'Kürt gazeteciler özel ayrımcılığa uğruyor'

'Kürt gazeteciler özel ayrımcılığa uğruyor'
Gazeteciler Nedim Türfent ve İdris Sayılğan için AYM'ye başvuran avukat Veysel Ok ile Barış Oflas, Kürt odaklı haberler yapan gazetecilerin özel ayrımcılığa uğradıklarını belirttiler.

Tutuklu gazeteciler İdris Sayılğan ve Nedim Türfent'in serbest bırakılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapıldı. Türfent ve Sayılğan'ın başvularının öncelikli olarak ele alınması istendi. 

Başvuru dilekçeleredi Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nden (MLSA) avukat Veysel Ok ve Barış Oflas tarafından Yüksek Mahkemeye sunuldu. 

MLSA’nın hukuki temsilini Mayıs ayında üstlendiği İdris Sayılğan’ın başvuru dilekçesinde yaptığı haberlerin ve haber amaçlı görüşmelerin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmesi gerektiği ifade edildi. Başvuruda ayrıca Sayılğan’ın Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) çalışması nedeniyle ayrımcılığa uğradığı, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı ile özel hayat korunması, ifade özgürlüğü ve adil yargılama haklarının ihlal edildiği belirtildi. 

Türkiye’de tutuklu gazetecilerin AYM başvuruları ifade özgürlüğü; kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkı konularında benzer noktalar içerirken, Sayılğan’ın başvurusu bu ihlallere ek olarak çalıştığı kurum ve Kürt sorununa odaklanan haberler yapması nedeniyle ayrımcılığa uğradığının da altının çizilmesi yönünden farklılık arz ediyor. 

Sayılğan’ın avukatı Veysel Ok başvuru hakkında yaptığı açıklamada, "23 Mayıs’ta ilk defa İdris’i duruşmada temsil ettik ve mahkeme ayrıntılı savunmalarımıza rağmen tahliye talebimizi reddetti. Tutukluluğa devam kararına karşı üst mahkemeye itiraz ettik. Üst mahkeme itirazımızı reddetti ve böylece AYM’ye başvuru yapma hakkını elde ettik" dedi. 

AYRIMCILIK YASAĞINI İHLALDEN DE BAŞVURULDU

Ok ayrıca, başvurunun Türkiye’de gazetecilerin yaptığı AYM başvurularından farklı olduğunu söyleyerek, "Başvurumuz ifade özgürlüğü, kişi güvenliği özgürlüğü, adil yargılanma, ve kötü muameleye uğramama hakkına ek olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 14. Maddesiyle getirilen ‘Ayrımcılık Yasağı’nın ihlal edildiği iddiasını da taşıyor. Türkiye’de tutuklu veya hükümlü olarak bulunan Kürt medyasından 64 çalışan var. Ajansları, gazeteleri, televizyonları, yayınevleri kapatıldı ve bu anlamda biz Kürt gazetecilere özel bir muamele gördüğünü  ve ayrımcılığa uğradıklarını düşünüyoruz. Bunu yargılamalarda da birebir görüyoruz. İdris Muş’ta yargılanıyor, ancak bulunduğu cezaevi Trabzon’da. İlk ifadesini SEGBİS sistemiyle verdi fakat son duruşmada SEBGİS’e dahi çıkarılmadı" diye konuştu. 

AİHM'E DE BAŞVURULACAK

Ok, İdris Sayılğan’ın ayrıca AİHM başvurusunun tamamlanmaya yakın olduğunu ve bu konuda MLSA’nın gazetecilere hukuk desteği veren Londra-merkezli Media Legal Defense Initiative (MLDI) adlı kuruluş ile birlikte çalıştığını vurguladı. 

Ok,  "AYM başvurusu sonrası MLDI ile birlikte çok kapsamlı bir AİHM başvurusu hazırladık. Yakın zamanda İngiliz meslektaşlarımızla beraber AİHM’e öncelikle inceleme talepli başvurumuzu yapacağız. Bu anlamda İdris’in hukuki süreci konusunda umutluyuz" dedi. 

İdris Sayılğan 631 gündür tutuklu bulunuyor. 

TÜRFENT 800 GÜNDÜR TUTUKLU

MLSA’nın savunuculuğunu yakın zamanda üstlendiği ve Mayıs 2016’dan beri cezaevinde bulunan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Nedim Türfent’in AYM başvurusu da 3 Temmuz tarihinde yapıldı. Yaklaşık 800 gündür Van T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Türfent’in başvurusunda AİHS’te düzenlenmiş ayrımcılık yasağının, kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkının, adil yargılanma, kötü muamele yasağı, özel hayatın korunması ve ifade özgürlüğü haklarının ihlal edildiği vurgulandı. 

Başvuru hakkında bilgi veren Avukat Ok, "Genel uygulamadan farklı olarak Nedim hüküm almış olmasına rağmen Bölge Adliye Mahkemesi ve Yargıtay sürecini beklemeden başvurusunu yaptık. Nedim’in ilk istinaf dilekçesi hüküm aldıktan hemen sonra önceki avukatı tarafından yapılmıştı. Mayıs ayında daha ayrıntılı istinaf beyanlarini ve tahliye talebini bu kez de biz sunduk. Erzurum Bölge Adliyesinden iki aydır bizim ikinci istinaf başvurusu ve tutukluluğa itirazımızla ilgili karar çıkmadı ve inceleme yapılmadı" dedi.

"DOĞRUDAN AYM'YE BAŞVURDUK"

Ok ayrıca, Türfent’in dosyasının Bölge Adliye Mahkemesince ciddiyetle ele alınacağına dair şüpheleri olduğunu belirterek, "Bölge Adliye Mahkemesi'nin başvuru ve tutuklamaya itiraz ile ilgili uzun zamandır bir karar vermediği ve yakın zamanda da bir karar vermeyeceği kanaatiyle, doğrudan AYM’ye başvuru yaptık. Hem AYM hem AİHM, iç hukuk yolları tüketilmesi kuralını sıkı bir şekilde inceliyor.  Gördüğümüz kadarıyla Bölge Adliye Mahkemeleri ilk derece mahkemelerin kararlarını doğrudan onamaktadır. Bu durum Yargıtay için de geçerlidir. Bu nedenle İstinaf mahkemesinden tahliye veya beraat ihtimali görmüyoruz. Görsek dahi Nedim’in gazeteci olması, gazetecilik faaliyetlerinden dolayı ve uzun süredir tutuklu olması gene de Nedim’in AİHS 5. maddede korunan ‘kişi güvenliği ve özgürlüğü’ hakkını ihlal etmektedir. Bu yüzden de Anayasa Mahkemesinin bu başvuruyu ele alması gerekir" diye konuştu. 

MEHMET ALTAN ÖRNEĞİ

Avukat Ok, daha önce bir grup avukatla birlikte AİHM başvurusunu yaptığı gazeteci Mehmet Altan hakkındaki kararda AİHM’nin Altan’ın mahkumiyet kararı almış olmasına rağmen 5. maddeden doğan haklarının ihlal edildiğini tespit ettiğini hatırlatarak, "Biz de AYM’den Nedim Türfent davasını öncelikli olarak ele almasını ve hak ihallerinin tespitini ve Nedim’in tahliyesini talep ettik" dedi.

Veysel Ok ayrıca, AYM’den gelecek sonuca göre Türfent için de AİHM başvurusu yapılacağını söyledi. (HABER MEREZİ) 

Öne Çıkanlar