Brunson yine tahliye edilmedi

Brunson yine tahliye edilmedi
Amerika ile Türkiye arasında krize neden olan Rahip Brunson davasında gizli tanığın ifadesi 'Kurtlar Vadisi'nin senaryolarını aratmadı.

GÜNCEL- ABD Başkanı Donald Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmesi sırasında serbest bırakılmasını istediği ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’ın yargılanmasına bugün devam edildi. "FETÖ/PDY ve PKK" adına suç işlediği iddiasıyla tutuklu bulunan ve 35 yıl hapsi istenen Brunson’ın duruşmasını izlemek için eşi ve ABD konsolosluk yetkilileri cezaevine geldi. Yargılamanın yapılacağı cezaevi girişinde ve çevresinde jandarma güvenlik önlemi aldı. Rahibin avukatı İsmail Cem Halavurt duruşma öncesi yaptığı açıklamada tanıkların dinleneceğini ve tahliye beklediklerini söyledi.

Brunson’un, ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ gerekçesiyle 15 yıla kadar, ‘devletin güvenliği bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek’ suçlamasıyla da 20 yıla kadar hapis cezasıyla yargılandığı dava İzmir 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

GİZLİ TANIK: YENİ BİR DEVLET KURMAK VE BÜYÜK SAVAŞ HAZIRLIĞINDAN BAHSEDİYORDU

Duruşmada ilk olarak gizli tanık ‘Serhat’ ifade verdi. ‘Serhat’, görüntüsü ve sesi değiştirilerek, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşma salonuna bağlandı. Gizli tanık Serhat, Rahip Brunson’un, Diriliş Kilisesi’nde yıllarca İsa Mesih’i tanımak ve onu yüceltmek için, ‘iyi bir hayatı olsun’ diye ibadet yaptığını ileri sürdü. Ancak yıllar geçtikçe hukuksuz faaliyetler ile eylemlerin kilisede yapılmaya başlandığını öne süren gizli tanık, şu iddiaları ortaya attı:

"Brunson, yeni bir devlet kurmak ve büyük savaş hazırlığından bahsediyordu. Andrew Brunson, Hristiyan hareketi başlatıp Hristiyan bir Kürt devleti kurmak istiyordu. Kiliseden insanlar birbiriyle evlendiriliyordu. Özellikle Kürt kökenli erkekleri, Hristiyan kadınlarla evlendiriyordu. Böylelikle Hristiyanların etkinliğini artırıyordu. Büyük bir yapı kurmayı amaçlıyordu. Evliliklere büyük önem veriyor ve büyük para harcıyordu. Bunlardan biri Suriyeli mülteci olan Mardin’de uzun yıllar yaşamış Muhammed Ahmet’ti. Andreas ve eşi Muhammed Ahmet’i misyoner Louis ile evlendirdi."

‘KÜRDİSTAN’IN KURULMASI İÇİN YAPILDIĞINI DUYDUM’

Muhammet Ahmet ismini sık sık anan gizli tanık ‘Serhat’ şunları öne sürdü: "PKK misyonerliği ile görevli olduğu için Ortadoğu’nun en önemli papazı olmaya adaydı. HDP içinde ‘Kürt Papaz’ olarak anılmaya başladı. Mardin’de onun için kilise açılmıştı. Hayatları değişti, lüks bir yaşamları oldu. Muhammed Ahmet, Suriyeli mülteciler ve 81 ilden Kürtlerin Hristiyan olması için çalışıyordu. Eşi Louis tarafından yönetiliyor ve kontrol ediliyordu. Yıllarca mülteci kampında mültecilere İncil dağıtıldı. Suruç’ta bir evde Andreas’la görüşüp, yemek yenildi. Seçilen mültecilerin İzmir’e getirildiği anlatılıyordu. Bu faaliyetler bize övgüyle anlatıldı. Bu mülteciler İzmir’den bu yapı sayesinde Avrupa’ya gönderildi. Savaşmak isteyenlerin de tekrar geri gönderildiğini duydum. Bunlar insani yardım olarak anlatılsa da Kürdistan kurulması için yapıldığını duydum."

‘PKK’YI DİNSEL BİR ÖRGÜT HALİNE GETİRİYORLARDI’

Gizli tanık ‘Serhat’, ifadesinin devamında şu iddiaları da dile getirdi: "Andreas’ın ekibi, ne yaptığını çok iyi biliyordu. PKK’yı dinsel bir örgüt haline getiriyorlardı. Amerika’nın PKK/PYD’ye gönderdiği silah yardımlarının nereye atılacağının koordinatlarını Andrew Brunson’un bu misyoner ekibi veriyordu. Bunu yıllarca elçilikte çalışmış bir diplomatın oğlundan öğrendim. Andreas tutuklanmadan önce Muhammed ve eşi misyoner Louis’i havaalanından Belçika’ya yolcu etti. Muhammed Ahmet’in dünya çapında Avrupa’ya gittiğini düşünüyorum. Türkiye, İran, Irak, Suriye’yi savaşla ve terörle Hristiyan devleti yapmaya çalışıyorlar. Hani İncil’de barış ve sevgi vardı? Biz sevgi bulmak için kiliseye gidiyorduk silahlar vardı. Silahlar verdiğim belgelerde var. Belçika’da kilisede her hafta üzerinde haç işareti olan PKK bayraklı pasta kesiliyordu. Muhammed Ahmet Belçika’da bir kilisede PKK faaliyetlerine devam ettiğini düşünüyorum."

SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

Brunson, gizli tanık 'Serhat'ın kendisine yönelik suçlamalarına yanıt verdi. Gizli tanığın yanlış bilgilerle dolu ifade verdiğini savunan Brunson, "PKK bayraklarından söz ediyor; nerede bu bayraklar? Bu fotoğraflar Muhammet Ahmet'in sosyal medya hesaplarından alınmış; ama onlar Belçika'da çekilmiş olanlar. Bizim kilisemizde bunlar hiç olmadı. Tanığın hiçbir delili yok, hep ikinci ya da üçüncü kişilerden duyduklarını anlattı" dedi. Brunson, ayrıca Muhammet Ahmet'in sosyal medya hesaplarındaki paylaşımlarından kendisinin de rahatsız olduğunu, bu konuda onu uyardığını ileri sürdü. 

'MÜLTECİLERİ AVRUPA'YA GÖNDERMEDİM'

Mültecilerin iltica etmelerini de sağlamadığını ileri süren Brunson, gizli tanığın bazı suçlamalarının, eskiden bağlı olduğu grupla ilgili olduğunu; ancak kendisinin bu grupla alakasının kalmadığını öne sürdü. Brunson, "Eğer bu gruptaki kişiler FETÖ'ye destek veriyorlarsa haklarında işlem yapılsın o zaman" dedi. Brunson, kilisede yaptığı belirtilen evliliklerle ilgili suçlamalara ilişkin şunları söyledi:

"Ben 16 yıllık sürede sadece 6 kez evlendirme töreni düzenledim. Bunlardan da sadece biri Kürt kökenliydi. Bu Kürt kökenlinin de evliliğini ben sağlamadım, kendileri karar verdiler. Benim bir yönlendirmem olmadı. PKK ile ilgili de iddiaları reddediyorum. Gizli tanığın bizim kilisemize çok geldiğini düşünmüyorum. Kendisinin daha çok Manisa'da durduğunu anlıyorum."

'AŞIRI MİLLİYETÇİLER DE VARDI'

Bu sırada araya giren mahkeme başkanının, PKK sempatizanı bir kişiyle neden ilişkide bulunduğu yönündeki sorusunu Brunson, şöyle yanıtladı:

"Bizim kilisemizde aşırı milliyetçi insanlar da Türk kardeşlerimiz de vardı. Hem aşırı milliyetçi hem de Kürtler vardı. Ben ikisine de aynı mesafedeydim. Ancak Kürtçü olmak başka PKK'lı olmak başka. Kimisi Kürtçe'yi seviyordu. Kürt dilini seviyordu. Hakları konusunda hassastı. Biz iki tarafla da iyi yaşıyorduk. Konuşmalarımda defalarca kardeş olduğumuza değindim. Siyasetin kiliseye girmemesi için çabaladım."

'GEZİ OLAYLARIYLA İLGİLİ HİÇ KONUŞMADIM'

PKK'lileri kiliseye kabul etmediklerini de ileri süren ABD'li rahip Brunson, suçlamalara ilişkin, "Bu anlatılanlar, utanç verici ve iğrenç şeyler. Ben bunları kabul etmiyorum. Kilisemizde ses kaydı ve görüntü kaydı hiç olmadı. Bunların hiçbir kaydı yok. Gezi olaylarıyla ilgili de hiç konuşmadım" dedi.

