Şahin ailesine gözaltında ağır işkence yapıldı

Van’da gözaltına alınan Şahin ailesine yapılan ağır işkence, HDP ve DBP Van il örgütleri, Özgür Hukukçular Platformu (ÖHP), İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, KESK Van Şubeler Platformu, Ahtamara Kadın Platformu ve Tutuklu Hükümlü Aileleri İnisiyatifi tarafından kınandı.

Ortak basın açıklaması düzenleyen parti, sendika ve dernek temsilcileri  aile bireylerinin maruz kaldıkları işkenceyi en ince ayrıntısına kadar anlattı

İHD Van Şube binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan ÖHP Üyesi Bayram Kaval, "14 Temmuz'da Van’ın İpekyolu ilçesinin Yalımerez mahallesine güvenlik güçleri tarafından yapılan operasyonda Ayfer Şahin, Abdulbaki Şahin, Ayhan Şahin, Fetullah Şahin, Şehriban Mamuk, Abdullah Şahin ve Dilan Görür 4 gün boyunca Van TEM Şube ve Çocuk Şubede gözaltında kalmışlardır. İsmi geçen şahıslar aynı aileden olup 2’si çocuktur. Bu kişiler ev araması da dâhil olmak üzere gözaltında kaldıkları 4 gün boyunca sistematik olarak işkence ve kötü muameleye maruz bırakılmışlardır" dedi.

Van’da gözaltına alınan Şahin ailesinin bireylerine ağır işkence yapıldı

‘GÖZALTINDA TEHDİT VE İŞKENCE’

Gözaltına alınanlardan Abdulbaki Şahin'in avukatı ile yaptığı görüşmede kendisinin işkenceye uğradığını, bunun sonucunda iki kaburgasının kırıldığını ve sağ kalça kemiğinde çatlak oluştuğunu beyan ettiğini söyleyen Kaval, "Avukatının yaptığı gözlemde de yüzünde ve vücudunun birçok değişik yerinde yara ve morlukların oluştuğunu görmüştür. Ayrıca operasyona katılan güvenlik güçleri tarafından ailesinin kadın ve çocuk bireylerinin adını kullanarak sinkaflı küfür edip tehdit etmişlerdir. Baba Abdulbaki Şahin, kolluk güçlerine gözünün protez olduğunu belirttikten sonra özellikle yüzüne tekme atılmıştır. Baba Abdulbaki Şahin’in işkenceye uğradığına dair raporlar soruşturma dosyasında mevcuttur. Anne Ayfer Şahin (46) ise avukatı ile yaptığı görüşmede ev araması esnasında siyasi parti yöneticisi olması sebebiyle güvenlik güçleri tarafından kendisine ‘Ayfer seni tanıyoruz, başını ezmeye geldik, hepinizi öldüreceğiz’ şeklinde tehdit edildiğini aktarmıştır. Anne Şahin, ev araması ve emniyette maruz bırakıldığı işkencede defalarca kafasının tekmelendiğini, saçlarından tutulup kafasının defalarca yere vurulduğunu, bütün vücudunda tekme ve yumruklar sebebiyle morluk ve eziklerin oluştuğunu ifade etmiştir. Avukatı da doğrudan yüzüne aldığı darbeler sonucunda yüzünün tanınmaz hale geldiğini ve gözlerinin çok fazla şişmesi sebebiyle görmede dahi zorluk yaşadığını gözlemlemiştir" diye konuştu.

'16 YAŞINDAKİ ÇOCUĞA 15 POLİS SALDIRDI'

