İşxan Miroyev

İşxan Miroyev

Rusların kayıpları artıyor

Rusya sosyal basını petrol kaynaklarını ele geçirmek için yapılan saldırıda çok sayıda Rusya vatandaşının hayatını kaybettiğini yazıyor. Ve bu kayıpların Vagner'e ait olduğu söyleniyor.

Rusya’nın Suriye’ye barış getirme girişimleri hüsrana uğruyor. Ocak ayında Soçi'de gerçekleşen Ulusal Diyalog Kongresi'nden sonra Suriye’deki çatışmalar daha da yoğunlaştı. Türkiye ve ABD Suriye Esad ordusuna karşı saldırılarını aktifleştirdi.

Israil Suriye’ye karşı hava saldırılarını yoğunlaştırdı. Gerekçe ise Iran'a ait olduğu belirlenen IHA'nın Golan tepelerinde uçuş yapması oldu. Tahran'ın bu iddiayı ret etmesine rağmen Israil ordusu Suriye’ye hava saldırılarını gerçekleştirdi. Israil hava güçleri generali Tomer Bar bu saldırıları, "gayet başarılı ve büyük" diye değerlendirmesine rağmen Suriye hava savunma güçleri İsraill'in bir F-16 uçağını düşürdü. 1982 yılının haziran ayında Israil, Lübnan topraklarını bir günde işgal etti ve Beyrut’u savunan Suriye Hava Savunma sistemini yok etti.

Tel Aviv yönetimi "Suriyde 12 hedef vuruldu onlardan dördü Hava Savunma Sistemi" şeklinde bir açıklama yaptı. Hava Savunma Sisteminin imha olup olmadığı belli değil. Ama bu vurmalar Suriye Hava Savunma Sistemlerinde çalışan Rusya askeri uzmanları için tehlike arz etmekte. Buna ilişkin Rusya Federasyonu Dış İşler Bakanlığı, Israil ordusunun saldırılarının "Suriye resmi hükümetinin daveti üzerine terörle mücadele için burada bulunan Rusya askerlerinin hayatları için" tehdit oluşturduğunu açıkladı. Öyle gözüküyor ki Şam’ın bağımsızlığının savunması için bu ülkede bulunan Rusya, Israil uçaklarına karşı kendi Hava Savunma Sistemlerini kullanmamış. Israil Başbakanı Benjamin Netanyahu ile telefon görüşmesi gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Putin dikkatli olma çağrısında bulundu.

Israil’in Rusya büyükelçisi Garri Koren, Israil’in Suriye’de Rusya karşıtı hareket etmediğini açıkladı. Ve onların hedefinin Israil’i yok etmek isteyen İran olduğunu vurguladı. Vurulan hedeflerin ya Iran'a ait olduğu ya da bu hedefleri koruyan Suriye Hava Savunma Sistemleri olduğunu söyledi. Elçi gerektiği zaman Israil’in İran'ın Suriye’de ve Libya’da uygulamaya çalıştığı tüm askeri planlara karşı "en sert tedbirlerle" karşı koyacağını söyledi. Moskova’nın tavrı ise pek de anlaşılmamakta.

Sanki Suriye’de bulunan Rusya silahlı güçleri bu duruma karşı tarafsız kalacak. Israil’in ne zaman ve nerede Suriye’de bulunan İran üslerini, askerlerini vuracağı belli değil. Bunun olması için de en basit bir gerekçe yeterli. Rusya’nın bu konudaki tarafsızlığı olumsuz sonuçlara yol açabilir.

BM Genel Sekreterliği, Genel Sekreter Antoniu Guterriş'ın imzasıyla açıklama yayınladı, açıklamada şubat ayının ilk haftasında hava saldırıları sonucunda binden fazla insan hayatını kayıp etiği ve bu sayının Suriye'deki çatışmaların başlamasından bu yana en yüksek rakam olduğu vurgulandı. Buna benzer bir açıklamayı BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad al Huseyin de yaptı.

Rusya uçaklarının hedefleri vurma sonucunda yaşanan sivil kayıplar hakkında şimdiye kadar bir delil yok. Rusya savunma bakanlığı merkez yayın organı olan Krasnaya Zvezda gazetesi "Öç alma darbeleri" isimli makalede 3 Şubat'tan sonra Rusya savaş uçaklarının uçuşlarının yoğunlaştığını yazdı. Bu tesadüfi bir gün değil. 3 Şubat'ta Rusya uçağı Su-25 düşürüldü ve Rusyalı kahraman pilot Roman Filippov hayatını kaybetti. Gazete hedeflerin çok isabetli seçildiğini ve vurulanların hepsinin çeteler olduğunu vurguluyor. Ayrıca Türkiye’nin Afrin Kantonuna saldırısı sonucunda çok fazla sivil kaybın yaşandığına ilişkin bilgileri Suriyeli kaynaklar yayınladı.

Yerel Kürt yönetimi sadece son bir hafta içinde Türkiye’nin yürüttüğü Zeytin Dalı operasyonu sonucunda 150 Kürt ve Arap’ın hayatını kayıp ettiği bilgisini veriyor. Afrin hastanesinin resmi kaynakları 340tan fazla sivilin yaralandığını açıkladılar. Bunların çoğunluğu kadın ve çocuk.

Ankara’nın bu operasyonundan önce Afrin Kantonu Suriye’nin en sakin bölgesi idi. Tabi ki bunda orada bulunan ve durum denetimini yapan Rusya askerlerinin ve askeri polisinin rollü de var. Şam’ın işgal diye nitelendirdiği Türkiye'nin askeri operasyonu başladığında Rusya güçlerini oradan çekti.

ABD destekli koalisyon güçlerinin Suriye’nin güney-doğusunda hava saldırılarının yoğunlaştığı bilgileri çoğaldı. ABD basını koalisyon güçlerinin saldırıları sonucunda Deyr Zor'da Suriye güçlerine büyük kayıplar yaşatıldığını yazdılar. Bu saldırılar sonucunda sadece milis gücü değil sivillerin de hayatlarını kaybettiği bildiriliyor.

Rusya sosyal basını bu petrol kaynaklarını ele geçirmek için yapılan saldırıda çok sayıda Rusya vatandaşının hayatını kaybettiğini yazıyor. Ve bu kayıpların Özel Silahlı Şirket olan Vagner'e (Dmitry Utkin'e) ait olduğu söyleniyor.

Suriye lideri Başar Esad için savaşan 200'den fazla Rusyalının Deyr Zor'da bulunan zengin petrol kaynaklarını ele geçirme saldırısı sonucunda hayatını kaybettiği vurgulanıyor. Bu kaynaklar ABD ve onun desteklediği güçler tarafından korunmakta. Bu silahlı şirketin komutanlarından birisi Rusya’nın burada verdiği kayıpların 2015 yılından bu yana verilen kayıpları kat be kat aştığını ve giderek daha da yükseldiğini söyledi.

Moskova Suriye savaşına katılmakla hem kendi ortakları hem de diğer taraflar olan ABD, Israil, Türkiye’ye karşı sorumluluklarını uygulamada çakılı kaldı. Bu ülkelerin Suriye’de kendi ekonomik çıkarları bulunmakta. Moskova onlara bir engel çıkarmamakta. Ve sanki kendi çıkarlarını savunamamakta.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
İşxan Miroyev Arşivi