Avrupa'dan 52 kurum Demirtaş'ı destekleyeceklerini ilan etti

Avrupa'dan 52 kurum Demirtaş'ı destekleyeceklerini ilan etti
Söz konusu 52 kurum ve kuruluş, Avrupa'da yaşayan Kürt, Türk, Laz, Ermeni, Çerkez, Süryani, Êzidî, Alevi, Hristiyan ve Müslümanları temsil ediyor.

Ayşegül KARAKÜLHANCI


ARTI GERÇEK- Avrupa’da faaliyet yürüten Kürt, Türk, Laz, Ermeni, Çerkez, Süryani, Êzidî, Alevi, Hristiyan, Müslüman halklar ve ezilenleri temsil eden 52 kurum, kuruluş ve örgüt bir araya gelerek, HDP ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ı destekleyeceklerini deklare etti. Köln Demokratik Kürt Toplum Merkezi’nde yapılan açıklamaya birçok kurum, kuruluş temsilcilerinin yanı sıra yazar, siyasetçi, akademisyenler ve sanatçılar da katıldı.

Açıklamada, "Biz Avrupa’da yaşayan Kürdistanlı ve Türkiyeli kurum ve örgütler olarak demokratik-eşit ve ortak bir yaşamı gerçekleştirmek için bir aradayız ve birlikte mücadele kararlığında olduğumuzu demokratik kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz" denildi.

Basın açıklamasına katılan kurum temsilcileri Artı Gerçek'e tektipleştiren ve kimlikleri yok eden bir zihniyete karşı birlikte mücadele etme gerekliliğine vurgu yaparak bu mücadelede kurulan bu platformun ne derece önemli olduğunun altını çizerlerken Avrupa seçmeninin HDP'yi neden desteklemesi gerektiğini, ancak HDP sandıktan güçlü çıkarsa olumlu bir değişimin olacağını ifade ettiler.

Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı (AABF) Mehmet Ali Çankaya Alevi toplumu açısından HDP'nin üstlendiği kilit role işaret ederek "Bu seçimlerde Avrupa Aleviler Konfederasyonu olarak inancımız gereği mazlumdan yana davrandığımız açık ve aşikardır, bildirimizede bunu not düştük. Bu seçimlerde bizim birinci derecede düşündüğümüz, AKP hükümetinden kurtulmaktır. Teoride ne düşünyorsak bunu pratikte de uygulamamız gerekiyor. İki cephe var:  Biri Cumhuriyet cephesi birisi de millet cephesi. Her iki cephede de toplumlar, mazlumlar, Aleviler, Kürtler, Ezidiler ve emekçilerin ne kadar ezildiğini bilmekteyiz. Bu aşamada yapabieceğimiz tek şey mazlumlardan yana tavır almamızdır. Açıklamalarımızda her ne kadar parti ismi vermesek de, adres vermesek de Alevi toplumunun bir vicdanı var. Bu vicdan mazlumdan yana olduğundan dolayı Türkiye'de bir üçüncü blok var. O da, içinde Kürtlerin, Alevilerin, Ezidilerin, Süryanilerin, azınlıkların ve farklı inançların biraraya gelerek mazlumdan yana oluşturdukları HDP ve bileşenleri bloğudur. Bizler bu bloktan yana tavır alıyoruz. Bu bloğun içerisinde bizim aday adayımız onursal başkanımız Torgut Öker'dir. Bu nedenle bütün Alevi toplumunun tabanında sol sosyalistler, CHP'liler farklılıklar olsa da biz Alevi vicdanı ile örtüşen bir bloktan yana olduğumuzu açıklamak istiyoruz. Önümüzdeki dönemde HDP kilit bir partidir. Bu kilit noktası yüzde 10'u geçmezse zaten Tayyip Erdoğan kazanacak. Dolayısıyla iki tarafta olan CHP de birşey getiremeyeck Türkiye Cumhuriyeti'ne, halklara bir refah kazandıramayacak. O refah ancak HDP'nin yüzde 10'u geçmesiyle kazanılacak. Tayyip Erdoğan'ın kaybetmesi HDP'nin yüzde 10'u geçmesiyle olacaktır. Herkesin vicdanına sesleniyor, doğrusu ne ise ondan yana tavır almalarını destekliyoruz" dedi.