Aile bireylerinden 16 yaşındaki Fettullah Şahin’in de avukatı ile yaptığı görüşmede ev araması esnasında 15’e yakın güvenlik görevlisinin kendisine saldırdığını belirten Kaval, maruz kaldığı işkence neticesinde kafasının 3 yerden kırıldığını, zatürree olduğunu kolluğa söylemesine rağmen göğsünün tekmelenip nefesinin kesildiğini, silahla sırtına vurulması sebebiyle sırtında yara ve morluklar oluştuğunu aktardığını kaydetti. Kaval, "Fettullah Şahin'in kafası ve vücudunun birçok yeri sargılı şekilde ifadeye getirilmiş ve maruz kaldığı işkence neticesinde yaşadığı şoku atlatamadan ifadesi alınmıştır. Şahin, çocuk şubede gözaltında kalmasına rağmen, Çocuk Şube dışından bazı kişilerin sürekli gelerek kendisini sorgulayıp darp ettiğini de aktarmıştır. Aile fertlerinden 18 yaşındaki Abdullah Şahin, olaydan 2 gün sonra çarşı merkezinde 6 yaşındaki kardeşi ile birlikteyken gözaltına alınmıştır. Operasyon günü ve olaydan yaklaşık 6-7 gün öncesine kadar dahi eve gitmediğini ve evden haberinin olmadığını aktarmıştır. Buna rağmen gözaltına alınmış ve aynı şekilde işkenceye maruz bırakılmıştır. Kendisine işkence yapılarak aile bireyleri aleyhine beyanda bulunmaması durumunda kendisinin ömür boyu tutsak edileceğini söyleyerek, hakaretler ve sinkaflı küfürler edilmiştir" diye belirtti.

'İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE CEZAEVİNDE DE SÜRDÜ'

Diğer aile bireylerinden Ayhan Şahin (22) ve Şehriban Mamuk’un (25) da aynı şekilde işkenceye maruz bırakıldığını söyleyen Kaval, bunların da vücudunun birçok yerinde darp izlerine rastlandığını ifade etti. Yine aynı operasyon kapsamında gözaltına alınan 16 yaşındaki Dilan Görür’ün, bazı kişiler tarafından tecavüz tehdidi ile aile aleyhine beyanda bulunması için baskı kurulduğunu kaydeden Kaval, "Vekâlet ilişkisi kurulan avukatı ile görüşmesi engellenerek ifadesi alınmıştır. Van Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ifadeler neticesinde aile bireyleri tutuklama talebi ile Sorgu Hâkimliğine sevk edilmiş ve daha sonra aile bireylerinin tamamı tutuklanarak Van T Tipi hapishanesine gönderilmiştir. 18 Temmuz'da tutuklanarak hapishaneye gönderilen aile bireyleri 19 Temmuz tarihinde saat 13.30 -17.00 saatleri arasında avukatları tarafından ziyaret edilmiş ve burada aktardıkları bilgilere göre; hapishaneye girdikleri ilk andan itibaren çıplak aramaya maruz bırakıldıklarını ve burada darp edildiklerini aktarmışlardır. Daha sonra hücre ve geçici koğuşlara alındıklarını ve burada gece ve sabah saatlerinde çok sayıda gardiyan tarafından darp edildiklerini, 80’leri aratmayan falaka tarzı işkence yöntemleri ile işkenceye maruz bırakıldıklarını aktarmışlardır. İşkence yapıldıktan sonra kötü muameleye tabi tutulan aile bireylerinden Abdullah ve Ayhan Şahin’e geçici koğuşun tuvaleti ve diğer bölümleri zorla temizlettirilmiştir" bilgisini paylaştı.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK

Kaval, konuşmasını şöyle sürdürdü : "Aile bireylerine ‘sizi burada yaşatmayacağız, bu sizin iyi günleriniz, size gün yüzü göstermeyeceğiz, sizin daha çok çekeceğiniz var, vatan haini teröristler, size yaptıklarımızı avukatınız dahil bir kişiye anlatırsanız, sizi öldüreceğiz’ şeklinde tehditler savurduklarını ve hakaret edildiklerini aktarmışlardır. Müvekkilleri ile görüşme yapan avukatlar bu hak ihlallerini öğrendikten sonra Cezaevi Müdürü ile görüşme almış ve olanları aktarmıştır. Bu yaşanan hak ihlallerine ilişkin olarak aile bireylerinin isteği üzerine avukatları tarafından suç duyurusu dilekçeleri hazırlanarak Van Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacaktır. Biz, insanlık onuru ile bağdaşmayan bu kötü muamele ve işkenceyi hiçbir suretle kabul etmiyor ve hukuki sürecin de her türlü takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz."

(Mezopotamya Ajansı)