‘Bana polis suç işliyor dedirtemezsiniz’

Süleyman Soylu, tavırlarıyla Süleyman Demirel’in Maraş katliamı sonrası söylediği 'Bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz' sözünü tekrarlıyor.

Türkiye günlerdir bir genç kadının uğradığı polis tacizini konuşuyor. O genç kadın dün, kendisinin ve ailesinin can güvenliğinden endişe ettiğini söyledi.

Fotoğraf karesini hepimiz gördük. Açıktı, netti…

Polis gözaltına almaya çalıştığı genç kadının poposunu parmaklıyordu. Evet açıkça yazmak gerekir.

Tacize uğrayan Merve Demirel’in dediği gibi bu utanç o parmağın sahibi olan polise aittir çünkü.

Ama ne oldu?

O polis yerine Merve Demirel suçluymuş gibi bir hava yaratılmaya çalışıldı. Hem de bizzat Ankara Emniyet Müdürlüğü ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından.

Emniyet Müdürlüğü genç kadının "Çorum’da ikamet ettiğini, zaman zaman Ankara’ya gelerek DHKP/C terör örgütü açık alan yapılanmaları organizesinde düzenlenen eylem ve etkinliklere katıldığını, kardeşi B.R.D’nde anılan söz konusu eylemlerde aktif bir şekilde faaliyet yürüttüğünü, babaları E.D’nin ise öğretmenlik yaparken FETÖ/PDY terör örgütü içerisindeki faaliyetlerinden dolayı (Aktif Eğitim Sen üyesi olduğu) 2016 yılı Ağustos ayında ihraç edildiğini" açıkladı!

Mahalle kabadayısı kıvamında dolaşan İçişleri Bakanı Sayın Soylu da benzer şeyleri söyledi. Ama bir adım daha ileri gitti. "Proje kadın" dedi, "Ağabeyi DHKP/C’li, babası FETÖ’cü" dedi. "Elimizde belge var mahkemede görüşeceğiz" dedi, "polisimi ezdirmem" dedi, tacizi ortaya çıkaran, itiraz eden, polisi kınayan herkesi "gereğini görecekler" diye tehdit etti.

Evet ortada bir belge var. O da genç kadının tacize uğradığını gösteren fotoğraf. Onun dışında hiçbir belge o tacizi aklamaz, yok edemez.

Ama Soylu’nun derdi başka. Aslında Soylu, şunu söylüyor: Bana polisim suç işliyor dedirtemezsiniz.

Tıpkı Süleyman Demirel’in 1978’deki Maraş katliamının ardından söylediği söz gibi:

Bana milliyetçiler cinayet işliyor dedirtemezsiniz.

Bir başka vaka.

15 Şubat’ta Van’da gözaltına alınan üç çocuğun kafalarına ayak ve silah dipçikleriyle vuruldu, yüzleri ve vücutları yumruklandı, kafaları klozete sokuldu.

İşkence Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden alınan raporla da kanıtlandı.

Van Barosu, işkence nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbar ve şikâyette bulundu. Peki ne oldu?

Emniyet Genel Müdürlüğü işkence iddialarını araştıracağına doğrudan Baro’yu suçladı. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre çocuklar "yaşı küçük şahıslar"dı. Ve Baro, "olayları bilinçli olarak çarpıtıp terör örgütüne destek veren bir tavır" takınmıştı. Baro hakkında suç duyurusunda bulundu.

Yani Emniyet Genel Müdürlüğü’ne göre de polisler suç işlemezdi.

Demirel’in o unutulmaz sözünün üzerinden 40 yıl geçti ama Türkiye’de hiçbir şey değişmedi.

Suç işleyen muktedirden yanaysa sorun yok.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi