Suruç için adalet arayışı devam ediyor

Suruç için adalet arayışı devam ediyor
Suruç katliamının 22. ayında adalet nöbeti Suruç'ta yaşamını yitiren 33 Düş Yolcusu'nu anarak devam ediyor.

ARTI GERÇEK - Suruç katliamının 22. ayında Suruç Aileleri İnisiyatifi ve Suruç Yaralıları ve Tanıkları Platformu Halitağa Caddesi'nde oturma eylemi yaptı. Suruç için adalet talebini yineleyen yaralılar ve aileler katliamı birkez daha lanetlerken, Suruç'ta yaşamını yitiren '33 Düş Yolcusu'nun adlarını okuyarak adalet nöbetini sonlandırdılar.

"SURUÇ İÇİN ADALET, HERKES İÇİN ADALET"

"Kalplerimiz adalet için atsın!" diyerek 22 aydır Kadıköy Halitağa Caddesi'nde oturma eylemi yapan Suruç yaralıları ve aileleri, geçtiğimiz ay görülen Suruç katliamının ilk duruşması hakkında açıklama yaparak, "Suruç Katliamı'nın 22. ayında adalet nöbetimiz için bir kez daha buluştuk. 22 aydır bir yanda kaybettiklerimizin acısı dururken bir yanda da adalet mücadelemizi sürdürüyoruz. 21. ayında Suruç Katliamı'nın ilk duruşması 4 Mayıs günü Urfa'da görüldü. Duruşma günü sabah 9'da başlayacak duruşma, saatler sonra ancak başlayabildi. Türkiye tarihinin en büyük katliamlarından biri olan Suruç Katliamı'nın ilk duruşması, sanıklar olmadan görüldü. Mahkeme önü askerler, polisler tarafından kuşatılırken, ailelerin kol çantaları, cep telefonlarımız salona alınmak istenmedi. Biz mağdur ailelerin suçlu muamelesi gördüğü bu duruşma, bir katliam davası ciddiyetinden uzak gerçekleşti." ifade ettiler.

"SURATINA TÜKÜREBİLECEĞİMİZ TEK BİR SANIK YOK!"

Suruç için yapılan adalet nöbeti, "Mahkeme salonunda suratına tükürebileceğimiz tek bir sanık yokken, mahkemedeki konuşması dolayısıyla Suruç Katliamı'ndan yaralı kurtulan, SGDF Eş Başkanı Ceren Çoban hakkında "cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla soruşturma başlatılması talep edildi. Mahkemede CHP'nin, HDP'nin, ESP'nin, SGDF'nin, BEKSAV'ın, Türkiye Barolar Birliğinin, Bölge Barolarının ve hukuk örgütlerinin müdahillik başvurusu ret edildi. Bu hukuk skandallarıyla başlayan Suruç Davası'nın ikinci duruşması 14 Temmuz'da Urfa'da görülecek. Biz ailelerin suçlu muamelesi gördüğü Suruç Davasında da söylediğimiz gibi kaybettiklerimizin ardından adalet mücadelesini yürütmekten vazgeçmeyeceğiz. Bizleri duymak istemeyenlerin, görmek istemeyenlerin kaçabileceği hiçbir yer yok. 33'lerin ardından onların sesini ve mücadelesini mahkeme salonlarından, sokaklara kadar her yere taşımaya devam edeceğiz. Suruç için adalet istemekten, adalet mücadelesini herkes için yürütmekten asla vazgeçmeyeceğiz." açıklamasıyla ve "Suruç İçin Adalet, Herkes İçin Adalet!" sloganları ile sona erdi.

