‘Türkiye, Afrin ve Şehba’ya müdahaleye hazırlanıyor’
HABER MERKEZİ - Geçtiğimiz aydan bu yana TSK’nin Afrin bölgesine yönelik askeri müdahaleleri giderek arttı. Geçtiğimiz haftadan bu yana da Afrin civarında, özellikle Afrin'in doğusundaki bölgeye yeni askeri malzemeler ile askeri birliklerin sevk edildiği gözleniyor. Afrin’in civarında artan hareketlilik Afrin ve Şehba bölgesine yapılacak kapsamlı bir askeri müdahalenin işaretleri olarak yorumlanıyor.
Gelişmeleri Amerika'nın Sesi Radyosu Kürtçe servisine değerlendiren yazar, gazeteci ve siyasetçiler Türkiye’nin bir saldırı hazırlığında olduğunun artık açık olduğunu söylemekle beraber, böyle bir askeri müdahalenin başarı şansının olmadığına inanıyor.
"QSD'NİN İLİŞKİLERİ TÜRKİYE'Yİ ÜRKÜTTÜ"
Rojavalı siyasetçi Behmend Hasan, Amerika’nın Sesi Radyosu Kürtçe servisine, mevcut durumu daha çok QSD ile Türkiye ilişkilerini karşılaştırarak yaklaştı. Hasan, dengenin QSD lehine değişmesini Türkiye'yi ürküttüğüne inanıyor.
Behmend Hasan'ın değerlendirmesi şöyle:
"QSD yüzünü Rakka’ya doğru çevirdiğinde, Rakka’yı özgürleştirmek için çabalarını arttırdığında Türkiye’de de askeri hareketlilik arttı. Bu durumu Türkiye’nin artan iç sorunlarıyla bağlantılı da değerlendirebiliriz. Türkiye, QSD’nin ilerlemelerini görüyor. Ayrıca bölgedeki ilişkileri itibariyle QSD’nin Türkiye’den daha iyi ilişkilere sahip olduğunun, daha doğrusu Türkiye’nin ilişkilerinin giderek bozulduğunun da farkında. Durum böyle olunca Türkiye sorun çıkararak varlığını göstermek istiyor. ‘Ben varım, kuvvetliyim, ben de burdayım’ demek istiyor."
"TÜRKİYE, NUSRA ÜZERİNDEN YENİDEN HALEP'E YÖNELMEK İSTİYOR"
Afrin ve Şehba bölgesindeki TSK hareketliliği ile birlikte artan saldırılarda gözleniyor. Özellikle TSK’nin desteğindeki cihatçı grupların artan saldırılarını Rojavalı gazeteci Sima Omer, Amerika’nın Sesi Radyosu Kürtçe Servisi’ne şu sözlerle değerlendirdi:
"Türkiye’nin Bab ve Azez’deki işgalinden sonra görünen bir diğer amacı da Nursa Cephesi’ni İdlib’de tutmaktır. Buradan da bir kez daha Halep’e ulaşmak istiyor. Bu nedenle ben önümüzdeki günlerde Türkiye’nin kendi amaçlarını yaşama geçirmek için Afrin ve Şehba bölgesine dönük saldırılarını artıracağı inancındayım. Ancak bu girişimleri de işe yaramayacak. Afrin halkı da, YPG ve YPJ de bu gelişmelere karşı hazırlıklıdır. Elbet, Rusya’nın tutumunu da göz ardı etmemek gerek. Şüphe duyulacak tutumlar var. Bu nedenle bölgedeki erkler, Rusya ve Koalisyon Güçleri’nden tutumlarını açıkça belli etmelerini istiyor."
"GELİŞMELER TÜRKİYE, SURİYE, İRAN YAKINLAŞMASINDAN BAĞIMSIZ DEĞİL"
Rojava Stratejik Araştırmalar Merkezi üyesi yazar Temuz Şemali de Türkiye’nin girişimlerinin Türkiye, İran ve Suriye rejimlerinin yakınlaşmasından bağımsız düşünülmemesi gerektiğini belirtiyor. Her üç devletin de Rojava ve Kuzey Suriye Federasyonu projesinden rahatsız olduğunu belirten Şemali, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türk devletinin bölgeye dönük projeleri var. Bu projelerini bir kez daha İran ve Suriye rejimleri üzerinden yaşama geçirmek için çaba gösteriyor. QSD’nin ABD öncülüğündeki Uluslararası Koalisyon ile ilişkileri geliştikçe Türkiye ve Rusya’nın ilişkilerinin eski seviyesine gelemediği gözleniyor. Türkiye, bu durumu tersine çevirmek için çabalıyor."
TSK, geçtiğimiz yılın Temmuz ayından bu yana Suriye topraklarına girmiş durumda. Afrin ile Mınbiç arasında Şehba adı verilen bölgede bulunan Türk askerleri, bu bölgedeki cihatçı gruplara da destek veriyor. Son dönemlerde bu gruplara ağır silahlar verdiği belirtilen Türkiye’nin bu gruplar üzerinden yeni ve kaypsamlı saldırılar planladığı, TSK’nin ise bu saldırılara uzun menzilli toplarla destek vereceğine ve bunun için bölgede askeri hazırlık yaptığına dair iddialar var.
