez-e-gore-kurdaki-kayiplar-gecici

Öne Çıkanlar