'Kürtler AKP'nin yaşattıklarını gözeterek sandığa gidecek'

'Kürtler AKP'nin yaşattıklarını gözeterek sandığa gidecek'
Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, Kürt seçmenin iktidarın yaptıklarını sineye çekmeyeceğini söyledi.

Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, 24 Haziran seçimleri öncesi yaptığı değerlendirmede, Kürtlerin sandığa giderken, müzakere sürecinin sona erdirilmesinin ardından, Kürt kentlerinin yerle bir edilmesini, Kürdistan'daki bağımsıuzlık referandumuna yönelik tutumu ve Afrin Harekatı'nı gözönünde bulunduracağını söyledi.

Kürtlere yaşatılanların telafi edilecek ve izahı olacak bir yanının olmadığını da belirten Tahmaz, ülkenin, çözüm sürecinin hemen ardından OHAL dönemine girdiğini, çatışmaların ardından, savaşın Türkiye sınırlarına kadar uzandığı bir süreç yaşandığını hatırlattı.

OHAL, çatışmalar ve savaşın gölgesinde, hukuksuz, keyfiyete dayalı bir seçim sürecinin yaşandığını söyleyen Tahmaz, seçmenin, bu ve buna benzer başlıkları düşünerek oy verdiği taktirde durumun bir şansa dönüşeceğine dikkat çekti:

"Bu seçimlere OHAL altında gidilmesi bir şansızlıktır. Ama aynı zamanda Türkiye'nin 2015'ten bu yana içerisinde bulunduğu problemlere çözüm bulma noktasında da bir şans. Şans şudur; Türkiye'de, son dönemlerde yeni bir korku rejimi yaratmaya yönelik politikalar yürütüldü. Kürt sorununda yeniden çatışma dönemi başlatıldı. Seçmen, bu ve buna benzer başlıkları düşünerek oy verdiğinde bu durumu bir şansa dönüştürebilir. İnsanlığa ait en kıymetli değer yaşam hakkıdır. Özgür, eşit, adil yaşamdır. Bu bir tür barış hakkıdır. Bunları temel alan politikalar ve yaklaşımlarla seçim sürecini yürüten adaya ya da partiye oy verilmesi, ülkedeki süreci başka bir yöne çevirebilir"

'TÜRKİYE'DEKİ İKTİDARLAR BARIŞI ARAÇSALLAŞTIRDI'

Türkiye siyasi tarihinin son 20-25 yılında, barış isteğinin ve mücadelesinin siyasi aktörler tarafından hep araçsallaştırıldığını vurgulayan Tahmaz, iktidara gelenlerin barışa yaklaşımlarının hesapları, planlarına oranında olduğunu söyledi. Tahmaz, "Eşit, özgür, herkesin başkasının yaşam hakkına müdahale etmeden yaşayacağı bir dünya kurma tasarımını amaç eden, bir duygu ile oy kullanılsa, bir fırsata dönüşebilir. Barış Vakfı olarak kendi içerisinde barış konusunda iç tutarlılığa sahip aday ve partilere oy verilmesi çağrısı taraftarız. İç tutarlılığa sahip kelimesini sık kullanıyoruz çünkü seçim dönemlerinde barış hep geçerli akçe olarak kullanılan bir kavram. Barış dönemlerinde herkes Kürtlerle kardeştir, barıştan yana olur" dedi.

'ÖTEKİLEŞTİRMEYEN PARTİ VE ADAYLARA OY VERECEĞİZ'

Mezopotamya Ajansı'ndan Bilal Seçkin'e konuşan Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, "Bizler, Türkiye'nin, Ortadoğu'nun kilit sorunlarından birisi olan Kürt sorununda iç tutarlılığa sahip, samimi bir barış yaklaşımı olan parti ve adaylara oy verilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye'nin şuanda yaşamış olduğu OHAL döneminin normalleşmeye doğru evrilmesi konusunda irade gösterecek, çoğulcu yapısını kapsayan, kimseyi dışlamayan, ötekileştirmeyen aday ve partilere oy vereceğiz. Ya da çok daha netçe tarif edeyim; Türkiye'nin geleceğini, bugünkü krizden çıkış ve demokrasi değerler üzerine kuran aday ve partilere oy verilmesi gerekiyor. Bizler sadece bugünü kurtarmak değil, geleceği nasıl kuracağımızı düşünerek sandıklara gitmeliyiz" diye aktardı.

'KÜRT SEÇMEN İKTİDARIN YAŞATTIKLARINI SİNEYE ÇEKMEZ'

Sandıklara gidecek olan Kürt seçmenlerin, oy vermeden önce 3 temel noktayı göz önüne alacaklarını da ifade eden Tahmaz, "Birincisi çözüm sürecinden sonra bölgede kentlerin yıkılması, çok büyük insan kayıplarının yaşanması ve onunla süregelen olaylar. İkincisi iktidarın Afrin politikası, Afrin'de olup bitenler ve Güney Kürdistan'daki referanduma iktidarın göstermiş olduğu tavır. Çünkü Türkiye bu referanduma, başka hiçbir ülkenin göstermediği dozda tepki gösterdi. Referandumu bahane ederek tek müttefiki olan Barzani ile köprüleri attı. Üçüncüsü de, AKP'nin, MHP ile birlikte, Türk milliyetçiliğini, Türklüğü yeniden ihya ediyor olmasıdır. Diğer kimlikler öteki yapılıyor. Bu üç gerekçeden dolayı, AKP bugüne kadar almış olduğu oyu alamayacak. Kürtler bu durumları sineye çekmez. Çünkü bunlar, bütün bu olup bitenleri telafi edecek izahı olmayan sorunlardır. Kürtler, 'Benim sorunum Kürtlerle değil PKK ile' diyen iktidara 'Peki Erbil'deki sorun neydi', 'Afrin'deki sorun neydi?' diye soracaklar. İktidar bu dönem ve gelecek dönemde bunları izah edemez" şeklinde konuştu. 

İKİ ÖNEMLİ ÇALIŞMA 

Son olarak, Barış Vakfı olarak, 24 Haziran için iki önemli çalışma yapacaklarını ve bu çalışmaları ileriki günlerde kamuoyu ile paylaşacaklarını aktaran Tahmaz şunları söyledi: "Bir dizi akademisyenlerle birlikte 'Barış bildirisi' adını verdiğimiz bir bildiriyi önümüzdeki günlerde kamuoyuna açıklayacağız. Bu bildiri ile barıştan yana olan herkese, sandıkta iradesini gösterme, barış duygusunu güçlendirmek için oy kullanma çağrısı yapacağız. İkinci çalışmamız da, aday olan Cumhurbaşkanları ve seçime katılan partilerin seçim bildirgelerini ve adaylık manifestolarını, bir komisyon inceliyor ve bunun raporunu hazırlayacağız. Hangi aday, hangi parti barışa daha yakın bir politika izliyoru, inceleyeceğimiz, analiz edeceğimiz bir raporla yayınlayacağız. Bu raporu yayınlamaktaki amacımız ülkede barış iradesini siyasi aktörlere bağlı olmasının, biricik yolunun toplumun barış fikrine sahip çıkmasından geçtiğini hatırlatarak 'oyunuzu böyle verin' çağrısı yapacağız. Bu iki temel çalışmayı Haziran ayına kadar bitireceğiz." 

Öne Çıkanlar