'EVİME DÖNMEK İSTİYORUM'

Ardından savcılık Brunson’un tutukluluk halinin devamını isterken, son sözü sorulan Brunson, "Ben evime dönmek istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti ara kararında Brunson'un tutukluluk haline devamına, bir sonraki duruşmayı da 18 Temmuz’a erteledi. 

DAVANIN GEÇMİŞİ

ABD’li rahip Andrew Craig Brunson’ın, 2016 yılının Eylül ayında, ‘milli güvenliği tehdit eden faaliyetlerde bulunduğu’ iddiasıyla eşi Norine Lyn Brunson ile birlikte sınır dışı edilmesi kararlaştırıldı. 20 yıldır Türkiye’de yaşayan Brunson çifti, İzmir Göç İdaresi Müdürlüğü’nün 28 Eylül’deki yazısı üzerine Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Mimar Sinan Mahallesi’ndeki evinden alındı. Türkiye’deki oturum izinlerinin de bittiği belirlenen çift, Göç İdaresi’ne teslim edildi.

Sınır dışı işlemleri devam ettiği sırada "FETÖ" soruşturmasında, ‘gizli tanık’, rahip Andrew Craig Brunson aleyhine savcılıkta ifade verdi. ‘Gizli tanık’, ifadesinde, Brunson’un, çeşitli illerde misyonerlik faaliyetlerinde bulunduğunu, "FETÖ"nün dinler arası diyaloğu geliştiren bir örgüt değil; dini oluşum olduğunu söylediğini ileri sürdü. ‘FETÖ imamları’ ile özelikle de halen firarda olan örgütün ‘Ege Bölgesi imamı’ Bekir Baz’la da sık sık görüştüğü ileri sürülen Brunson ve eşinin, 'FETÖ’ye ait şemada isimlerinin yer aldığı, yurt dışından kendilerine kaynak aktarıldığı iddia edildi. Bu suçlamalarla 9 Aralık 2016 tarihinde adliyeye sevk edilen Brunson çiftinden rahip Andrew Craig Brunson tutuklandı, eşi Norine Lyn Brunson ise serbest bırakıldı. Andrew Craig Brunson için ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği’ gerekçesiyle 15 yıla kadar, ‘devletin güvenliği bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek’ suçlamasından 20 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İDDİANAMEDEKİ SUÇLAMALAR

İddianamede, ABD’li rahip Brunson hakkında çok sayıda suçlama yer aldı. Brunson’un din adamı görüntüsü altında PKK ve FETÖ adına suç işlediği ve bu örgütlerin genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğuna, bu örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığına iddianamede yer verildi. Brunson’un ayrıca FETÖ’nün sözde üst düzey üyeleriyle kod isimlerini bilerek, görüştüğü, bu kapsamda örgütün ‘Ege Bölgesi imamı’ firari Bekir Baz ve onun yardımcısı Murat Safa ile hakkında ‘silahlı terör örgütü üyesi olmak’ suçlamasından dava açılan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı tutuklu sanık Taner Kılıç’la da görüşmeler yapıp, strateji belirlediği iddia edildi.

İddianamede, ayrıca rahibin, görev yaptığı İzmir Protestan Diriliş Kilisesi’nde PKK ile 'FETÖ’yü övücü ve bölücü içerikli konuşmalar yaptığı, özellikle Kürtlerin yaşadığı bölgelerde sistematik çalışma yürüttüğü, bu amaçla İzmir’de sadece Kürtlerin alındığı ‘Mesihin Kürdi Kilisesi’ni kurduğu suçlaması da yer aldı. Taksim’deki Gezi Parkı olayları organizasyonunda yer aldığı ileri sürülen Brunson’un, 'FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminden 5 gün sonra bir arkadaşına gönderdiği mailde kullanılan "Türk halkı her zamanki gibi askerin yanında yer almadı. Her şey kötüye gidiyor ama sonunda kazanan biz olacağız" ifadesi de yine iddianamede bulundu.

Hakkında gizli ve açık tanık ifadeleri de olan Andrew Craig Brunson’un Türk savaş uçağı pilotlarının başarısından bahseden bir kişiye, Fethullah Gülen’i kastedip, "Sizin pilotunuz yok ki. Onlar bizim oradaki hocanın duasıyla uçan pilotlar. Onlar hocaya, hoca da bize bağlı" dediği öğrenildi. (DHA)

Öne Çıkanlar