Tutuklanan Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı seçilecek...

Tam da AKP 16. yılını kutluyor ya, hani liderleri hapishaneden gelmişti ya, aynı senaryo yenilenir ve Türkiye AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulur.

Uzun zamandır kimseyle empati kurmuyorum, oysa bildiğiniz gibi ben bunu sıklıkla yapardım. Biraz ara verdim, çünkü empati kurduğum insanlar beni oldukça yoruyor, darbecilerle, bugünün yöneticileriyle ve hükümettekilerle empati kurmak, mazoşizm gibi bişey, sanki kendime işkence yapıyormuşum gibi hissediyorum. Ama kurmadan da olmuyor, nereye kadar, kurma, kurma, ne olacak bu işin sonu!.. Sizler de kızıyorsunuz biliyorum ama ben yine Recep Tayyip Erdoğan'la empati kurdum. Bugünlerde neden Kemal Kılıçdaroğlu'na kafayı taktığını anlamaya çalıştım ve gerçekten tutuklatır mı diye düşünmeye başladım.

Celal Başlangıç'ın Artı Gerçek'te dün yazdığı yazıya bakınca esasında empati kurmaya gerek kalmadı. Başlangıç, dünkü yazısında AKP'nin, Kemal Kılıçdaroğlu hakkında dava dosyasını nasıl adım adım hazırladığını yazdı. Esasında bikaç haftadır yazılan yazılara baktığımızda Erdoğan'ın sıkıntısı çok net bir şekilde ortaya çıkıyor.

15 Temmuz darbe girişimine karşı yapılan darbe ve son YAŞ kararlarıyla yapılan askeri atamalara karşın Erdoğan hâlâ askere güvenemiyor. Bu konuda oldukça rahatsız, en azından şu an beraber hareket ettiği askerler, daha önce Fethullah Güllen ile birlikte hapsettiği ve askeriyeden attığı gruptan arta kalanlar. Ne kadar geriye kalanlar SADAT denilen gruba ait dense de (Bir kısmı da Perinçek grubu) çok güvenilir bir ekip değil, çünkü ideolojik bir bağları yok, her zaman SADAT ekibini satabilirler.

İkinci önemli konu, Erdoğan iktidara geldiğinden beri hep geçici çözümlerle iktidara tutunmaya çalışan bir kişiliğe sahip. Fethullah Gülen'le ayrışmaya baktığımızda bunu çok net görebiliriz esasında. Gülen, bu noktaya gelebilmek için 40 yıllık bir çalışmaya sahip. Çocukları öğrenci yaşta alıp, onları mezun etmek, daha sonra bürokrasiye sokmak ve zamanı geldiğinde hepsini önemli görevlere getirmek, neresinden bakarsanız bakın, sabır ve çalışma, daha da önemlisi hedef gerektiriyor. Bu bölümü daha ilerde yazı olarak yazacağım ama bence Gülen bürokrasisi olmasaydı Erdoğan 2 dönem üst üste seçilemezdi.

Üçüncü konu da, önceki gün Hürriyet Gazetesi'nde Deniz Zeyrek'in AKP'nin % 15 civarında oy kaybı olduğu üzerine yazdığı yazı. Bu yazı benim için bikaç açıdan önemli, birincisi Deniz Zeyrek emin olmasa böyle bir dönemde, bu yazıyı kaleme almaz, ya bekler ya da başkası yazınca işin içine dahil olur. İkincisi, bu araştırmayı yapan firma. Bu firma bugüne değin yaptığı bütün araştırmalarda AKP ve Erdoğan yalakalığı yapmakla meşhur olmuştur. Mehmet Ali Kulat'ın sahibi olduğu MAK firması, 7 Haziran seçimleri gecesi, sandıklar açıldığında "Erdoğan gümbür gümbür geliyor" naralarıyla meşhurdur. Oysa aynı firma, yani Mehmet Ali Kulat son halk oylamasından beri AKP ve Erdoğan'ı uyarıyor, seçimin elden gittiğini söylüyor. O yüzden Mehmet Ali Kulat'ın yaptığı bir araştırmada % 15'lik bir düşüş varsa, ben bunu ciddiye alırım. Benim tahminime göre % 40'lar düşen AKP'yi Kulat % 35'lere düşürdü. Dikkatinizi çekerim, Kulat bu sayıyı verirken, Meral Akşener henüz parti kurmadı. Ankette muhakkak göz önünde bulundurulmuştur kurulacak parti ama kurulduktan sonra daha çok ses getireceğini hepimiz biliyoruz.

Yarın yapılacak seçimlerde CHP'nin % 30, Meral Akşener'in partisinin % 20 ve HDP'nin % 15 aldığını düşünürsek MAK'ın yaptığı araştırma ortaya çıkıyor esasında. İşte Erdoğan bu sıkışmışlık karşısında HDP'ye elinden geleni yaptı ama tutmuyor, taban vazgeçmiyor, CHP son çıkışlarıyla yükseliyor –ki ben en iyimser rakamı yazdım yukarıda-, Meral Akşener'in yükselişi de "Bunlar FETÖ'cü" demekle durulmuyor, tek bir çaresi kaldı, o da Kemal Kılıçdaroğlu'nu ajan, vatan haini, PKK'limsi FETÖ'cü, DHKCP'limtrak da Gomonist diye ilan edip hapse atabilir.

İşte kıyamet de orada kopar. Kıyamet dediğime bakıp da korkmayın, Selahattin Demirtaş hapse girdiğinde ne olduysa, Kılıçdaroğlu girdiğinde de o kadarı olur. O kadar olur ama Kılıçdaroğlu da cumhurbaşkanlığına adaylığını açıklar ve hapishaneden saraya giden yolda adımını atar. Adaylık tek başına CHP'nin verdiği kararla değil, belki de ilk kez Türkiye siyasi tarihinde halkın itelemesiyle olur. Tam da AKP 16. yılını kutluyor ya, hani liderleri hapishaneden gelmişti ya, aynı senaryo yenilenir ve Türkiye AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'dan kurtulur.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi