Cehaletin iktidarına karşı mücadelede cahilden hesap sormanın yeri var mıdır?

Cahil aşağılamanın ne gayrıseküler cepheyi zayıflattığı görülmüştür ne de seküler cepheyi güçlendirdiği.

Cahil aşağılamak, seküler (i) sporlar arasında en revaçta olanlardan biri. Transfer pazarı hareketli. Seyircisi garantili. Amigosu kadrolu. Müsabaka yorumu yazarak kendine pay devşiren de az değil. Cehalet üstüne karın boşaltmak serbest olduğuna göre, benim neyim eksik!

Yazının başlığı, bir soru cümlesi gibi görünmekle beraber, yazacaklarımın özetini oluşturuyor. Ayrıntıya vakit harcamak istemeyenler bu satırdan gerisini okumasa da olur: Cehaletin iktidarına karşı mücadelede cahilden hesap sormanın yeri yoktur. Örgütlü cehaletle örgütlü mücadele etmek yerine cahil aşağılamak, küstahlıktır. (ii) Arzusunu kanun zannetmektir. Kanunun kendinden sorulmasını kendine hak, başkasına yasak görmektir. Kendini önemsemenin zavallılık kipidir.

Cahil aşağılamak kör kibir gerektirir. Üç-beş yıl okul okudu diye okumayanı horlayan, kendisinden üç-beş yıl fazla okumuş tarafından niçin horlanmasın! Okul okumamışların cahilliği, okul okumuşların cahilliğinden niçin değersiz olsun! Okumuş cahil, okumamış cahile ‘cahil’ deme imtiyazını gasp ederken, okumamış cahil okumuş cahile niçin düşman kesilmesin! Anti-entellektüelizmin yükselmesinde bu mütekebbir küstahlığın payını ölçmedikçe bu yıkıcı dalgayı kim neyle kırsın!

"Kitap okumuyorlar" kalıbı, seküler cahil-aşağılayıcının standart çalımıdır. Bu sözü, kimin ne okuduğunu bilmeden etmekte hiç sakınca görmez. Kitap okumak ile cahillik arasındaki ilintiyi kendi ben-merkezci odağından kurduğu için, kitap okumayan seküler destekçisi veya takipçisine bu sözü ya hiç sarfetmez veya bir mazeret beyanı eşliğinde sarfeder. Gayrıseküler kitap okumayan kişinin gayrısekülerliğini kitap okumayışına bağlamaktan aldığı hazzın başdönmesiyle, seküler kitap okumayan kişinin sekülerliğini bağlayacak yer gösterememekten gocunmaz. Gayrısekülerliğin, akıldışılıkla (irrasyonalite) bir ve aynı şey olduğunu yüksek sesle ve parmak sallayarak iddia ederken akıldışı-ama-seküler tehditleri ya hiç farketmez veya kolayca savuşturabileceğine inanır. Akıldışı-ama-seküler olanların bir gün elbet birkaç kitap okuyup aydınlanacağına ve bunun da kendisi gibiler sayesinde gerçekleşeceğine imanı tamdır. Cahil aşağılayıcının mesaisi, hazzetmediği gayrıseküleri itip kakmaktan haz alma mesaisidir.

Örgütlü cehalet pazarının seküler tenteleri altında sahte bilim tezgâhı açan bezirganlara söyleyecek bir söz bulacağı şüphelidir cahil aşağılama sporcusunun. Aşı karşıtları, yaratılışçılar, düzdünyacılar, ufocular, sübliminalciler, komplo teoricileri, kumpas kumkumaları, troller, vesair mantık cürümlerini işleyenler kitap okumayan gayrıseküler arasından mı çıkar daima?

Cahil aşağılama sporunun en tahammül edilmez, en sinir bozucu, en aşağılık dalları "opera, bale, tiyatro" dallarıdır. Cahilin kitap okumayışından dem vurmakla hırsını alamayan seküler-cahil-aşağılayıcı, ezeli rakibinin en zayıf olduğuna inandığı noktasına savurur sözümona ölümcül hamlesini: "Bunlar opera, bale, tiyatro bilmezler!" Kendisi hangi kitapların okunması gerektiğini bildiği gibi hangi sahnelerin tozunun yutulması gerektiğini de ezbere bilir. Bu mahdut repertuarın geçirimsiz surları arasına sıkıştırılmış feodal kültür-sanat muhitinden nemalanma ayrıcalığını yitirme ihtimalinden ölümüne korkar. Bu derebeylik mıntıkasına sadece gayrıseküler değil, seküler-ama-alt-sınıftan birilerinin kazara bile olsa adım atacak olmasına tahammülü yoktur – romantize edilmiş ‘temiz’ aborjinlerin ara sıra göstermelik misafir edilmesi hariç tabii. Opera-bale-tiyatro zaviyesinden cahil horlamak, mektepte aynı soruyu bilemeyen iki çocuktan fakirinin kulağını patlatıp zengininin yanağını okşayan gedikli maarif müderrislerine yaraşır bir sefalettir.

Her seçim öncesi cahil aşağılama turnuvaları düzenlenmesi bir gelenek. (iii) Sabık şampiyonların karşısına iddialı genç rakiplerin çıkması ise bu turnuvalarda hoş karşılanan motiflerden. Bu türden karşılaşmalar aynı zamanda deneyimli aşağılayıcıların genç aşağılayıcılara rehberlik etmesine fırsat. Pek çok konuda birbirine sırtını dönüp ayrışmaya teşne seküler sporcuların cahil aşağılama turnuvalarında sergilediği birlik ve beraberlik örnek alınası.

Cahil aşağılamanın ne gayrıseküler cepheyi zayıflattığı görülmüştür ne de seküler cepheyi güçlendirdiği. Örgütlü cehaleti ve cehaletin iktidarını geriletmeye yaradığı da görülmemiştir. Seküler-cahil-aşağılayıcı, bu gibi veriler veya göstergelere rağbet etmez. Etseydi, küstahlığıyla yüzleşebilirdi. Ve yüzleşebilseydi, mesaisini, örgütlü cehalete karşı mücadeleyi örgütleyip yükseltmeye yoğunlaştırabilirdi.

Cehaletin iktidarına karşı mücadele ettiğini düşünen her kim varsa ilk yapması gereken, seçmece cahil aşağılamaya derhal ve kesin bir son vermektir. Eğer elinden başka birşey gelmiyorsa, susmalıdır. Hele ki yazı yazarak cahil aşağılayan, kalemini kırmalı ve inzivaya çekilip nedamete çökmelidir. (iv)


(i) ‘Seküler’ terimini seçerek kullanıyorum ve bu yazı bağlamında ‘laik’ terimine yer vermiyorum. Laik-seküler tartışması saklı kalmak kaydıyla, bu yazıyla hitap etmeye çalıştığım kişi kendini seküler-özgürlükçü-çoğulcu-demokrat addeden ve buna rağmen cahil aşağılamaktan geri durmayan kişidir.

(ii) ’Yerine’ değil de ‘yanı sıra’ aşağılamak, iki kere küstahlıktır. Mücadele motivasyonunu, aşağılama motivasyonundan devşirmediğini ne kendi bilebilir ne başkası.

(iii) Bu yüzden bu yazının zamanlaması da manidar.

(iv) Bu yazının bir polemik daveti olarak okunabileceğinin farkındayım. Argümanlar üzerinden polemiğe varım. Seçmece cahil aşağılama örnekleri üzerinden polemiğe yokum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ekrem Düzen Arşivi