"İlaç fiyatlarının düzenlenmesine ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı'nın teklifi üzerine cumhurbaşkanınca belirlenecek."
Yukarıdaki haberi okumadan önce tam da bundan sonra basın kartlarını da Recep Tamam Erdoğan verecekmiş derken ilaç fiyatlarını da onun belirleyeceğini öğrendim. İçimden değişik ses nidaları yükseldi, dışa vuramadım, çünkü metrodaydım ve gazeteye geliyordum. İçimden geçen değişik ses nidalarını dışa vursaydım bana garip garip bakacaklardı ve mutlaka birileri de ne olduğunu soracaktı. Nasıl anlatayım Almanlara yada Fransızlara bundan sonra Viagra ve bilimum ilaçların fiyatlarının artık devlet başkanı Erdoğan tarafından belirleneceğini. Onlara göre bir mantık bulmam gerekiyor ama yok ki, bize göre var ama onlara göre yok. Bize göre açıklaması kolay, Türkiye'de yapılan bütün ilaçların ham maddesi yurt dışından geliyor ve ortada çok ciddi bir para dönüyor.
Anlamadınız değil mi, dedim ya Türkiyelilere de anlatması zor bir olay. Bakın şimdi, hazine kime bağlı, damat Berat Albayrak'a, yurt dışından ham madde alınınca kimler işlem yapacak, ithalat ve ihracat genel müdürlüğünden başlayan işlemler önünde sonunda hazineye dayanacak. Yani hazinemiz bu ilaç ham madde alımlarından ne kadar etkileniyor, bunu Marmara Üniversite'sinde ders görmüş Berat Albayrak gibi bir dahi bakan bilmeyecek de kim bilecek. Ben Marmara Üniversite'sinde ekonomi dersi almadım, sadece 1 yıl Edinburg'da Stevenson College'de ekonomi okudum, okulun adı da Edinburg Koleji olarak değişmiş. O yüzden çok detay veremeyeceğim ama Türkiye'nin yurt dışından ilaç ve ham madde ithalatına 4,5 milyar dolar ödediğini ama sadece 900 milyon civarında ihraç yaptığını biliyorum. Böyle bir sorunu kim düzeltebilir ki, benim aklıma kayınpeder damattan başka kimse gelmiyor...
Ama onların da işinin kolay olduğunu sanmıyorum, düşünsenize, kayınpeder damat oturmuşlar karşılıklı ve önlerinde bir liste, fiyat belirleyecekler. Öyle kolay sanmayın, 10 bine yakın değişik ilaç var ve bunların fiyatını Erdoğan belirleyecek. Kayınpederle de yapılması zor bir iş, damatla da...
Damat- Baba Aferin!..
Kayınpeder- Ne Aferini oğlum durup dururken, zaten damatsın, hâlâ ne yalakalık yapıyorsun.
Damat- Ne yalakalığı bıbıcım, Aferin ilacın adı, kaçtan verelim bunu...
Kayıpeder- Heeee, böyle ilaç adı mı olur ya, 10 numara, Aferin, yani 10 lira olsun...
Damat- Urfamisin baba...
Kayınpeder- Nerden çıktı oğlum urfa misin, köken olarak Gürcüyüm, ailem Rize'ye yerleşmiş ama ben Istanbul Kasımpaşa doğumluyum.
Damat- Baba Urfamisin bir ilaç adı...
Kayınpeder- Hadi ya, bu Kürtlerin mi, Arapların mı, demek Kürtçülük bize ilaçla bulaşmış. Derhal OHAL'le bu ilacın adı değiştirile...
Damat- Baba o da bişey mi, daha Antepsin var, bence bunlar işi azıtmışlar... Neyse baba, Aldolan...
Kayınpeder- Damat, damattt, sen beni çıldırtmaya mı geldin, nereye dolanayım.
Damat- Ne dolanması baba, bu da bir ilaç, Aldolan, Emedur, sonra da Viagra ve Penicilin, bir de Taksen, hatta Biokadin ve sonra da Alma, istersen Saridon'un fiyatına da bak, arkasından Vermidon iyi gider, Popolin'le Aktibol'u es geçmeyelim sakın. Bu arada ayağımda da mantar çıkmış, Nibulen...
Kayınpeder- Sen bana "len" mi dedin damat.
Damat- Yok bıbıcım, Nibulen mantar kremi, ne haddime bıbıcım, son olarak Esram'a da bir göz at istersen... Az daha unutuyordum baba, Zevesin ve Emselex...
Kayınpeder- Damat, sordun mu Başkan Macunu ne zaman piyasaya çıkacakmış.
Hacivat Karagöz izleyeceğime, bunların fiyatlandırmasını izlemek isterdim...
