‘Yabancılar OHAL’de sözleşme imzalamıyor’

‘Yabancılar OHAL’de sözleşme imzalamıyor’
TÜSİAD Başkanı Bilecik, “Yurt dışı paydaşlarımız OHAL sona ermeden sözleşme imzalamalarının kurum içi mevzuatları gereği mümkün olmadığını söylüyorlar" dedi.

EKONOMİ - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "Bizler her gün iş yapmaya çalışırken yurt dışı paydaşlarımızdan; OHAL koşulları devam ettiği müddetçe Türkiye'ye gelemeyeceklerini duyuyoruz" şeklinde konuştu. Bilecik, büyümeyi son 4-5 yıldır tüketim ve kamu harcamalarının sürüklediğine işaret ederek, "Yatırımlar ve ihracat uzun bir süre zayıf seyretti. Nitekim, 2012-2016 döneminde ortalama büyüme hızımız yüzde 5,3'e geriledi. Bu dönemde yavaşlamanın yanında büyümenin kalitesini biraz daha gözlemlememiz, biraz daha dikkatli bakmamız noktasında gözlemlerimi sizinle paylaşmak isterim. Büyümenin kalitesi son derece önemli" dedi. Bilecik, çünkü ucuz finansmanın desteklediği iç taleple büyüme modelinin çok ciddi finansal riskler biriktirmeye neden olduğunu dile getirdi.

"Döviz cinsinden borcumuz artarken, bankacılık sisteminde kredilerin mevduata oranı yüzde 120'lere ulaştı." diyen Bilecik, bunun iyi bir haber olmadığını, diğer bir deyişle artık mevduatlar kredi büyümesini yeterince desteklemediği için yurt dışından önemli ölçüde borçlanma yapmak zorunda kalındığını ifade etti.

Bilecik, yine bu dönemde, küresel olumsuzluklarla birlikte, Suriye'deki savaşın tüm bölgeyi sarstığını, küresel kriz öncesi yeşeren ve bölge ekonomisine de önemli katkı sağlayan ticaretin giderek azaldığına dikkati çekti.

Göç sorunu ve terör saldırılarının Türkiye ve AB'de önemli dalgalanmalara sebep olduğunu belirten Bilecik, sözlerine şöyle devam etti: "Arka arkaya yaşanan seçimler ve hain darbe girişimi de haliyle gündemimizi ekonomiden uzaklaştırdı. Tüm bu faktörlerin ekonomik yavaşlamada payı olduğu açık. Nitekim, turizm ve perakende sektörlerimiz hala zorluk içerisinde. Güneydoğu Anadolu bölgemizde ise işsizlik oranı yer yer yüzde 30'lara ulaşmış durumda. Tüm bu gelişmelere rağmen ekonomimizin ciddi bir krize girmemiş olmasının bir başarı olduğunun da altını çizmek isterim."

TÜSİAD Başkanı Bilecik, Türkiye bir yandan yeni dünya düzeni içerisinde yerini sağlamlaştırırken, diğer yandan da içeride istikrarlı, öngörülebilir ve rekabet gücü yüksek bir ekonomi atmosferi yaratması gerektiğini söyledi. Bugün özellikle kur etkisiyle yüzde 12'ye çıkan enflasyon oranıyla yaşandığını vurgulayan Bilecik, yüksek enflasyonun TL cinsinden finansman imkanlarını kısıtladığını ve yurt dışında gelişmiş ülkelerde büyümenin geri dönmesiyle döviz cinsinden finansman maliyetlerinin de yükseldiğini dile getirdi. Bilecik, bu koşulların iş dünyasını zorladığına işaret ederek, "Bunun yolunun sıkı bir para politikasından geçtiğini biliyoruz. Merkez Bankasının kalkınmayı ya da büyümeyi desteklemesi bekleniyorsa, bunu yapmasının yolu piyasaya fazla likidite sunarak fiyatları şişirmesi değil, tersine fiyat istikrarını sağlayarak öngörülebilirliği artırmasıdır" ifadelerini kullandı.

TÜSİAD OLARAK EKONOMİNİN POTANSİYELİNE GÜVENDİK

Erol Bilecik, hiçbir ekonomik kazanımın demokraside ilerleme sağlanmadan kalıcı ve sürdürülebilir olamayacağını söyledi.

"Hukuk, demokrasi ve özgürlükler toplumu olmadan; katma değer ve istihdam yaratmaktan, nitelikli yatırım çekmekten veya etkin girişimlerin yeşerdiği ülke olmaktan bahsetmemiz ne yazık ki mümkün değil." diyen Bilecik, bu alanda yapılacak her iyileştirmenin hem yurt içinde hem de yurt dışında yatırımcılar tarafından olumlu karşılanacağının bir kez daha altını çizmek istediğini dile getirdi.

Bilecik, Türkiye'de olağan dışı olaylar yaşandığı ve ciddi güvenlik tehditleri altında kalındığına işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ancak iş dünyasının normalleşme ihtiyacı aradan geçen 10 ay içerisinde gittikçe artmıştır. Bizler her gün iş yapmaya çalışırken yurt dışı paydaşlarımızdan; OHAL koşulları devam ettiği müddetçe Türkiye'ye gelemeyeceklerini duyuyoruz. OHAL sona ermeden sözleşme imzalamalarının kurum içi mevzuatları gereği mümkün olmadığını söyleyen yabancı yatırımcılarımızın sayısının da azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu paylaşabilirim. OHAL süresince seyahat ve sağlık sigortası yapamadıkları gibi şikayetlerle de karşı karşıya kalıyoruz. Ülkemizde OHAL süreci devam ettiği için tedarik zincirlerimizin güvenliği dahi sorgulanır hale gelmiş durumdadır. Bunlar maalesef uluslararası arenadaki algının buradakinden bir miktar farklı olduğunu gösteriyor. Ekonomide yeni bir döneme girecek ve yeni bir atılım sağlayacağımıza inanıyorum. Bunu hep beraber çok çalışıp, dış dünya ile ilişkilerimizi iyileştirerek, aynı zamanda içeride rekabet gücümüzü artırıcı reformları yapıp öngörülebilir bir yatırım ortamı sağlayarak yapacağız. TÜSİAD olarak ülkemizin ve ekonomimizin potansiyeline her zaman güvendik. Türkiye'nin çok daha güçlü ve büyük bir ekonomi olması için, hiçbir engel olmadığı gibi, önümüzde pek çok fırsatların olduğunu görüyoruz."

Öne Çıkanlar