'Türkiye'nin yüzde 92'si deprem tehlikesi altında'

'Türkiye'nin yüzde 92'si deprem tehlikesi altında'
17 Ağustos depreminin yıl dönümü yaklaşırken İnşaat Mühendisleri Odası uyardı: Türkiye’nin yüzde 92'si, ülke nüfusunun 70'i deprem tehlikesi altında.

GÜNCEL - 17 Ağustos 1999 depreminin yıl dönümü yaklaşırken İstanbul, Ankara ve İzmir İnşaat Mühendisleri Odası'ndan (İMO) ard arda açıklamalar geldi. Odalar, yapı rantı yüzünden birçok kentin depreme hazırlıklı olamadığını hatırlattı.

'DEPREME HAZIRLIKSIZ 2 MİLYON KONUT VAR

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Nusret Suna, 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi`nin 18. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamaya her 17 Ağustos’ta sorulan "Ülkemiz ve İstanbul depreme hazır mı?" sorusunu bir kez daha sorarak başladı.

İstanbul’da 2 milyon konutun depreme karşı güven vermediğini belirten Suna, en iyimser tahminle binlerce İstanbullunun can güvenliğinin tehlike altında olduğunu söyledi.

'18 MİLYONLUK KENT 20M HEKTARLIK ALANA SIĞDIRILACAK'

Deprem Toplanma Alanlarının yapılaşmaya açılması ve bazı güzergahların otoparka dönüştürülmesinin yerel yönetimlerin insan hayatı yerine rantı önemsediğini gösterdiğini söyleyen Suna, kentsel dönüşüm projelerinin de aynı şekilde, deprem odaklı değil, rant odaklı olduğuna dikkat çekti:

"Deprem toplanma alanı olarak belirlenen yerlerin yapılaşmaya açılması, hatta üzerlerine AVM yapılması, bazı güzergâhların otoparka dönüştürülmesi yerel yönetimlerin insan hayatını değil, rantı önemsediğinin göstergesidir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Deprem ve Doğal Afet Komisyonu raporuna göre, şu an İstanbul`da belirlenen Deprem Toplanma Alanı sayısı 77. Bu alanların toplam genişliği ise 20 hektar kadardır. Olası bir İstanbul depreminde, 18 milyonluk bir kent, 20 hektarlık alana sığdırılmaya çalışılacak ve bunun ismi de, 'afete hazırlık' olacak. 18 milyonluk kent kaderine razı halde depremi beklemektedir.

'İZMİR'DE HİÇBİR SOMUT ADIM ATILMADI'

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) İzmir Şubesi, 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 18’inci yıldönümü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında, İzmir’de düzenlenecek etkinlikler hakkında bilgi verirken kentin depreme karşı yapılması gereken ancak yapılmayan hazırlık ve önlemleri hakkında da uyarılarda bulundu.

İMO İzmir Şubesi Başkanı Gürkan Erdoğan yaptığı açıklamada, İzmir’deki kentsel dönüşüm projelerinde somut adımların atılmadığını ve bu nedenle olası büyük bir depreme kentin hazır olmadığını söyledi.

‘YIK YAP ANLAYIŞI KURTULUŞ SAYILDI’

17 Ağustos depreminin bir milat olması gerekirken deprem hakkındaki tüm çalışmaların rafa kalktığını belirten Erdoğan şöyle konuştu:

"Marmara Depremi’nin üzerinden 18 yıl geçti. Yine depremi 17 Ağustos depreminin yıldönümü olduğu için hatırlayacağız. O depremden sonra ülkemizi ve kentlerimizi yönetenler deprem gerçeğinin farkına vardıklarını söylediler. Biz de '17 Ağustos depremi bir milat olacak' dedik. Depremden sonra bilim adamları bir araya geldi. Deprem şurası, kentleşme şurası toplandı. Deprem master planı hazırlandı. Ne yazık ki bu bilgiler raflarda kaldı. Depreme dayanıksız binaların yıkılarak yeniden depreme dayanıklı yapılması için kentsel dönüşüm yasası çıkarıldı. Yapı stokunun onarım ve güçlendirilmesi yok sayılarak, yık yap anlayışı kurtuluş yolu olarak ifade edildi. Ancak kentsel dönüşüm sadece konutun maddi olarak değerli olduğu yerlerde uygulandı. İzmir’de ise kentsel dönüşümde maalesef somut adımlar atılamadı. Olası büyük bir depreme ne yazık ki hazır değiliz."

'EV ALIRKEN DEPREME DAYANIKLILIĞINA DA BAKIN'

İnsanların deprem konusunda bilinçli olması gerektiğini belirten Erdoğan, depremin ilk saatinde insanlara sadece komşularının yardım edeceğini söyledi. Erdoğan, sözlerine ev alırken mutfak ve metrekareye gösterilen önemin depreme dayanıklılık konusunda gösterilmediğini hatırlatarak devam etti:

"Bilimin, tekniğin ve insan yaşamının dikkate alındığı bir kentleşme ve yapılaşma yerine kişi ve grup çıkarlarına dayalı bir yapılaşma anlayışı kenti yaşanmaz hale getiriyor. Ormanlar, ağaçlar, parklar ve bahçeler yok edilerek kentlerde boş alan bırakılmıyor. Kentlerimiz küresel iklim değişikliklerinin etkisine sokularak afetlere açık hale getiriliyor. Afet bir doğa olayının kendisi değil, doğurmuş olduğu sonuçtur. İnsanların bu sonuçlara karşı bilinçlenmesi gerekmektedir. Ev alırken mutfağa metrekaresine değil evin depreme dayanıklı olup olmadığının araştırılması gerekir. Bunu yaptığımızda afetlerin sonuçlarını en aza indirgemiş oluruz. 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 18’inci yıl dönümünde belediyelerimizle iş birliği yaparak deprem stantları açacağız. Bu stantlarda vatandaşlarımıza deprem gerçeğini anlatacağız"

İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, 17 Ağustos’ta Alsancak Vapur İskelesi, Bostanlı Rekreasyon Alanı, Bornova Büyük Park ve Üçyol Uğur Mumcu Parkı’nda ‘Depreme duyarlılık stantları’ açacak.

TÜRKİYE’NİN YÜZDE 92’Sİ DEPREM TEHLİKESİ ALTINDA

İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi de aynı saatlerde yaptığı açıklamada, Tükiye'deki deprem gerçeğini hatırlatarak uyarılarda bulundu.

17 Ağustos depreminden ders çıkarılmadığını "Yapı inşa süreci halkın ihtiyaçlarını gözeterek değil konut inşasını ekonominin anahtarı olarak gören anlayışla ve rant yaratmaya yönelik işliyor" sözleriyle dile getiren İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Başkanı Selim Tulumtaş, Türkiye’nin yüzde 92'si, ülke nüfusunun 70'i, büyük sanayi tesislerinin yüzde 75'inin deprem tehlikesi altında olduğunu söyledi:

YASA DEPREM İÇİN DEĞİL DE RANT İÇİN ÇIKMIŞ GİBİ

"Deprem değil konut öldürür" sözünün doğru ama eksik olduğunun söyleyen altını çizen Tulumtaş, "Konut, yer seçiminden planlamaya, projelendirmeden programlamaya, inşadan denetlemeye uzanan ve bütünlük taşıması gereken yapı üretim sürecinin ürünüdür" dedi

2012 yılında çıkarılan kentsel dönüşüm kanununun, yık- yap anlayışıyla yeni sorun yumakları oluşturduğunu belirten Tulumtaş, "iktidarın kentlere dönük saldırısı kentsel değerlerin ve kamusal alanların sermayeye teslim edilmesi ve kent merkezlerinin rant projelerine ayrılması, doğal kaynaklar, orman arazileri, kamu ve halka ait arazi, mülkler kentsel dönüşüm adı altında yağmalanmaları, rant eksenli politikalarla sürmektedir" dedi.

Öne Çıkanlar