Uzatma cehaleti, kısa kes!

Her kitap aslında bir insandır. Alıntı ise olsa olsa kol ya da bacak olabilir. Kısadır, hoştur, vecizdir, caziptir filan ama alıntı ya da aforizma, dikkat, bütüne ihanet edebilir.

Çok süratli bir çağdayız. Hep acelemiz var. Hiçbir şeye vaktimiz yok.

Bu nedenle ya da bu bahane ile her şeyimiz yarım yamalak, sathi, uydurma, geçici ve plastik!

Kundera’nın ‘’Yavaşlık’’ kitabını bile çok hızlı okuyoruz.

Oturup ya da uzanıp, çay kahve ya da cin tonik eşliğinde, sigaramızı tüttürerek, etrafta ses seda yokken, ya da sadece kuş cıvıltıları belki de denizin dalga sesi… sakince kitap okumanın zevki çok az şeye değişilir bir çok insan için. (İnşallah o kadar kalabalığızdır).

Bu keyiften kendilerini mahrum tutanlar, hanım-çoluk-çocuk, maaş, trafik, borç… vs gibi tamamen haklı nedenlerle de olsa, televizyonda resmi ideolojinin ince işlenmiş saçma sapan dizilerini izlemeye vakit bulur. Parası olan Ege’ye, Akdeniz’e hatta Yunan adalarına tatile gider de, (Gitsin helal hoş olsun) iki satır kitap okumayı zul addeder.

Avrupaharitasında en düşük IQ, Türkiye olarak görünüyor. Alıntılarla yetinir, özetleri sever, hülasaperversen, kitabı da silahın yanında suç aleti diye sergilersen IQ çok yüksek çıkmaz. Tabi başka binbir neden daha var: Kader, İslamiyet, Tembellik, Geçmiş, Eğitim, Kültür, Balığın Başı, Egemen şey vs…

Bir süredirsosyal medyanın marifeti, alıntılar, özdeyişler, atasözleri, aforizmalar hatta kelimeler dahası kısaltmalar ve son olarak da emojilerle derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Oh my God! (OMG!)

  • Suç ve Ceza’yı okudun mu?
  • Yok ama filmini gördüm!
  • Peki Camus’nünYabancı’sını okudun mu?
  • Özetini okumuştum!
  • İnce Memed’i okumuşsundur…
  • Ablam anlatmıştı hikayesini.
  • Sen hiç kitap okumaz mısın?

 

 

Çizgi romanını okuyanları, okulda ders olduğu için okumayı red edenleri, vapur ve otobüs tarifesi ile fatura dışında bir şey okumayanları saymıyorum.

Popüler (Halkçı) ile popülist (Halk Dalkavuğu) birbirine yakın iki sözcük, iki sıfat. Birinciyi eğip bükersen, bozup sulandırırsan ikinciye ulaşırsın.

Moleskine defterlerine aforizmaları işleyenler vardır. Gerekti mi, tartışma sırasında, sinema fuayesinde, barda şak diye çıkarır, okur ve mekânda gediğine oturtur konumun. Elit versiyon.

Küçük Kızıl Kitap, bu işin Çin’deki yetkili mümessilinin ürünü. Kitlesel versiyon. O kadar Maoculuğumuz vardır.

Aşağıdaki alıntılar belki bir flaşın çakmasına katkıda bulunur, öncesi ve sonrası merak edilir, başka okumalara yol açardiye toparlandı. Siz yine de alıntılarda kalmayın. Aforizmalarla iktifa etmeyin.  Alıntı, ağacın dalı gibidir. Ağacın boyunu posunu, yaprağını, kökünü, gövdesini göstermez. Sadece dalı gören ağacı bilemez.  

 

HANGİ İNSAN TÜRÜ?

‘’Çeşitli vesilelerle hep söylerim. Gerçekle söylentiler arasında her konuda ve her zaman, değil öyle küçük uçurum, derin uçurumlar vardır, olabilir. Kimbilir belki de insan türünün hayatında kaçınılmaz bir şeydir bu. Ve nedense bizim Ortadoğu’daki bu insanlarımız bir gerçeği tam da tersine çevirmeye yatkın olabilirler ayrıca. Ama işin kötüsü yakın tarihimiz de böyle böyle kurulmuyor mu? Kurulmamış mıdır acaba?  Bu uslu coğrafyada bir yanlışlık, üç kez yinelenirse, bilimsel oluyor sanılıyor nedense. Ne büyük yanlışlık değil mi?’’  

Ece Ayhan, Kürt Çiçekleri, Özgür Gündem’den Yazılar, 99 Tezer Özlü ya da Başkabir Yankı, 5 Ekim 1992

 

RUHSUZ İKİZİ

‘’Eğer gerçek anlamda Mesut Barzani’nin ruh halini anlamak istiyorsanız, Erdoğan’ı inceleyin, O’nu da çözersiniz. Aralarındaki farkı şöyle söyleyebiliriz; Erdoğan’da bir aile, Barzani’de bir aşiret var."

Muhammed Ali, Irak Kürdistan’ı Goran MK üyesi,

‘Kürt halkının değil, Barzani ailesinin referandumu’

Celal Başlangıç’ın yazısından, + Gerçek, 18 Temmuz 2017



ÜST AKLIN İDDİASI!

Dünyada 1984 romanına en uygun ülke olmuşuz! Bu gurur bizim! Tişikkirlir Yeni Türküye!

Newsweek.com’dan Soner Sezer’in tweet’i 17 Temmuz 2017

 

ÇOK DA GEREK YOK SANKİ, KENDİSİ ZATEN…

‘’Muktedirin akıllı olup olmadığını tahmin etmek için kullanacağımız ilk yöntem, çevresindeki adamlara bakmaktır’’

NiccolòMachiavelli (1469-1527)

 

OLAY FLORANSA’DA GEÇER

Soylu bir bakan, kuzu bir danışman

Malumatfuruş, 19 Temmuz 2017

 

ANMALARDAN ÖNCE

‘’15 Temmuz ‘yalan’ bayramı’’

Koray Düzgören, Artı Gerçek, 14 Temmuz 2017

 

ANMALAR BİTİNCE N’OLUCAK?

‘’15 Temmuz kurbanlarını ve anmaları bu denli abartmaları hırsızlık, yolsuzluk ve işledikleri uluslararası suçlar gündeme gelmesin diyedir.’’

R.İhsan Eliaçık, Tweeter hesabından, 16 Temmuz 2017

 

BUNU DA UNUTMA!

‘’İnsanın yalanlarının aracı olan dili, baştanbaşa hakikat meselesinin istilasına uğramıştır.’’

JacquesLacan (1901-1981)

 

Yukarıdaki sekiz alıntı aslında aşağıdaki beş kitabın bonusu olarak sunuldu:

  • Hulki Aktunç, Yoldaşım 40 yıl, Söyleşi-Rıza Kıraç/ Yapı Kredi Yayınları
  • Walter Benjamin ve Medya, Jaeho Kang, Çev: Deniz Gedizliğolu, Kafka
  • Ahmet Oktay, Gizli Çekmece, Doğan Kitap
  • Manşet Yalısının Kızı, Esra Tüzün, Doğan Kitap
  • Cemal Kafadar, Kendine Ait Bir Roma, Metis

Bu beş kitaptan en az yüz şahane aforizma çıkar. Aforizmadan kitaba zor gidilir. Kitaptan gitmek lazım kıyak sözlere.

Kazması, deşmesi, elemesi, taraması zevkli olur…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi