Gana’dan gelen uçak ve 1,5 ton kaçak altın…

Murat Yılmaz havaalanında X-RAY cihazından geçiş yaparken, cihazdan alınan görüntülerde sırt çantasının içerisinde bir saat görülmektedir.

1 Ocak 2013 tarihinde Sabiha Gökçen Havalimanı’na bir uçak inmesi gerekmektedir. Gana’dan gelen uçak nedenini bilmediğimiz bir şekilde Atatürk Havalimanı’na iner ve bütün hesaplar altüst olur. Uçağın içinde 1,5 ton altın vardır ve bunun 500 kilosunun havalimanındaki Duru Döviz Tic. AŞ.’ye bırakılacağı ve kalanının da İran’a gönderileceği söylenir. Yapılan incelemelerde uçağın Gana’dan farklı beyan göstererek Türkiye’ye çıkış yaptığından dolayı şüphelenilir ve kargoya ait fatura ve diğer evrakların sunulmaması nedeniyle uçak mühürlenir. Konu o dönemde basına yansımıştı.

Rüçhan Bayar, Reza Sarraf’ın sağ koludur ve durumdan şüphelenir. Bunun üzerine devreye Reza Sarraf girer ve bakan Zafer Çağlayan’dan işi çözmesi için yardım ister. Olay şöyle gelişir, Gümrük Bakanlığı Müsteşarı Ziya Altunyaldız’a ulaşılır ve uçağın Türkiye’den çıkış yapması yönünde anlaşmaya varılır. Ancak evraklarda bulunan eksiklikler nedeniyle gümrük yetkilileri uçağın uçuşuna izin vermez. Bunun üzerine Rüçhan Bayar’ın konuyla ilgili "4 tane memur usulsüz işlem olduğu için müdürün talimatını yerine getirmiyor" diyerek Reza Sarraf’ı devreye sokar. Bayar ve Sarraf uçağın kalkışına izin vermeyen Gümrük görevlilerine oldukça yüksek rüşvet teklif ederler. Ancak Gümrük görevlileri malın Türkiye’ye gelmiş olması nedeniyle çıkmasına izin vermeyecekleri ve kargoyu millileştirmeye çalıştıklarını belirtir. 

Bu durum üzerine Sarraf ve ekibi Bakanlık üzerinden Gümrük müdürüne baskı uygulattı. Sonuçta gümrük müdürü şahıslardan altınların kendilerine ait olmadığını gösterir noter tasdikli belge ve dilekçe ibraz istedi. Bu belge üzerine de uçağın gidişine izin verildi.

Bu durum üzerine Sarraf ve ekibi Bakanlık üzerinden Gümrük müdürüne baskı uygulatır. Sonuçta gümrük müdürü şahıslardan altınların kendilerine ait olmadığını gösteren bir noter tasdikli belge ve dilekçe ibraz istedi. Yukarıdaki belge üzerine de uçağın gidişine izin verilir. Sonrasını biliyorsunuz, onca altın Türkiye’den Dubai’ye götürülür. Bu yaşananlardan dolayı teknik takibe alınan Rüçhan Bayar, usulsüz işlemler sebebiyle Bakan Çağlayan’a 1.5 milyon dolar rüşvet vermesi nedeniyle tutuklanır. Emniyet tarafından örgüt kuryesi Sadık Kod adlı Mohammadzade Rastgarshıshehg’in bakanın oğlu Salih Kaan Çağlayan’a ayakkabı kutuları içerisinde rüşveti teslim ettiği saptanır. İşte basına yansıyan ayakkabı kutuları içindeki dolarlar olayı böyle başlamıştır.

Bunun dışında ayrıca Reza Sarraf bakan Çağlayan’a meşhur saati de hediye etmiştir. 300 bin İsviçre frankı değerindeki saat olayı şöyle başlar. İddialara göre Zafer Çağlayan saatleriyle ünlü İsviçre’nin Cenevre kentinde beğenmiş olduğu 5001G Model Saati Reza Sarraf’tan ister. Sarraf da bir adamını Cenevre’ye göndererek saati aldırır ve 25.09.2013 günü saat 01.25 sıralarında, Ankara’da Çağlayan’ın özel kalemi Onur Kaya’ya teslim eder. Aşağıda aralarında geçen konuşmalardan kesitler var:

24.09.2013 16:45 Reza Sarraf – Onur Kaya (Çağlayan’ın Özel Kalemi)

Onur Kaya: "ne zaman İstanbul’da olur"
Reza Sarraf: "İstanbul’da değil ben Ankara’ya yolluyordum ama"
Onur Kaya: "Ankara da olur fark etmez daha iyi olur Ankara" 
    
24.09.2013 17:25 Murat Yılmaz – Koruma Memuru Emrah 

Murat Yılmaz (Reza Sarraf’ın adamı): "İsviçre’deyim hani patron gönderdi burayadaıııı…...emaneti varmış onu aldım ben ama geçede saat 12 gibi 12 buçuk gibi Ankara’ya ineceğim…dedim seni arayayım ben hani nasıl yaparız ne yaparız bu arada senin istediğin bir şey var mı çoluk çocuğa ..."
Emrah: "biz senden emanet alacağız öyle mi"
Murat Yılmaz: "Yani BEYFENDİYE bir emanet var verilmesi gereken"
Emrah: "anladım"

24.09.2013 18:16 Murat Yılmaz’ın Reza Sarraf’a gönderdiği mesaj:

"Reza bey, bu gece 00:30 yakın koruması aracılığı ile teslim ediyorum bilginize efendim" 

Murat Yılmaz 24.09.2013 günü Saat: 22:30 sıralarında saat: 18:30 Cenevre uçağıyla İstanbul’a geldi.

25.09.2013 10:36 Reza Sarraf – Onur Kaya görüşmesinde:
Reza Sarraf: "Onur bey dün akşam Emrah beye teslim edilmiş haberiniz olsun" 
Onur Kaya (Çağlayan’ın Özel Kalemi): "tamam BANA ULAŞTI şimdi hatta şu an geldi ben de onu açıyorum çantada…şu an bakıyorum Rıza bey çok teşekkür ediyoruz." 

Murat Yılmaz'ın 24.09.2013 günü saat: 22:30 sıralarında 18:30 Cenevre uçağıyla İstanbul’a gelişi.

Murat Yılmaz havaalanında X-RAY cihazından geçiş yaparken, cihazdan alınan görüntülerde sırt çantasının içerisinde bir saat görülmektedir.

Bakanlar Yüce Divan’a gitmekten yırttılar ve doğal olarak da Rüçhan Bayar serbest bırakıldı. Devam edecek daha 17-25 Aralık rüşvet dosyası.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi