RSF: Türkiye'de 'Cadı Avı' yaşanıyor

RSF: Türkiye'de 'Cadı Avı' yaşanıyor
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF) Afrin Operasyonu'na yönelik Başbakan'ın medyaya verdiği 'tavsiye' listesini gazetecilerin gözaltına alınmasını kınadı

HABER MERKEZİ- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü (RSF), Türkiye'nin Afrin'de devam eden operasyonunun Türkiye medyasında nasıl görülmesi gerektiğine dair Başbakan Binali Yıldırım'ın 15 maddelik 'tavsiye'  listesini ve sosyal medya paylaşımlarından dolayı gazetecilerin gözaltına alınmasını kınadığını açıkladı.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre, Türkiye hükümetinin Demokratik Güçleri'ni (QSD) hedef alan askeri müdahale sonrası basın kuruluşlarına yapılan 'milli menfaatlerin gözetilmesi' çağrısı RSF tarafından "Türk medyasının hükümetin ve savaş hedeflerinin hizmetine girmesi" girişimi olarak değerlendirildi.

YAŞANANLAR CADI AVI 

Örgütün internet sayfasından yapılan açıklamada Başbakan Yıldırım'ın,  aralarında yabancı basın ajanslarının da olduğu kuruluşlara başvurulmaması çağrısını 'cadı avI' olarak nitelendirildi.

YENİ PROPAGANDA SELİ 

 Örgütün Doğu Avrupa ve Orta Asya masası direktörü Bihr, "Bu yeni propaganda seli, eleştirel seslere karşı giderek artan cadı avı ve bu askeri harekât ile ilgili tartışmanın neredeyse hiç yapılamaması, Türkiye'de çöken çeşitliliğin derecesini gösterir niteliktedir" ifadesini kullandı.

HRW DE ELEŞTİRDİ

İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) Türkiye Direktörü Emma Sinclair-Webb de Afrin'deki operasyon ile ilgili sosyal medya paylaşımlarının "terör propagandası" olarak değerlendirilmesi gerekçesi ile aralarında gazetecilerin de olduğu birçok kişinin gözaltına alınmasını eleştirdi.

Pazartesi günü konuyla ilgili HRW internet sitesinde bir mesaj yayınlayan Sinclair-Webb, Kürt kökenli yurttaşların gözaltına alınması ile ilgili olarak "Türkiye hükümetinin eleştirilere karşı tahammülsüzlüğünün neredeyse sınırı yok" ifadesini kullandı.

'AKTİVİSTLERİ SUSTURMA GİRİŞİMİ'

HRW Direktörü, savcıların, 'terör propagandası yaymak' ve 'halkı kin, nefret ve düşmanlığa teşvik' gibi kanun maddelerini gazetecileri, hükümeti eleştirenleri ve aktivistleri susturma girişimi olarak değerlendirdi. Web, bu tip gerekçelerle insanların susturulmasını Türkiye'nin kendi kanunlarını ve uluslararası insan hakları yükümlülüklerini ihlal olarak nitelendirdi.

Öne Çıkanlar