SSCB’nin çözülüşünden sonra Rusya yeterince göçmen aldı. Tabii bu göçmenlerin çoğu diğer Sovyet cumhuriyetlerden göç eden Ruslardı. Tabii ki bunun yanı sıra çalışma için gelen ve yoksulluk içinde bulunan ülkelerinden kaçan milyonlarca göçmenler de var. Rusya’daki illegal göçmenlerin kesin sayısını hiç kimse bilmiyor. Bazı uzmanlar kaçak göçmenlerin sayısının 4 milyon olduğunu söylüyor bazıları ise daha çok olduğunu iddia ediyor. Tabii ki bu bile 500 milyonluk Avrupa’da 1,2 milyon göçmene kıyasla çok büyük bir rakamdır. Ruble ne kadar zayıflasa da eski SSCB cumhuriyetlerdeki durum Rusya’nınkinden çok daha kötüdür. Zamanın aynası Moskova’daki ucuz yemekhane önlerindeki kötü giyimli ve fakir gençlerdir. Bunlar çoğunlukla eskide temizlik işlerinde çalışan insanlardır ki şu anda bir parça ekmek için dileniyorlar.

Tabii ki bunlardan bazıları hırsızlık ve talana bulaşıyorlar. Son zamanlarda çok sık yabancıların yaşlı insanlara veya kadınlara saldırdığına, para ve telefonlarını çaldıklarına dahil haberler çıkıyor. Tabii ki bu henüz örgütlü bir çete grubuna falan dönüşmemiş.

Resmî veriler göçmenler arasındaki suç orantısı hakkında tam bilgi vermiyor. Ama bu verilerin sadece az bir kısmını ve ortaya çıkarılan suçları ifade ettiğini itiraf ediyorlar. Peki açıklamayanlar ise? Kabul görmemiş başvurular? Çözülmemiş suç durumları?

Uzmanların görüşüne göre Rusya’da geçen sene 29 milyon vatandaş suç şikâyetlerinde bulunmuş ve bu başvuruların sadece 1 milyonu mahkemeye kadar varmış, bunun birçok nedeni var.

Bir de bu göçmenlerin bir kısmının Rusya vatandaşlığını aldığını da dikkate almak lazım. Rusya’da etnokriminal (belli etnik aidiyete dayalı çete grupları) topluluklar için çok elverişli bir zemin var. Bazı insanlar kolluk kuvvetlerine başvurma cesaretini bile bulamıyorlar. Rusya’daki göçmen sorunu Avrupa’dakinden çok daha kötüdür. Sadece Rusya’da bunun yansıması o kadar yoğun değil ve insanlar farkında değil.

Tabii ki işsiz ve haklarından mahrum kalan göçmenler şimdi sadece hırsızlık ve talancılıkla sınırlı kalmayıp bu sefer de dinin terörün etkisiyle ideolojik bir temel kazandı ve birçoğu tecrübe edinmek için Suriye’ye gitti. Rusya şehirlerinde çok yoğun olarak dini propagandacıların çalıştığı ortaya çıkıyor şimdi.

Uzmanlar sınırlarda daha sıkı kontrol uygulamak gerektiğini söylüyorlar ve işverenler için daha sert yasal sorumluluk uygulamasına gidilmesi gerektiğini vurguluyorlar. Var olan veriler terör gruplarına katılan BDT vatandaşlarının çoğunun Rusya’ya işçi olarak gelenler olduğunu gösteriyor.

Bunların çoğu terör örgütlerinin kamplarında özel eğitimlerden geçen ve Suriye ve Irakta uluslararası terör gruplarının saflarında çatışmalara katılmış insanlardır. Terör ideolojisine karşı savaşa daha çok önem verilmesi gerektiği bilinen bir şey.

Rusya’daki göçmen sorununun nasıl devam edeceğini zaman gösterir. Ama bu sorunun giderek daha çok büyüdüğü açıktır.