Rusya nükleer sızıntıyı gizliyor mu?

HABER MERKEZİ - Fransa Nükleer Güvenlik Enstitüsü (IRSN) 9 Kasım’da yaptığı açıklamada Avrupa üzerinde radyoaktif bulut tespit edildiğini, bunun da Rusya ya da Kazakistan’da meydana gelen bir nükleer kazanın sonucu olabileceğini açıklamıştı. IRNS'nin konuyla ilgili paylaştığı bilgilerde İskandinavya ve İngiltere gibi Avrupa'nın kuzeyinde tespit edilen radyoaktif madde oranının Türkiye ve Balkanların bir bölümünde de bulunduğu ve bunun kaynağının da Ural Dağları'nın güneyi olduğu belirtildi. 

IRSN’nin bu iddiasına uzun süre sessiz kalan Rusya’dan ilk açıklama bugün geldi.

[IRSN'nin yayınladığı grafikte radyoaktif kirliliğin Urak Dağları'ın güneyinde yoğunlaştığı görülüyor]

1000 KAT FAZLA RADYOAKTİF MADDE TESPİT EDİLDİ

Rusya Meteoroloji Dairesi’nde yapılan açıklamada Ural Dağları’ndaki iki ayrı meteoroloji istasyonunda eylül ve ekim aylarında yapılan ölçümlerde radyoaktif ruthenyum 106 kaynaklı yüksek kirlilik tespit edildiği duyuruldu. Ölçümlerde elde edilen ruthenyum oranının Urallar’ın güneyindeki Agrayaş istasyonunda 986, Novogorny istasyonunda da 440 kat fazla olduğu belirtildi.

NÜKLEER TESİSE 30 KM MESAFE

Agaryaş istasyonu, Rusya devlet nükleer şirketi Rosodam için nükleer yakıt ve radyoaktif materyal üreten Mayak santraline 30 kilometre mesafede yer alıyor. 

Mayak’tan şimdiye kadar yapılan açıklamalarda radyoaktif madde artışı ve kaza iddiaları yalanlandı.

GREENPEACE HAREKETE GEÇTİ

İddialar nedeniyle Greenpeace de harekete geçti. Greenpeace Rusya, Rosatom’a iddialarla ilgili soruşturma yapma ve Mayak’taki kazanın sonuçları konusunda kamuoyuna bilgi verme çağrısı yaptı. Greenpeace ayrıca Rusya’daki savcıların, nükleer sızıntının saklanması ihtimaline karşı soruşturma başlatması için mektup yazacaklarını duyurdu.  

NÜKLLER KİRLİLİK İDDİLARI İLK DEĞİL

Mayak, daha önce de nükleer kaza ve kirlik iddiaları ile gündeme gelmişti. 2004 yılında, nükleer atıkların, tesis yakınındaki Teça Nehri’ne atıldığı teyid edilmişti. 2016 yılında da yakınlardaki Muslimova köyonde radyoaktif ölçümler normalin 80 ila 100 kat üstünde çıkmış ve doktorlar burada yaşayanlarda kromozomlarda anormallikler ve yüksek kanser oranları tespit etmişti.