"NÖBETİMİZ İNSANLIĞIN AYDINLIK GELECEĞİ İÇİN" 

Suruç Katliamı'ndan ağır yaralı olarak kurtulan Koray Türkay Artı Gerçek'e yaptığı açıklamada, "Katliamın 22. Ayın'da onurun, vicdanın ve adaletin irade savaşını veriyoruz. Bu nöbet insanlığın aydınlık geleceği içindir." dedi. Türkay, mücadelenin peşini bırakmayacaklarını belirterek, "Bu katliam 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce "400 sandalyeyi verin huzur içinde bu iş çözülsün" diyenlerin sorumluluğundadır. Sorumlular hesap verene kadar, yargı önüne çıkana kadar ve duruşmalar da bizim karşımıza çıkana kadar, biz bu mücadelenin peşini bırakmayacağız." dedi.

"ADALET ARAYIŞIMIZ DEVAM EDİYOR"

Suruç Katliamı'nda annesi Ferdane Kılıç'ı ve kardeşi Nartan Kılıç'ı kaybeden ve kendisi de katliamdan yaralı olarak kurtulan Sinem Kılıç, Suruç'un 22. ayında Artı Gerçek'e yaptığı açıklamada, "Suruç katliamının üzerinden geçen 22 aylık süreçte adalet arayışımız devam ediyor. Katliamın ilk duruşmasında mahkeme heyetinin tavrı, karşılaştığımız muamele ve tüm taleplerimizin reddedilmesi bu davanın taraflı olduğunun açık göstergesidir. Katliam sanıklarının duruşmaya getirilmediği ve katliam yaralılarının tutuklandığı hukuk sistemini kabul etmiyoruz. Dava dünyanın neresinde olursa olsun orada olacağımız kararlılığında yürüyüşümüze devam ediyoruz. Ve yineliyoruz. Bu ülkenin hukukçuları birgün bizimde katledilişimize seyirci kalabilirler. Ancak oyuncaklar dünyanın heryerine taşınmaya devam edecektir." dedi. 

"ONLAR İÇİN, SİZLER İÇİN, YARIM KALAN HER UMUT İÇİN"

Suruç Katliamı'ndan ağır yaralı kurtulan ve tedavisi için İsviçre'de bulunan Güneş Erzurumluoğlu ise anma için gönderdiği mesajında şu ifadeleri kullandı:

"Sevgili ailem, bugün yanınızda değilim. Hep yanınızdayken ayaklarımın üstünde olmak istedim ama zamanla anladım ki aslında ben sizleyken zaten hep ayakta dimdik duruyorum. Benim bağıramadığım haykıramadığım her ses olduğunuz için size minnettarım. Bir emanet bir evlat bildiniz beni kiminize uğrayamadım  kiminizle uzun sohbetler edemedim telafi edeceğim bana inanın. Belki birlikte uzun yürüyüşler yapacağız balık tutacağız kim bilir ev bile yaparız biz işimiz yeniden inşaa değil mi? :) hastahanedeyim annelerim babalarım tek kalıyorum artık üniversiteye yeni giden çocuk gibiyim. Oda arkadaşım var genç bir kadın. Duvarlarıma boy boy fotoğraflarını astım yoldaşlarımın herkese anlatıyorum. soran olursa tüm hikayeyi gerçi sormasalar da tüm hikayeyi anlatıyorum konuşuyorum işte çenebazım ya biraz :) çizimler yapıyorum bahçe ev çok çok fikrim var hemen hepsini anlatacağım gün gelsin istiyorum. Gerçekten çok uğraştık bir şeyler için, ben de hiç inancımı yitirmiyorum, oturduğum her günün acısını çıkartacağım. Sizinle olamadığım her gün için de sizi bıktıracağım 'yine güneş gelmiş' diyene kadar :) Onlar için, sizler için, yarım kalan her umut için sonuna kadar gitmeye hazırım. Benimle olduğunuz elimi tuttuğunuz için teşekkür ederim sizleri çok seviyorum çok özlüyorum :)"

33 dakika süren oturma eylemi, 33 düş yolcusunun isimlerinin okunmasıyla sona erdi.

Öne Çıkanlar