Aldar Xelil: Türkiye'nin oluşturacağı güvenli bölgeyi asla kabul etmeyiz

Aldar Xelil: Türkiye'nin oluşturacağı güvenli bölgeyi asla kabul etmeyiz
Trump ile Erdoğan arasında dün yapılan görüşmede 'güvenli bölge' konusunun ele alındığı açıklanmıştı.

Demokratik Toplum Hareketi (Tevgera Civaka Demokratîk- TEV-DEM) Diploması Komitesi Sorumlusu Aldar Xelîl, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Donald Trump tarafından ortaya atılan Kuzey ve Doğu Suriye’de güvenli bölge oluşturulması tartışmalarına ilişkin olarak Türkiye tarafından oluşturulacak bir ‘güvenli bölge’yi asla kabul etmeyeceklerini  söyledi.

TEV-DEM Diploması Komitesi Sorumlusu Aldar Xelîl, ANHA’ya konuştu.

Xelîl, Türkiye tarafından oluşturulacak bir ‘güvenli bölge’yi asla kabul etmeyeceklerini vurguladı. 

Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye bölgeleri ve tüm bölge için tehlike oluşturduğunu öne süren Xelîl, bölgenin uluslararası garantörlük ile güvenliğinin sağlanması gerektiğini söyledi.

İLGİLİ HABER: TRUMP: KÜRTLERE SALDIRIRLARSA TÜRKİYE'Yİ EKONOMİK OLARAK MAHVEDERİZ

İLGİLİ HABER: ERDOĞAN: GENÇLER AFRİN'DE FUTBOL OYNUYOR, İCRAAT BUDUR

ERDOĞAN İLE TRUMP GÖRÜŞMÜŞTÜ

Donald Trump'ın geçtiğimiz günlerde "Kürtlere saldırırlarsa Türkiye'yi ekonomik olarak mahvederiz" açıklaması Ankara'nın tepkisini çekmiş, bunun ardından güvenli bölge tartışmalarıyla ilgili olarak ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan arasındaki ilk temas dün gerçekleşmişti.

Görüşmenin hemen ardından Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, görüşmede Suriye'de güvenli bölge konusunun konuşulduğu belirtilmişti.

"Suriye’nin toprak bütünlüğü temelinde ülkenin kuzeyinde terörden arındırılmış güvenli bir bölge oluşturulması fikrinin" ele alındığı açıklanmıştı.

ERDOĞAN: ABD BİZİ ÜZDÜ

Erdoğüğan, AKP grup toplantısında güvenli bölge tartışmasıyla ilgili şunları söylemişti:
Dün Sayın Trump'ın verdiği mesajlar bizi üzdü. Dün gece bu meseleleri tekrar konuştuk. Gayet müspet bir görüşme oldu. Kendisi ABD askerlerinin Suriye'den çekilme kararını bir kez daha teyit etti. Bu güvenli bölge konusu 20 mil konusu kendisi tarafından ifade edildi. Gündemimizdeki tüm konularda ekiplerimizin görüşmesine karar verdik. Önceliğimizin IŞİD ve diğer terör örgütleriyle mücadele etmek olduğunu vurguladık.

Erdoğan, grup toplantısının ardından TBMM'de basının sorularını yanıtladı. 23 Ocak'ta Putin ile görüşmek için Rusya'ya gideceği bilgisini de veren Erdoğan, Suriye’de güvenli bölge meselesine ilişkin de şunları söylemişti:

'TOKİ'YLE GÜVENLİ BÖLGE YAPABİLİRİZ'

Amerika burada özellikle hava sahası vesaire bunların kontrolünü ele alırsa, bizde bu noktada aradaki tüm güvenlikleri ele alabiliriz ve burada bu insanların yaşam koşullarını iyileştiririz demiştim. Ne yazık ki Obama bu konuda gerekli adımı atmadı. Olumlu baktı, güzel bir teklif dedi ama atmadı. Şu anda sayın Obama’nın bu yaklaşımı ki 30 km bir derinliktir. Üzerinde tüm arkadaşlarımızın konuşabileceği, benim de olumlu baktığım bir konudur. Bu konu üzerinde çalışılabilir hatta 20 mil daha da uzatılabilir. Bu konu üzerinde çalışılabilir. Bu bölgede böyle bir adım atılabilir. Bu özellikle biz TOKİ olarak bu işin içerisine gireriz. Ama bu konuda koalisyon güçleri maddi destekleri de bize verirlerse bu insanların güvenliğini de korumak kaydıyla güvenli bölgeyi halletmiş oluruz. Bu göçü de tamamıyla engeller.

Benim planlamam şöyleydi 500’er metrelik bahçesi olan, içinde iki kat zemin artı bir gibi konutlar yapılabilir. Etrafında da bahçesi olur, onlar için yeni bir hayat başlayabilir. Bu konuyu ben sayın Merkel’e de açmıştım, Merkel olumlu bakmıştı. Hatta o zaman Suudi Arabistan Veliaht Prensi’ne de Çin’deki G20 toplantısında açmıştım. Hatta belli bir miktar da söylemişti. Ama sonra maalesef hiçbirinden ciddi destek gelmedi. Hepsi lafta kaldı. Bizler çadır kentlerde, konteyner kentlerde bu süreci devam ettiriyoruz. Atılmış ciddi bir adım yok. Güvenli bölge dediğin zaman tüm o bölgeyi terörden temizleyeceksin. Güvenli bölge diyorsak, nasılı, niçini beraber bulmak… Biz koalisyon güçlerinin içindeyiz. Astana süreci de ilave edilebilir. Etraflıca konuşmadan kararını vermek doğru değil." (DIŞ HABERLER SERVİSİ)

Öne Çıkanlar