Erdoğan’ın hedefi Kürt jenosididir

Uzmanlar Türkiye iktidarının Kürtlere karşı uygulamalarının askeri suç ve jenosit olduğunu kabul ediyorlar.

Açık sözlü olmak gerekir yani hepimiz biliyoruz ki, Türkiye devlet başkanı Recep Erdoğan, Barış Pınarı diye adlandırdığı operasyonun bitiminden sonra da ordusunu Suriye’den çekmeyecek. Çünkü ana hedefi Suriye Arap Cumhuriyeti’ni işgal etmek ve kendi denetimine almaktır. Erdoğan’ı tanıyan herkes onun ordusunu geri çekmeyeceğini biliyor. Zaten Erdoğan’ın kendisi de ordusunun İdlip dâhil bu bölgenin 4 bin kilometresini kontrol ettiğini söylüyor. Yani hedef tampon bölge falan değil. Bu tür açıklamalara kulak asmayı bırakmalıyız. Türkiye liderinin tampon bölge kurulduktan sonra ordusunu çekeceğine ilişkin açıklamalarına kanmamak gerekir.

Barış Pınarı dedikleri operasyon 9 Ekim’de başladı ve onun hedefinde Kürtler ve onların savunma güçleri vardır. Dünya ülkelerinin çoğu Türkiye’nin bu saldırısını kınamasına rağmen, Erdoğan uydurma gerekçelerle bu operasyona devam ediyor.

Türkiye başkanı Recep Erdoğan rahat durmuyor sarayında ve ömrünün sonuna kadar iktidarda kalmayı planlıyor.

Erdoğan herkese karşı acımasızdır ve ülke içinde bile herkesi tehdit ediyor. Yani ülkeyi tek başına yönetmek istiyor. Bundan dolayı onu eleştiren muhalefeti ve hatta yanlılarını yok ediyor. Onun istekleri içerisinde seçmenlerin talepleri yok. Onu eleştiren en yakınını bile acımasızca bastırıyor. Bu istekleri için, devrilen

Arap liderleri gibi tek hükümdar olmak istiyor.

Karşısında hiç itiraz olmayan lider olmak istiyor. Halbuki kendisi de yolun başlangıcında devrimci bir mücadeleyi destekleyerek yükselmişti. Zamanında Müslüman Kardeşleri destekleyerek ve onların çalışmalarında yer alarak ve otoriterliğe karşı mücadelede yer almıştı.

Peki şimdi Beyaz sarayında oturarak nasıl değerlendiriyor o eski sloganları. Şimdi o da eski otoriter iktidarlar gibi şiddet ve terör yöntemleriyle özgür düşünceli olan herkesi bastırıyor. Halka, karşıtlarına, sayelerinde iktidara gelip devlet başkanı olduğu yandaşlarına karşı bile şiddet uyguluyor.

Dış politikası da iç politikası gibi şiddet yanlıdır. IŞİD’i destekleyerek her türlü kirli pazarlıklar içinde bulunuyor. 2011 yılından bu yana devam eden Ortadoğu kargaşa labirentlerinde ne arıyor Erdoğan? Türkiye devlet başkanı giderek daha fazla tehlikeli olmaya başlıyor, hem dünya için hem kendi vatandaşları için.

Erdoğan gittikçe daha çok diktatörlük taslıyor ve rejimin işine gelmeyen Türkiye vatandaşları hapishaneleri dolduruyor. Erdoğan iktidarda kalabilmek için ülkesinin anayasasını değiştirdi. Yani 2023 yılına kadar iktidarda kalmayı planlıyor, Türkiye cumhuriyetinin 100. yıl döneminde iktidarda bulunmak istiyor.

Ankara her zaman Kürtlere karşı katliam politikasını uygulamış. Türkiye ordusu güney-doğuda yaşayan Kürt halkını direkt olarak hedef haline getirmiş. Tabi bunu yapmak için de PKK’yle mücadele yalanıyla kendini aklamaya çalışıyor. Kolluk kuvvetlerinin esas hedefi sivil vatandaşlardır. Uzmanlar Türkiye iktidarının Kürtlere karşı uygulamalarının askeri suç ve jenosit olduğunu kabul ediyorlar. Erdoğan iktidarının hedefi Kürtlerin jenosididir.

Erdoğan, Türkiye sınırlarını aşarak bölge liderliğini üstlenmek istiyor ve bu konuda Suriye’yle sınırlı kalma gibi bir niyeti yok. Hayali Türkiye’ye, Osmanlı imparatorluğu dönemindeki gibi bir iktidar ve denetim sağlamak. Somali’ye yardım adı altında sızdı, Libya’da radikallere destek sağlıyor, HAMAS’ı İsrail’e karşı pazarlıkta kullanıyor.

Binlerce IŞİD’liyi yok ettiğini iddia ederken aynı zamanda güvenlikten kaynaklı nedenlerden dolayı birçok terör liderlerinin Türkiye hapishanesinden kaçtığını itiraf ediyor. Ama bunun doğru olmadığını ve Erdoğan tarafından salındığını tahmin edebiliriz.

Erdoğan politik modelinin esasını Müslüman Modernitesi çerçevesinde belirlemiş. Bu modeli hayata geçirebilir mi bu büyük soru işaretidir. Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler karşısında Erdoğan’ın konumu çok sallantılı bir konumdadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi