'Bu tasarı İstanbul Üniversitesi'ni yok etme projesidir'

'Bu tasarı İstanbul Üniversitesi'ni yok etme projesidir'
İstanbul Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerinden, birçok fakültenin yeni kurulacak İbni Sina Üniversitesi'ne bağlanması planına tepki: Yüzlerce yıldır büyüyen bu çınardan elinizi çekin.

Rıfat DOĞAN


GÜNCEL - TBMM'ye sunulan yasa tasarısıyla bazı üniversitelerin bölünerek, 15 yeni üniversite kurulması ve İstanbul Üniversitesi başta olmak bazı üniversitelerin fakültelerinin bu yeni üniversitelere bağlanması planına tepkiler devam ediyor.

İstanbul Üniversitesi Beyazıt Ana Kapı önünde bugün buluşan çok sayıda öğrenci, mezun ve öğretim üyesi yasa tasarısına karşı eylem yaptı ve forum düzenledi. Sık sık 'Biz üniversiteyiz, böldürtmeyiz', 'Üniversite bizim, YÖK'ün değil' sloganlarının atıldığı eylemde 'Cerrahpaşa'ya dokunma', 'Cerrahpaşa bizimdir bizim kalacak', 'Üniversitemi ben seçerim sen değil', 'Üniversiteme dokunma' yazılı dövizler taşınırken, 'Üniversiteyi bölme' pankartı açıldı.

'ATIF YAPILAN ÇALIŞMALAR YOK OLACAK'

Eylemde basın açıklamasından önce konuşan İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Özgür Kasapçopur, "Yasa tasarısıyla birlikte İstanbul Üniversitesi köklerinden koparılmaya çalışılıyor" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ben 40 yıldır üniversitedeyim, öğrencilerimiz, diğer çalışanlar yaklaşık 50-60 yıllık mensubu olmaktan büyük gurur duyuyorlar. Yapmış oldukları bilimsel çalışmalarla üniversitenin üniversite olmasını sağlayan eğitim hizmetleriyle hasta bakım hizmetleriyle birlikte dünyanın örnek üniversitelerinden birisinin mensubu olmak bize büyük gurur veriyor."

Kasaçopur, yasa tasarısının tehlikelerine işaret ettiği konuşmasında "Bugün İstanbul Üniversitesi ilk 500 üniversite içinde yer alıyorsa bu en çok tıp fakültesinde yapılan çalışmalar nedeniyledir. Üniversitenin köklerinden ayrılması yapılan çalışmaları, atıf yapılan makaleleri yok olmuş olacak. Yeniden, yeni bir yerden başlanmış olacak. Araştırma üniversitesi olma özelliğini kaybedecek. Bilimsel araştırmalar, hasta hizmetleri ve öğrenci işleri aksayacak" ifadelerini kullandı.

Daha sonra İstanbul Tabip Odası Başkanı Pınar Saip açıklamayı okudu. Açıklamada yasa tasarısıyla üniversiteden kopartılacak fakültelerin tarihi ve kimliğine vurgu yapan Saip, "İstanbul Üniversitesi, araştırma üniversitesi niteliğini mevcut yapısıyla kazanmış, hizmet, eğitim ve araştırma işlevini başarıyla yürüttüğünü nesnel ölçütlerle kanıtlamış, yüksek nitelikte işlev gören bir kurumdur. Türkiye'nin uluslararası bilimsel literatüre en fazla katkı veren üniversitelerinden olan İstanbul Üniversitesi, bu performansıyla son yıllarda dünya ölçeğinde yapılan üniversite sıralamalarına ülkemizden en ön sırada giren üniversite olmuştur" dedi.

'BU BİR DARBEDİR'

Tasarıyı bir darbe olarak nitelendiren Saip, açıklamasına şöyle devam etti:

"Dünyada asla parçalanması düşünülmeyen köklü ve büyük üniversitelerle yarışacak düzeye getirilmesi için özellikle desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekirken, büyük zorluklarla mücadele ederek bu pozisyona gelmiş olan İstanbul Üniversitesi'nin kritik kütlesinin parçalara bölünmesi ülkeye hiçbir yarar sağlamayacağı gibi verilebilecek en büyük zararlardan biridir. Ülkemizde eğitim alanındaki eksiklerin dile getirildiği bir dönemde göz bebeği olan bu tarihi kuruma vurulacak bu darbe kabul edilemez."

'KARAR İKİ YIL ÖNCE ALINDI'

YÖK'ün kararı iki yıl önce aldığına dikkat çeken Saip, söz konusu kararın ilgili fakültelerle paylaşılmadığını, karar alma sürecine muhatapların dahil edilmediğini ve mezun ve mevcutlarıyla milyonlarca insan kimliğini, değerlerini ve tarihini değiştiren bu kararın kabul edilemeyeceğini belirtti.

'EĞİTİME YAPILAN BU İHANETİ DURDURUN'

"Bu bölünme İstanbul Üniversitesi’ni yok etme projesidir. Ne İstanbul Tıp Fakültesi'nin ne Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nin ne de başka bir fakültenin köklerinden koparılmasını, can damarlarının kesilmesini kabul etmeyeceğiz" ifadelerinin yer aldığı açıklamada TBMM'ye seslenilerek şöyle denildi:  

"Tarihin derinlerindeki kökleri üzerinde sürgün verip gelişen bu kurum, onu oluşturan ilk fakültelerinin kendisinden koparılması ile çökertilmek isteniyor. Biz bu yuvada yetişenler, yetiştirenler, alın terini bu kurumda hizmet için dökenler, hizmet alanlar, yüzlerce yıldır biriktirdiklerimizin her damlasının nasıl değerli bir mücevher olduğunu biliyoruz. Bu mücevheri bölemezsiniz.

TBMM’ye sesleniyoruz: Bu yasa tasarısını durdurun. Yüzlerce yıldır büyüyen ve büyüten bu çınardan elinizi çekin. Bilin ki bu çınar devrilirse altında önce siz kalırsınız.

İstanbul Üniversitesi geçmişten geleceğe uzanan bir eğitim ve hizmet yıldızıdır. Bizle bu, yıldıza dönük saldırıları durdurmak içi her türlü toplumsal idari, hukuki yolları kullanacağımızı beyan ediyor, TBMM'den bu yasa tasarısının geri çekilmesini talep ediyoruz. Eğitime yapılan bu ihaneti durdurun."  

'İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ FAKÜLTELERİYLE BİR ORGANDIR'

Açıklamadan sonra söz alan Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi Anabilim Dalı Başkanı Aytolan Yıldırım da "Emekliliğimi bir başka üniversite adı altında tamamlamak istemiyorum" diyerek başladığı konuşmasında şunları ifade etti:

"Florence Nightingale Hemşirelik Fakültesi, Veterinerlik Fakültesi, Diş Hekimlik Fakültesi ve diğer fakültelerle ile bir bütündür. Bir insan bedeninin değişik organlarını birbirinden ayırabilir misiniz? O organlar o insanın yaşamına destek veriyor. Herhangi bir organı ayırdığınız zaman o yaşama destek vermez. İstanbul Üniversitesi bu organlarının içinde Türkiye'nin birçok üniversitesine de destek veriyor. İnsan gücü yetiştiriyor. Üretimde bulunuyor. Bu organları parçalayamazsınız."

Eylem öğrencilerin forumuyla devam etti. (ARTI GERÇEK)

 

Öne Çıkanlar