HDK-Avrupa Eşsözcüsü Demir Çelik neden HDK olarak HDP'yi desteklediklerini şu sözlerle ifade etti: "Halkların Demokratik Kongresi Avrupa olarak biz 24 Haziran 2018'de yapılacak olan seçime HDP ve onun cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı destekleme kararını günler öncesinden deklare etmiştik. 22 Nisan'da başlayan bu süreci amacına uygun olarak kurduğumuz seçim koordinsyonlarıyla sahada pratik çalışmalarını yürüttük. Bugün de Köln'de 52 kurum ve kuruluşun katıldığı yeni bir paltformun oluşmasına beraber imza attık ve bu 52 kurum Türkiye'deki seçimde Selahattin Demirtaş'ı ve HDP'yi destekleme kararı aldık. Çünkü Türkiye'de söz konusu olan tek adam diktatörlüğüdür buna karşı toplumun çoklu kimliğini esas alan, etnik kimliği inancı, dinsel aidiyetleri farklı da olsa demokrasi, barış ve özgürlükler asgari müştereğinde hep birlikte hem irademizi yansıtmya sandığa hem de sandıktan bu irademizin çıkması kararlılığı içinde olmalıyız. Bize dar edilmek istenen özgürlüklerimizi gasp edip çalanlara inat biz özgürlüklerimizi elde etmenin her türlü yolunu, yordamını, yöntemini bulup geleceğimizi karartmadan özgür yarınlarda buluşmak umudumuzu perçinledik. Umudumuz büyük bu umudu perçinlemeye tüm halklarımızı davet ediyoruz."

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Temsilcisi Ayten Şimşir de HDP'nin vizyonuyla Aleviler ve farklı inançlardan olan herkes için ortak, eşit bir toplumda yaşayabilmelerinin mümkün olabileceğine vurgu yaptı. Şimşir, "Biz FEDA olarak Avrupa genelindeki tüm Alevilere çağrı yapıyoruz çünkü tarihin hiçbir evresinde halklar ve inançlara karşı bu kadar düşmanca, bu kadar öfkeli tutum içerisine girilmemişti. Bizler inanıyoruz ki tekçiliğe nahak zihniyete karşı kadimden bugüne biat etmeyen ve asla ikrarından dönmeyen Aleviler bu seçimlerde de ikrarlarına sahip çıkacaklar. Dolayısıla da oylarına sahip çıkacaklar. Çünkü günümüzde AKP iktidarı tüm halkları ve inançları politikasızlaştırmaya, tarihsizleştirmeye ve köksüzleştirmeye çalışıyor. Buna karşı biz HDP'nin farklı programıyla, yürüteceği polikalarla rızalık şehrini, rızalık toplumunu yeniden inşa edebileceğimize, HDP'nin içindeki tüm farklılıkların rızalık şehrinde ortak ve eşit haklarla yaşayabileceklerine inanıyoruz. Bu yüzden HDP'yi desteklemeye devam edeceğiz. Halkımızı özellikle Alevi toplumunu ve müsayib halkları sandıklara oylarına sahip çıkmaya çağırıyoruz" dedi.

Barış İçin Akademisyenler Grubundan Akademisyen Utku Sayın, HDP'ye ve sandığa sahip çıkmanın yaratacağı demokratik değişim için herkesi seçimlere katılarak HDP'yi destekleme çağrısında bulundu: "Bu seçimlerde çeşitli zorluklarla karşılaşacağımızı biliyoruz ama kazanmayı da biliyoruz. Birlikte olduğumuzda, bir güç olduğumuzda kimliksizleştirilmeye çalışılan, ötekileştirilmeye çalışılan bütün yapılar bir araya geldiğimizde neleri değiştirebileceğimizi gayet iyi biliyoruz. Bunun için mücadeleden kaçmadan, emek vermekten kaçmadan sandıklardan uzaklaşmadan, seçim sandıklarına sahip çıkarak neler gerçekleştirebilecğimizi herkese göstermek istiyoruz. Dün Tayyip Erdoğan 'milletim isterse tamam derse ben de giderim' demişti. Biz hep birlikte tamam dediğimizi dün Twitter üzerinden gösterdik ve onlar gibi sahte hesaplarla değil gerçek hesaplarla gösterdik. 2 milyonun üzerinde insan artık onlara yolun sonuna geldiklerini göstermiş oldu. Biz özgür bir akademi için, demokratik bir ülke için, barış içinde yaşanılır bir ülke için tekrar tamam diyoruz ve herkesi sandıklarda görmek istiyoruz."

Öne Çıkanlar