Yanal istifa! Tribünler göreve!

Şapkayı önüne koyup daha fazla zarar vermeden gitme zamanı yaklaşmış gözüküyor teknik adamın…

İstanbulspor kupa sınavı ve Gençlerbirliği karşısında alınan gollü galibiyetlerle ‘Bir şeyler oluyorum’ sanan Fenerbahçe, Sivas’ta yine gerçeklerle karşılaştı…
Aslında bu sezon 3 büyükler acı olduğu kadar gerçekçi de görüntüler sergiliyor… Fenerbahçe orta sınıfın üst düzey bir takımı görüntüsünde. Beşiktaş orta sınıf bir takım hüviyetinde. Geçen sezonu çifte kupa moraliyle kapatan Galatasaray ise daha ileri gideceğine gerileyip duruyor…

Futbolda hocalar ve hakemleri suçlamak en kolayı da ya teknik adamlar… Örneğin Fatih Terim… ‘Avrupa’da bir rüyamız var’ deyip patronluğunu ilan ettiği Galatasaray’da geldiği nokta… Türkiye’yi en iyi tanıyan hocalardan Abdullah Avcı’nın Beşiktaş macerasının başlama şekli… Fenerbahçe’yi böyle yakalamışken zar zor kazanan Rıza Çalımbay… Say say bitmez…

Ülkede ne teknik adam yetişiyor ne de mevcutlar üzerine bir şey ekliyor…  

Hakemler ve futbolcular konuşulurken çok güzel kenara çekilen, kendilerine hiçbir şey katmazken sürekli ciddi paralara iş bulan teknik adamlar… Ülke futbolunun geldiği noktaya bu cepheden de bakmak gerek…

Ersun Yanal…

Dün Fenerbahçe 2-0 yenikken önce Ferdi sonra Deniz’i oyuna alıyor. Özellikle Ferdi konusunda tüm Fenerbahçeliler hassasken Yanal 2-0’ı bekliyor. Bu 2 isim girdikten sonra Sarı Lacivertliler top yapmaya başlıyorlar. Hatta gol bile buluyorlar. Yalnız bu görüntü bile Yanal’ın tartışılmasına yeter de artar bile…

Ferdi denen oyuncu 20 yaşını aşmış. Avrupa’da bu yaştaki isimler takımlarını sırtlayıp götürürken Ersun Yanal onun olgunlaşmasını beklediğini söylüyor…

Olgunların hali ortada… Yanal’ın cesareti varsa, taça çıkarttıkları Volkan Demirel’in bir yanına Emre’yi, diğer yanına Kruse’yi koysun, teknik heyeti güçlendirsin. Onbirde açılan yerlere de genç isimler için cesaret etsin… Belki hem Fenerbahçe hem kendi kazanır!

Yanal’ın haklı olduğu bir konu varmış, o da Jailson’u stoperde oynatmak! Zanka, Sadık, Serdar ve Adil’den Fenerbahçe’ye stoper olmaz. Hepsi birbirinden misafirperver. Alan, seçen Yanal olduğuna göre bir fatura da oradan çıkar sanırım.

Ve Jailson… Saydığım isimlere Emre, Gustavo, Kruse, hatta Dirar ile Isla’yı ekleyin… Bu isimlerin arasında Jailson’un her daim onbirde bir mevkide yeri olmalı…
Takımın başına geldiğinden beri Fenerbahçe’de Vedat hariç her futbolcunun performansı giderek düşüyor. Bunun da hesabı teknik adama kesilir. Küçük takımlarla başeden Yanal, yarışın önemli maçlarında sürekli patlıyor.

Bu durumda şapkayı önüne koyup daha fazla zarar vermeden gitme zamanı yaklaşmış gözüküyor teknik adamın…

Ve bu durumda iş de tribünlere düşüyor! Malum Sarı Lacivertli tribünlerin bir kısmı değil mi Ersun Yanal’ı getiren? Zaten öyle olmasa o tribünler haftalar öncesinde başlardı ‘istifa’ temposuna… Ancak yiğitlik meselesi işte!

Artık o tribünler yeni hocayı da bulurlar…

Yönetim de yine onları dinler…

Böylece hep birlikte Fenerbahçe de yıllar öncesine gider!

Ülkenin önde gelen takımlarından biri bu şekilde yönetiliyorsa yazıktır. Ama diğerlerinin de farkı yok. Sonuçta olan Türk futboluna oluyor…

Yıllardır büyük desteklerle zirveye oynayan bir takım, Avrupa’nın 2. sınıf kupasında ilk 32’ye kaldı diye tüm ülke seviniyorsa, gerisini siz düşünün…

Haftaya Beşiktaş derbisi varken Rodriguez ve özellikle Ozan’ın gördüğü kırmızı kartların adı ‘ihanetti’tir… Ozan çift sarı karttan atıldığı için cezasını kupada halleder ama direk sarı kartı zorlaması da ihanettir!

Bu arada ilk yarıda Sivaslı futbolcuların bir ara ‘Ozan’ı tekmelemeyen bizden değil’ oynarken hakemin bunu izlemesi de ayrı bir komedidir.

Herkesin birbirine ikramlarda bulunduğu ligde minimum hata yapan Sivasspor açık ara gidiyor.

Fenerbahçe ile Galatasaray kendi aralarında ‘kısır çekişmelerini’ yaşarlarken zirveden de koptukça kopuyorlar.

Fenerbahçe’nin bu görüntüyle bu sezon bir yere gelmesi devre arası hamlelerine bağlı. Ancak Ali Koç döneminde 3 transfer döneminde alınan 28 futbolcu ile teknik direktör seçiminden sonra umutlanmak…

Fenerbahçeli adına çok zor…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi