Türkiye, AB'li bakanları ikiye böldü
ARTI GERÇEK- Malta'nın başkenti Valletta'da biraraya gelen Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları, Türkiye'nin AB'ne üyelik müzakerelerinin devam edip etmemesi ve anayasa referandumu sonuçlarının AB ile üyelik müzekerelerine etkisini görüşüyor. Türkiye'nin anayasa referandumunun ardından AB ile üyelik müzakerelerinin kesilip kesilmemesi konusu nedeniyle bakanlar arasında hararetli tartışmalar yaşandı.
Deutsche Welle'nin verdiği bilgilere göre Avusturya ve Lüksemburg bakanları, müzakerelerin kesilmesinden yana görüş bildirdiler. Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, Erdoğan'ın hükümet karşıtlarına olan tutumunun "kırmızı çizgiyi" aştığını söyledi. Kurz "Türkiye'nin, her geçen yıl biraz daha Avrupa'dan uzaklaşmasına rağmen üyelik müzakereleri ile ilgili bu kurmacanın devam etmesini kesinlikle yanlış buluyorum" dedi.
Lüksemburg Dışişleri Bakanı Jean Asselborn da 16 Nisan referandumu ile "eski demokratik Türkiye’nin öldüğünü ve böylece müzakereler de fiilen ölmüştür" " diye konuşarak Avusturya Dışişleri Baknı Kurz'a destek verdi.
ALMANYA GÖRÜŞMELERİN KESİLMESİNE KARŞI
Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, Alman hükümetinin Türkiye ile üyelik müzakereleri görüşmelerinin kesilmesine karşı olduğunu vurgulayarak, "Müzakerelerin kesilmesinin tamamen yanlış bir reaksiyon olacağını düşünüyoruz" diye konuştu. Almanya Dışişleri Bakanı, Türkiye’nin Rusya’ya yakınlaşma yönünde adım atmasının AB’nin çıkarına olmadığını ifade etti. Türkiye’nin 1980 darbesi sonrasında da NATO’dan çıkarılmadığına dikkat çeken Gabriel, "Neden şimdi Türkiye’yi Rusya’ya yakınlaştırma yönünde bir atalım?" diye konuştu. Alman Bakan, Avusturyalı mevkidaşına "Ülkesinde alkış alma kaygısı ile Türkiye ile müzakerelerin kesilmesi gerektiğini savunanlar, sonuçta Türkiye’de hiçbir şeyin değişmesini sağlayamayacak ve orada yaşayanlara yardımcı da olamayacak" diyerek karşı çıktı.
Muhafazakâr çizgideki Avusturya Halk Partisi'ne (ÖVP) mensup Avusturya Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz ise Gabriel’in çıkışını "tamamen yanlış" olarak niteleyerek fikrinde ısrar etti.
Bununla birlikte Alman Bakan Gabriel, Türkiye ile AB üyelik müzakerelerinde "yeni müzakere biçimleri" de aranması gerektiğini vurguladı. Gabriel Türkiye’deki referandumda 'Hayır' oyu veren ve demokratikleşmeden yana olan Türk aydınları için vize kolaylığı sağlanması önerisini yineledi. Gazeteci, sanatçı ve sivil toplum örgütü üyeleri gibi Türk aydınlarının "yüzüstü bırakılmaması gerektiğini" savundu fakat vize kolaylığının nasıl uygulamaya geçirilebileceğine yönelik ayrıntı vermedi.
FRANSIZ BAKAN: UYARALIM AMA MÜZAKEREYİ KESMEYELİM
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault da mülteci krizi ve terörle mücadelede işbirliği nedeniyle NATO üyesi Türkiye ile müzakerelerin devam etmesi gerektiğini savunanlardandı. Fransız Bakan, Avrupa’nın daha ziyade hukuk devleti ve diğer AB değerlerine saygı konusunda Türkiye’ye yönelik uyarılarında ısrarcı olması gerektiğini söyledi.
MÜLTECİ KORKUSU
Litvanya Dışişleri Bakanı Linas Linkevicius, Türkiye’nin Rusya'nın komşusu olarak jeostratejik konumunu gerekçe göstererek AB’nin Türkiye ile müzakerelere devam etmesi gerektiğini söyledi.
Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto ise Türkiye ile AB üyelik müzakelerinin başarısız olması halinde Türkiye ile yapılan mülteci anlaşmasının tehlikeye gireceğini ve yüz binlerce mültecinin Avrupa’ya akın edeceği uyarısında bulundu.
ÇAVUŞOĞLU DA KATILIYOR
16 Nisan anayasa değişikliği referandumunun sonuçlarının müzakerelere etkisinin ilk kez görüşüleceği toplantıya Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da katılıyor.
KARAR ALINMASI BEKLENMİYOR
AB yetkilileri, idam cezasının geri getirilmesinin Türkiye ile müzakere sürecinin otomatik olarak kesilmesi anlamına geleceği yönünde uyarıyor. AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda bir karar alınması beklenmiyor.
