Soylu'nun HDP'yi hedef gösterdiği infazda aile konuştu

Soylu'nun HDP'yi hedef gösterdiği infazda aile konuştu
PKK'nin ateşkes ilan ettiği gün Ağrı'da kaçırılarak infaz edilen Mevlüt Bengi'nin yakınları Artı Gerçek'e konuştu: Kardeşimiz yıllarca dağda çobanlık yaptı, neden şimdi?

 Remzi BUDANCİR


ARTI GERÇEK- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun ölümünden HDP'yi sorumlu tuttuğu Mevlüt Bengi, seçim gecesi saat 21.00'da Ağrı'nın Doğubayazıt ilçesine bağlı Çiftlik Köyü, Türkmen Mezrası'nda bulunan evinden silahlı 3 kişi tarafından kaçırılmıştı. 

İLGİLİ HABER: SOYLU'DAN BULDAN'A TEHDİT TELEFONU: SİZE ARTIK YAŞAMA HAKKI YOK

İLGİLİ HABER: BULDAN'I ARADIM, SÖYLEDİKLERİNDE EKSİK YOK FAZLA VAR

İLGİLİ HABER: VALİLİK: PKK ÖLDÜRMEDİ, İNTİHAR ETTİ

Bengi, 27 Haziran günü yine aynı ilçeye bağlı Yaygınyurt Köyü yakınlarında elektrik direğine bağlanarak infaz edilmiş olarak bulunmuştu. Köylüler direğe yapıştırılmış bir de not bulmuşlardı. Seçimden bir gün önce ateşkes ilan eden PKK'liler tarafından yazıldığı iddia edilen notta Bengi’nin iki PKK'linin ölümüne ve birçok kişinin gözaltına alınmasına neden olduğu ifadeleri yer alıyordu.

MEVLÜT BENGİ KİM?

Çiftlik Köyü, Türkmen Mezrası'nda yaşayan Bengi 9 çocuk babasıydı. Yaşadığı mezrada bakkal dükkanı işletiyordu. Yakınlarının anlattığına göre Bengi, 2-3 yıl öncesine kadar bölgede hayvancılık yapıyordu. Çatışmalı sürecin başlamasının ardından bakkal dükkanı açmıştı. Sessiz ve kimseyle sorunu olmayan birisiydi.

CANLI KALKAN EYLEMİNE KATILMIŞTI

PKK tarafından öldürüldüğü iddia edilen Bengi, 2015 yılının Temmuz ayında bölgede başlayan operasyonlar sırasında canlı kalkan eylemlerine katılmıştı. Operasyonların durdurulması için yapılan eylem sırasında gözaltına alınanlar arasındaydı. İki gün jandarmada gözaltına tutulan Bengi, mahkeme tarafından denetimli serbestlikle serbest bırakılmıştı.

ÜSTLENEN YOK

Türkiye Bengi cinayetinden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın dün kameralara, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun kendisini arayarak tehdit ettiğini söylemesiyle haberdar oldu. Buldan, Soylu'nun cinayetten HDP'yi sorumlu tuttuğunu, "Size haddinizi bildireceğiz, size artık yaşama hakkı yok, nereye gidiyorsanız gidin" diye tehdit ettiğini açıklamıştı.

PKK'den konuyla ilgili henüz bir açıklama yapılmamışken Soylu'nun "Taş üstünde taş bırakmayacağız. CHP’de sizi kurtaramayacak" tehditlerinin ardından dün Doğubayazıt'a bağlı adı geçen bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edilerek operasyon başlatıldı.

MEVLÜT BENGİ’Yİ KİM ÖLDÜRDÜ?

Hükümete yakın yayın organları Bengi’nin AKP müşahidi olduğunu, bunun için öldürüldüğü yönünde haberler servis etti. Peki Mevlüt Bengi’yi kim öldürdü? Artı Gerçek’in ulaştığı Bengi’nin akrabaları olayın kimler tarafından yapıldığını bilmiyor. Öldürüldüğü yerde PKK adına yazılmış not bırakılsa da yakınları buna anlam veremediklerini söylüyor.

"SEÇİM GÜNÜ KONUŞTUK"

Çiftlik köyü muhtarı Mehmet Bengi, Mevlüt Bengi’nin akrabası. "Mevlüt Bengi'nin kendi halinde, kimse ile sorunu olmayan biriydi" diyen Mehmet Bengi, "Ben muhtarım, o da benim azamdı. Müşahit olduğundan haberim yoktu. Seçim günü öğrendim. O gün geç gelince yerine başkası müşahit oldu. Okulda karşılaştık. ‘Neredesin, niye geç kaldın’ diye sorduğumda, ‘uykuda kaldım. Onun için geciktim’ dedi. Sonra oyunu kullanarak okuldan ayrıldı. Ben kendi gözümle görmedim. Eşi anlatmış olayı. Seçimler bittikten sonra o akşam eve gidiyor. Saat 21.00 sıralarında 3 kişi evine gidiyor. Dükkandan biraz alış veriş yapıyorlar. Sonra Mevlüt’e 'bizi arabanla Cerekmet mezasına götür' diyorlar. O da alıp götürüyor. O sırada tartışma veya zorla bir şey olmuyor. Götürenlerin kim olduğunu kimse bilmiyor" diye konuştu.

CENAZEYİ BULAN AĞABEYİ YAŞADIKLARINI ANLATTI

Mevlüt Bengi'yi vurulduğu yerden alan ağabeyi Musa Bengi ise o gün yaşananları şöyle anlattı: Ben orda değildim. Gece saat 02.00 sıralarında eşi beni arayarak, ‘acil gelmen lazım’ dedi. Ne olduğunu sorduğumda bir şey söylemedi. Tabi çok korktum. Yola çıktım, sabah ezanı okunduğunda köye vardım. Eve vardığımda bana ‘kardeşini götürmüşler’ dedi. 

Bu kişilerin PKK’li olduğu söyleniyor ama kim olduklarını bilmiyoruz. Eşinin anlattığına göre gece saat 21.00’da dışarı çıkıyor. Karanlıkta 3 silahlı geliyor ve Mevlüt’ü çağırıyorlar. Bakkal dükkanından enerji içeceği ve kola alıyorlar. O sırada bakkalda çocukları da varmış. Çocuklara 'sakın askere haber vermeyin, haber verirseniz yarın gelip sizi de götürürüz' demişler. Mevlüt’e de 'bizi arabayla bırak' demişler. O da arabası ile alıp götürmüş.

"BIRAKILIR DİYE BEKLEDİK"

Başına bir şey gelmesin diye jandarmaya haber vermedik. Büyük ihtimalle bırakılır diye düşünerek o gün bekledik. Akşam saat 22.30'a kadar bir gelişme olmadı. Diğer gün Yangınyurt Köyü'nden Doğubayazıt’a gidenler yol kenarında direğe bağlı bir ceset buluyor. Bana haber gelince gittim. Olay yerine gittiğimde direğe bağlanarak öldürülen kişinin kardeşim olduğunu gördüm. Türkmen Mezrası ile Cerekmet arası iki kilometredir. Kardeşimizin arabası ile gitmişler. Cerekmet’e bırakmışlar arabayı. Biz kardeşimizin cenazesini Yangınyurt Köyü yolunda bulduk. Orası ile bizim köyün arası 7 kilometre. 

"İNFAZ EDİLİĞİ DİREKTE NOT VARDI"

Gittiğimde kardeşimin elleri arkadan direğe bağlanarak infaz edildiğini gördüm. Etrafta kardeşimin dükkanından alınan kola ve enerji içeceklerinin boş kutuları vardı. Elektirik direğine de bir not yapıştırmışlardı. Notta 2015 yılından bu yana devlete ihbarda bulunduğu, iki arkadaşlarının ölümüne ve yurtsever insanların tutuklanmasına neden olduğu yazıyordu. Notu alarak cebime koydum. Kimseye bir şey demedim. Kardeşim bakkal dükkanı açmadan önce hayvancılık yapıyordu. 3 yıl evvel sürekli bu dağlarda hayvan otlatıyordu. Bu süre zarfında bir tek kez gelip uyarmamışlar. Aradan 3 yıl geçmiş, gelip bunu söylemeleri aklıma yatmıyor.

"JANDARMA GELMEDİ, CENAZEYİ ARABAMLA GÖTÜRDÜM"

Ardından jandarmayı arayarak durumu anlattım. Olay yerine gelmelerini istedim. Aksatmaya çalıştılar ve gelmediler. Ben de ‘bakın hava sıcak, cenaze kokacak’ dedim. Baktım gelen yok, oğlumla birlikte ipleri çözdüm. Etrafta bulunan boş kola kutularını topladım. Cenazeyi arabama atarak jandarmaya götürdüm. Kola kutularını jandarmaya verdim. O notu da jandarmaya verdim. Kimseye göstermemiştim. Sonra baktım paylaşılmış. Demek ki jandarma paylaşmış.
 

Öne Çıkanlar