‘Bedelini’ böyle mi ödetecekler?

Babacan, çalışmalara hız vereceğini söyledi. Babacan ve Gül’e ‘FETÖ’cü suçlaması yapıldı, Davutoğlu’nun dünürü istifa ‘ettirildi’.

Üst üste gelen üç haber:

"Davutoğlu’nun dünürü görevi bıraktı"

"Yiğit Bulut’tan Ali Babacan'la ilgili FETÖ’cü iddiası"

"Yeni parti hazırlığındaki Abdullah Gül’e 3 buçuk milyon dolarlık suçlama"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP İl Başkanları toplantısında yeni parti hazırlığındaki isimleri ‘ihanet’le suçlamış ve "bedelini ağır öderler" demişti. Dolayısıyla bu haberler aslında bekleniyordu.

Haberlerdeki iddialar ne kadar doğru bilemem ama işte zamanlamaları manidar. Ve öyle görünüyor ki bu daha başlangıç…

İlk habere bakalım; Ahmet Davutoğlu’nun dünürü Dursun Topçu, dün İstanbul Ticaret Odası Başkan Yardımcılığı görevinden istifa etti. İddialara göre Ankara istifası için yönetime baskı yaptı.

Davutoğlu dün belki de bu yüzden memleketi Konya’da "Allahım bu boynu eğdirme. Hep dua ederim. Allah bundan sonra da eğdirmesin. Kimsenin önünde eğdirmesin. Baskı yapanların, tehdit edenlerin, bize ‘bedel ödeyecekler’ diyenlerin önünde de eğdirmesin. Biz bedelleri, dedelerimizin seferberliklerinden ödeye ödeye gelmiş bir nesiliz" diyordu.

İkinci haber neydi; Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikalar Kurulu Üyesi nam-ı diğer ‘jöleli’ Yiğit Bulut da dün sosyal medyadan Ali Babacan’ı hedef alıyordu. Suçlamalarını okumuşsunuzdur. Bulut, Babacan’la ilgili "elinde bazı bilgi ve belgeler" olduğunu söylüyordu. Babacan’ı akçeli işlerle suçlarken ‘FETÖ’cü imasını da esirgemiyordu. Tabii ki "bunları kendi inisiyatifiyle" yazdığını vurgularken nedense "ben başıma gelecek her şeye hazırım" diyordu! Bulut’a göre Babacan’ı "emperyal" ve "küresel güçler" destekliyor! Bulut, bazı iddialarını daha önce de dile getirdiğini söylüyor. Ama şu soruya yanıt vermiyor: Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olarak niye ciddiye alınmadı kendisi, söz konusu iddialarla ilgili olarak niye suç duyurusunda bulunmadı? Elindeki belge ve bilgileri bugüne dek niye sakladı? Sorular çoğaltılabilir ama hiçbirine mantıklı bir yanıt verilemeyeceğini çok iyi biliyoruz…

Ne diyor Bulut: "Yazdıklarımı birçok medya ve şahıs farklı yerlere çekip istediği gibi yorumluyor. Bu noktada bir not düşücem; bazı şeyler vardır BECERİKSİZLİKTİR, bazıları İHANET, bazıları YOLSUZLUK, bazıları GÖREVİ İHMAL… Bu cümleyi not düşün zamanı gelince detaylarını çok net açıklayacağım."

Yani, "zamanı gelince istediğimiz suçlamayı yaparız ya da hepsini birden yaparız" diye okuyabiliriz bu cümleyi.

Üçüncü haber ise Abdullah Gül’e yönelik akrabaları üzerinden yapılan hem akçeli işler hem de FETÖ’cülük suçlamasıydı…

Dediğim gibi iddialar ne kadar doğru bilemiyoruz. Ama tam Ali Babacan ikinci açıklamasını yapıp hazırlıklara hız verdiklerini söylediği anda ortaya çıkmaları ilginç.

Zamanlama manidar olunca haliyle "bedelini ödetmek" için bir yerlerden düğmeye basıldığı anlaşılıyor.

Dün Artı Gerçek’te Serkut Bozkurt "Ak troller, Babacan’ın kuracağı partiye saldırılarını arttırdı, daha da arttıracak. Medya baskısını büyütecek" diyordu. Nitekim öyle oldu.

Ama anlaşılan hem Babacan hem de Davutoğlu bu saldırılara hazırlıklı. Onun için Davutoğlu, "Allahım bu boynu eğdirme. Baskı yapanların, tehdit edenlerin, bize ‘bedel ödeyecekler’ diyenlerin önünde de eğdirmesin" diyordu.

Babacan’ın "her şeyi göze aldığını" da Murat Sabuncu, dün DW’deki yazısında şöyle dile getiriyordu:

"Gelelim kritik konuya. Ali Babacan olası fırtınalara, 'açılabilecek davalarda hedefe konularak kendisinin hatta ailesinin iş hayatının riske girmesine hazır mı?' Yakın bir arkadaşına göre bu sorunun yanıtı ‘evet her şeyi göze aldı’."

Daha önce de Gül ve Babacan’a yönelik "FETÖ"cü imaları yapılıyordu. Anlaşılan önümüzdeki süreçte bu suçlamalar artacak. Yanına başka suçlamalar da eklenecek. Sanki zamanında birlikte aynı partide olan ve birlikte hareket eden kendileri değilmiş gibi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi